torn - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

torn

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"torn" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
torn s. yırtık
General
torn s. kopuk
torn s. ayrılmış
torn s. yırtılmış
torn s. yırtık
torn s. yırtılan
Technical
torn i. yüzey pürüzü

"torn" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

İngilizce Türkçe
General
being torn i. parçalanma
be torn between two choices f. iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek
be torn by conflicting emotions f. zıt duygular içinde olmak
be torn to pieces f. paramparça olmak
be torn to pieces f. paralanmak
be torn to shreds f. lime lime olmak
be torn f. yırtılmak
be torn to pieces f. parça parça olmak
be torn between f. iki arada bir derede kalmak
be torn between f. iki arada kalmak
be torn between two choices f. iki seçenek arasında kalmak
torn to ribbons s. lime lime olmuş
tattered and torn s. yırtık pırtık
torn apart s. lime lime edilmiş
torn apart s. parçalara ayrılmış
war-torn s. savaştan zarar görmüş
war-torn s. savaş mağlubu
strife-torn s. çatışma ile ayrılmış
strife-torn s. savaş ile ayrılmış
Colloquial
torn asunder s. paramparça
(all) torn up s. çok üzülmüş
(all) torn up s. üzüntüden yıkılmış
(all) torn up s. üzüntüden dağılmış
(all) torn up s. çok üzgün
(all) torn up s. çok pişman
torn asunder expr. tepetaklak
that's torn it [uk] expr. o/bu her şeyi mahvetti
that's torn it [uk] expr. o/bu her şeyi bozdu
that's torn it [uk] expr. bir durum/olay her şeyi bozdu
that's torn it [uk] expr. o/bu her şeyi berbat etti
that's torn it [uk] expr. bir durum/olay her şeyi berbat etti
that's torn it [uk] expr. o/bu her şeyi batırdı
that's torn it [uk] expr. bir durum/olay her şeyi batırdı
that's torn it [uk] expr. bu/o her şeyin içine etti
Idioms
be all torn up about something f. çok üzülmek
get all torn up about something f. çok üzülmek
be torn (between a and b) f. iki arada bir derede kalmak
be torn between two choices f. iki seçim arasında kalmak
be torn (between a and b) f. ikilemde kalmak
be torn between two choices f. iki cami arasında binamaz (namazsız) kalmak
be torn (between a and b) f. iki arada kalmak
be torn to ribbons f. lime lime olmak
be torn both ways f. ikileme düşmek
be torn both ways f. iki arada bir derede kalmak
torn about s. kararsız
torn between s. arada kalmış
torn between s. iki arada bir derede kalmış
torn between (people or things) s. (iki kişi/şey) arasında kalmış
torn between (people or things) s. (iki kişi/şey) arasında kararsız kalmış
torn between (people or things) s. (iki seçenek) arasında kalmış
torn between (people or things) s. (iki kişi/şey) arasında ikilemde kalmış
Politics
torn countries i. bölünük ülkeler
torn country i. bölünük ülke
trouble-torn s. düzensizlikten mustarip
Technical
half torn i. yarı yırtık
Textile
torn size i. ev tekstili ürününün kenar katlama işleminden önceki boyutu
torn pants i. yırtık pantolon
Botanic
torn-apple i. boru çiçeği
Tobacco
torn end i. yırtık uç
Slang
torn up s. çok üzülmüş
torn up s. sarhoş
torn up s. üzüntüden yıkılmış
(all) torn up s. çok sarhoş
(all) torn up s. zilzurna sarhoş
(all) torn up s. körkütük sarhoş
torn back s. körkütük sarhoş
torn back s. zilzurna sarhoş
torn back s. küfelik
torn back s. bulut gibi sarhoş
torn back s. fitil gibi sarhoş
torn back s. çok fena akşamdan kalma
Star Wars
torn station i. yırtık istasyon