Geçmiş

the press

"the press" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	the press i.	matbuat
2	Genel	the press i.	basın
3	Genel	the press i.	baskı
Sport
4	Spor	the press i.	basın

"the press" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	the tabloid press i.	boyalı basın
2	Genel	police and the press i.	polis ve basın
3	Genel	liberty of the press i.	basın ve yayın özgürlüğü
4	Genel	corrector of the press i.	düzeltmen
5	Genel	freedom of the press i.	basın özgürlüğü
6	Genel	disasters in the press i.	basında afetler
7	Genel	press the starter f.	marşa basmak
8	Genel	infiltrate the press f.	basına sızmak
9	Genel	make a statement to the press f.	basın açıklaması yapmak
10	Genel	make a statement to the press f.	basına açıklama yapmak
11	Genel	make a statement to the press f.	basına demeç vermek
12	Genel	issue a statement to the press f.	basına açıklama yapmak
13	Genel	be reflected in the press f.	basına yansımak
14	Genel	press the bell f.	zile basmak
15	Genel	press the doorbell f.	kapı ziline basmak
16	Genel	press the doorbell f.	zile basmak
17	Genel	press the button f.	butona basmak
18	Genel	press the button f.	düğmeye basmak
19	Genel	be leaked to the press f.	basına sızdırılmak
20	Genel	disclose to the press f.	basına servis etmek
21	Genel	leak to the press f.	basına servis etmek
22	Genel	leak to the press f.	basına sızdırmak
23	Genel	(one's name) appear in the press f.	adı basında yer almak
24	Genel	off the press s.	baskıdan çıkmış
25	Genel	closed to the press s.	basına kapalı
26	Genel	in the press zf.	basılmakta
27	Genel	in the press zf.	baskıda
Phrases
28	İfadeler	ladies and gentlemen of the press expr.	değerli bay ve bayan basın üyeleri
Colloquial
29	Konuşma Dili	hot off the press s.	taze (haberler)
30	Konuşma Dili	hot off the press s.	yeni (haberler)
31	Konuşma Dili	hot off the press s.	yeni yayınlanmış
Idioms
32	Deyim	press someone to the wall f.	birini köşeye sıkıştırmak
33	Deyim	press the right buttons f.	doğru olanı yapmak
34	Deyim	press the right button f.	doğru olanı yapmak
35	Deyim	press the right button f.	doğru adımı atmak
36	Deyim	press the right buttons f.	doğru adımı atmak
37	Deyim	press the right button f.	doğru adımları atmak
38	Deyim	press the right button f.	gerekli adımı atmak
39	Deyim	press the right button f.	gerekli şeyleri yapmak
40	Deyim	press the panic button f.	etekleri tutuşmak
41	Deyim	press the panic button f.	eteği tutuşmak
42	Deyim	press the panic button f.	paçası tutuşmak
43	Deyim	press the panic button f.	paniğe kapılmak
44	Deyim	press the issue f.	(bir sorunun) üstüne gitmek
45	Deyim	press the issue f.	(bir sorunu çözmede) ısrarcı olmak
46	Deyim	be hot off the press f.	yeni basılmış olmak
47	Deyim	be hot off the press f.	matbaadan yeni çıkmış olmak
48	Deyim	be hot off the press f.	yeni bir dedikodu olmak
49	Deyim	be hot off the press f.	taze haber olmak
50	Deyim	be hot off the press f.	taze dedikodu olmak
51	Deyim	be hot off the press f.	son dedikodu olmak
52	Deyim	press (all) the right buttons f.	doğru adımı atmak
53	Deyim	press (all) the right buttons f.	doğru olanı yapmak
54	Deyim	press (all) the right buttons f.	doğru yerlere dokunmak
55	Deyim	press (all) the right buttons f.	doğru hamleler yapmak
56	Deyim	press (one) to the wall f.	(birini) köşeye sıkıştırmak
57	Deyim	hot off the press expr.	henüz basılmış
58	Deyim	hot off the press expr.	matbaadan yeni çıkmış
59	Deyim	hot off the press expr.	yeni basılmış/çıkmış kitap/yayın
Speaking
60	Konuşma	distinguished members of the press expr.	değerli basın mensupları
Trade/Economic
61	Ticaret/Ekonomi	press launch of the project i.	projenin basın lansmanı
Law
62	Hukuk	laws governing the press i.	basın hukuku
63	Hukuk	freedom of the press i.	basın hürriyeti
64	Hukuk	laws governing the press i.	matbuat hukuku
65	Hukuk	crime and the press i.	suç ve basın
Politics
66	Siyasal	government and the press i.	hükümet ve basın
Institutes
67	Kurum/Kuruluş	office of the press and public relations counsellor i.	basın ve halkla ilişkiler müşavirliği
68	Kurum/Kuruluş	office of senior press counsellor of the presidency i.	cumhurbaşkanlığı basın başdanışmanlığı
Media
69	Medya	freedom of the press i.	basın hürriyeti
70	Medya	the news in the press i.	basında çıkan haberler
71	Medya	freedom of the press i.	basın serbestisi
72	Medya	freedom of the press i.	basın özgürlüğü
Photography
73	Fotoğrafçılık	press the shutter f.	deklanşöre basmak
Slang
74	Argo	press the flesh f.	el sıkışmak
75	Argo	press the flesh f.	tokalaşmak