yaşamak (hayat) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaşamak (hayat)



"yaşamak (hayat)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaşamak (hayat) live f.

"yaşamak (hayat)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tasasız bir hayat yaşamak lead a carefree life f.
ikiyüzlü bir hayat yaşamak live a double life f.
hayat yaşamak live life f.
mütevazı bir hayat yaşamak lead a modest life f.
mütevazı bir hayat yaşamak live a modest life f.
mütevazı bir hayat yaşamak live a humble life f.
çifte hayat yaşamak live a double life f.
erdemli bir hayat yaşamak lead a life of virtue f.
monoton bir hayat yaşamak stagnate f.
Colloquial
iki hayat yaşamak live a double life f.
pasaklı ve tembel bir hayat yaşamak be pigging it f.
Idioms
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak have a charmed existence f.
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak lead a charmed existence f.
sıkıntısız, dertsiz tasasız bir hayat yaşamak live a charmed existence f.
monoton ve kendini tekrar eden bir hayat yaşamak be stuck on a treadmill f.
lüks hayat yaşamak dance the antic hay f.
yüksek standartta hayat yaşamak eat high off the hog f.
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak get back to nature f.
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak get back to nature f.
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak go back to nature f.
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak go back to nature f.
rahat bir hayat yaşamak live in clover f.
refah düzeyi yüksek bir hayat yaşamak live in clover f.
rahat bir hayat yaşamak be in clover f.
refah düzeyi yüksek bir hayat yaşamak be in clover f.
acı bir hayat deneyimi yaşamak be in for a rude awakening f.
(bir şekilde) bir hayat yaşamak live a life of f.
(bir şekilde) bir hayat yaşamak live a life of (something) f.
Archaic
gelişigüzel hayat yaşamak corinthianize f.
gelişigüzel hayat yaşamak corinthianise f.
Slang
savurgan bir hayat yaşamak piss on ice f.