uygulayarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

uygulayarak



"uygulayarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
uygulayarak applicatorily zf.
uygulayarak appliedly zf.
uygulayarak with ed.

"uygulayarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

Türkçe İngilizce
General
temelde tahıl ve bakliyat tüketimine dayalı bir diyet uygulayarak uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamayı öngören bir öğreti macrobiotics i.
ayurveda tıbbına göre vücutta 107 adet bulunan marma noktalarına baskı uygulayarak yapılan bir masaj türü marma massage i.
ilaç vererek, işkence yaparak veya psikolojik baskı uygulayarak bir kimsenin inanç ve tutumlarını sistematik olarak değiştirme menticide i.
parmaklarla hafif baskı uygulayarak yapılan bir aküpresür türü shen tao i.
kuvvet uygulayarak oluşturmak impel f.
baskı uygulayarak yaratmak impel f.
anket uygulayarak araştırma yapmak circularize f.
karşı baskı olmadan baskı uygulayarak eğeleme yapmak cross-file f.
(bir tasarımı) toz uygulayarak aktarmak pounce f.
güç uygulayarak sürmek power f.
(seramik yüzeyi) sünger ile pigment uygulayarak süslemek spunge f.
güç uygulayarak yapılabilen powerable s.
Phrasals
şiddet uygulayarak çıkarmak tear off f.
şiddet uygulayarak baskı yapmak screw up f.
bir şeyden basarak/baskı uygulayarak bir şey çıkarmak press something out f.
bir şeyden basarak/baskı uygulayarak bir şey çıkarmak press something out of something f.
bir şey uygulayarak acıyı dindirmek deaden something with something f.
(birini/bir şeyi) şiddet uygulayarak (birinin) elinden almak wrestle (someone or something) (away) from (someone or something) f.
kuvvet uygulayarak veya basınçlı su, sıvı ile temizlemek blast off f.
(bir şeyi) kuvvet uygulayarak veya basınçlı su, sıvı ile temizlemek blast off f.
bir şeyi ağırlık uygulayarak yerinde/sabit tutmak keep something down f.
bir şeyi baskı uygulayarak bir araya getirmek press something together f.
zorla/şiddet uygulayarak (birini) bir şeyden vazgeçirmek thrash out of (someone) f.
zorla/şiddet uygulayarak (birine) bir şeyden el çektirmek thrash out of (someone) f.
şiddet uygulayarak birinin ağından laf almak sweat something out of someone f.
birine bir şeyi şiddet uygulayarak söyletmek sweat something out of someone f.
şiddet uygulayarak birinin ağından laf almak sweat something out f.
birine bir şeyi şiddet uygulayarak söyletmek sweat something out f.
karartma uygulayarak gizlemek dim out f.
dolgu malzemesi uygulayarak zemini/yüzeyi eşit seviyeye getirmek fur out f.
(bir şeyi bir şeyden) bastırarak/baskı uygulayarak/sıkarak çıkarmak press (something) out of (something else) f.
-den basarak/baskı uygulayarak çıkarmak press out of f.
şiddet uygulayarak elinden almak wrestle from f.
Colloquial
şiddet uygulayarak parasını almak fry the fat out of f.
güç uygulayarak sökmek prize out f.
Idioms
(birinin) ağzından zorla/fiziksel güç uygulayarak (bir şey) almak knock (someone) out of (something) f.
(birinden) zorla/fiziksel güç uygulayarak bir bilgi almak knock (someone) out of (something) f.
(birine) zorla/fiziksel güç uygulayarak (bir şeyi) söyletmek knock (someone) out of (something) f.
şiddet uygulayarak (birinin) ağından laf almak sweat (something) out of (one) f.
(birine bir şeyi) şiddet uygulayarak söyletmek sweat (something) out of (one) f.
Law
olaylara geçerli yasal hükümleri uygulayarak sonuç bulma conclusion of law i.
olaylara geçerli yasal hükümleri uygulayarak sonuç bulma finding of law i.
sözleşmede tarafların kararlaştırmış oldukları önceki benzer şartları uygulayarak anlaşılmayan veya yorumlanması gereken hususları açıklığa kavuşturmaları course of dealing i.
girdiği davalarda birtakım manüpilatif teknikler uygulayarak zafer kazanmaya çalışan avukat philadelphia lawyer i.
baskı uygulayarak sindirmek oppress f.
Technical
eskiden maddeleri ısı uygulayarak çözmek veya damıtmak için kullanılan uzun boyunlu yuvarlak cam şişe bolt head i.
eskiden maddeleri ısı uygulayarak çözmek veya damıtmak için kullanılan uzun boyunlu yuvarlak cam şişe matras i.
(metali) basınç uygulayarak kalıpla şekillendirmek size f.
Architecture
yüzeye kaba bir sıva uygulayarak daha iyi yapışma sağlama key i.
Dyeing
boyayı çok miktarda uygulayarak elde edilen yüzey flooding i.
krom mordanı ve boyayı aynı anda uygulayarak yapılan tek banyolu boyama yöntemiyle ilgili monochrome s.
Medical
vücuda parmak basıncı uygulayarak gerginliği gideren masajın uzmanı olan kimse reflexologist i.
aşındırıcı kimyasal uygulayarak ciltteki kırışıklıkların ve lekelerin giderilmesi chemical peel i.
göğse baskı uygulayarak veya hayat öpücüğü vererek duran solunumun tekrar başlatıldığı yöntemler artificial respiration i.
büzücü madde uygulayarak kanamayı durdurma astriction i.
canlı hücreye elektrik uygulayarak hücre zarında dna'nın geçebileceği küçük gözenekler yaratıp gen aktarma işlemi electroporation i.
heparin uygulayarak tedavi etmek heparinize f.
heparin uygulayarak tedavi etmek heparinise f.
Printing
ısıya duyarlı özel kağıda ısı uygulayarak baskı yapan yazıcı thermal printer i.
ısıya duyarlı özel kağıda ısı uygulayarak baskı yapan yazıcı electrothermal printer i.
Food Engineering
ısıl işlem uygulayarak stresin giderilmesi annealing i.
Logic
yapıyı kural veya işlem uygulayarak tanımlamak generate f.
Archaeology
alet olarak kullanmak üzere taşa darbe veya baskı uygulayarak çıkarılan parça flake i.
Sport
(eskrim) baskı uygulayarak rakibin kılıcını bir çizgiden diğerine hareket ettirmek bind f.
Basketball
savunmacının defans yaptığı rakibe eliyle şarj uygulayarak pozisyonunu bozması hand-checking i.
Abbreviation
hastanın alt bedenine baskı uygulayarak kan kaybını yavaşlatan ve turnike gibi ilk şoku önleyen şişme bir pantolon mast (military antishock trousers) kısalt.
Slang
kendinden güçsüz mahkuma şiddet uygulayarak istediğini elde eden mahkum bull dog i.