twinkle - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

twinkle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"twinkle" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
twinkle i. pırıltı
General
twinkle i. parıltı
twinkle i. göz kırpma
twinkle i. ışıltı
twinkle i. göz kırpıştırma
twinkle i. pırıldama
twinkle i. titrek ışık
twinkle i. an
twinkle i. göz açıp kapayıncaya kadarki müddet
twinkle i. belli belirsiz görünüp kaybolma
twinkle i. oradan oraya hareket etme
twinkle f. titrek parlamak
twinkle f. göz kırpmak
twinkle f. pırıldamak
twinkle f. parlamak
twinkle f. parlamak (gözler)
twinkle f. göz kırpıştırmak
twinkle f. parıldamak
twinkle f. ışıldamak
twinkle f. oradan oraya uçuşmak
twinkle f. yanıp sönmek
twinkle f. bir görünüp bir kaybolmak
Technical
twinkle i. çabuk yanıp sönme
Optics
twinkle i. göz kırpıştırma
twinkle i. göz kırpma
Art
twinkle i. balo dansında yapılan bir tür ayak hareketi

"twinkle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

İngilizce Türkçe
General
twinkle lights i. yanıp sönen ışıklar
(one's eye) twinkle f. gözleri ışıldamak
Phrasals
twinkle with (something) f. (bir şeyle) ışıldamak
twinkle with (something) f. (bir şeyle) parıldamak
twinkle with (something) f. gözleri (bir şeyle) parlamak
twinkle with (something) f. (bir duyguyla) ışıldamak
Phrases
twinkle twinkle little star expr. daha dün annemizin
Idioms
twinkle in (one's) eye i. gözlerindeki parıltı/ışıltı
twinkle in (one's) eye i. aklının ucundan geçmeyen plan/beklenti
a twinkle in someone's eye i. ihtimal/olasılık olarak görülen şey
a twinkle in someone's eye i. potansiyel görülen şey
a twinkle in someone's eye i. ihtimali göz önünde bulundurulan şey
a twinkle in someone's eye i. muhtemel/olası görülen şey
a twinkle in someone's eye i. olanağı olduğu düşünülen şey
a twinkle in someone's eye i. henüz eyleme geçilmemiş şey
a twinkle in (one's) daddy's eye i. portakalda vitamin
a twinkle in (one's) daddy's eye i. (biri) dünyaya gelmeden önce
a twinkle in (one's) daddy's eye i. (biri) daha doğmadan önce
get a twinkle in (one's) eye f. gözlerinin içi gülmek
get a twinkle in (one's) eye f. gözleri ışıldamak/parlamak
twinkle in (one's) father's eye f. portakalda vitamin
twinkle in (one's) father's eye f. henüz doğmamış
when somebody was a mere twinkle in their father's eye expr. daha babanın yemediği portakalda vitaminken
when somebody was a twinkle in their father's eye expr. daha babanın yemediği portakalda vitaminken
in the twinkle of an eye expr. kaşla göz arasında
in the twinkle of an eye expr. aniden
in the twinkle of an eye expr. çok hızlı
in the twinkle of an eye expr. birden
in the twinkle of an eye expr. derhal
in the twinkle of an eye expr. bir çırpıda
in the twinkle of an eye expr. hemen
when (one) was a twinkle in (one's) daddy's eye expr. (biri) daha babasının yemediği portakalda vitaminken
when (one) was a twinkle in (one's) daddy's eye expr. (biri) daha portakalda vitaminken
when (one) was a twinkle in (one's) father's eye expr. (biri) daha babasının yemediği portakalda vitaminken
when (one) was a twinkle in (one's) father's eye expr. (biri) daha portakalda vitaminken
Slang
twinkle toes i. homoseksüel erkek
British Slang
twinkle (term of endearment) ünl. canım
twinkle (term of endearment) ünl. hayatım