yaklaştırmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaklaştırmak



"yaklaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaklaştırmak approximate f.
yaklaştırmak approach f.
yaklaştırmak apply f.
yaklaştırmak adduct f.
yaklaştırmak edge f.
Phrasals
yaklaştırmak draw up f.
yaklaştırmak draw up f.
Technical
yaklaştırmak zoom in f.

"yaklaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyi çekerek yaklaştırmak pull something over f.
bir şeyi yaklaştırmak pull something over f.
aracılığıyla yaklaştırmak approximate through f.
(amaca/hedefe) yaklaştırmak advantage f.
yeniden yaklaştırmak reapproach f.
(kırıştırarak) birbirine yaklaştırmak contract f.
birbirine yaklaştırmak contract f.
(taş yapının karşılıklı duvarları) birbirine yaklaştırmak gather f.
Phrasals
birini/bir şeyi yaklaştırmak draw someone or something to someone or something f.
birini/bir şeyi yaklaştırmak draw someone or something toward someone or something f.
birini/bir şeyi/bir şeye doğru yaklaştırmak haul someone or something over to something f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) yaklaştırmak draw (someone or something) toward (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru yaklaştırmak draw (someone or something) toward (someone or something) f.
birini/bir şeyi bir amaca yaklaştırmak push toward f.
birini/bir şeyi bir sonuca yaklaştırmak push toward f.
bir şeyi yanaştırmak/yaklaştırmak draw something up f.
kenarına yaklaştırmak/çekmek edge up f.
'-e doğru yaklaştırmak haul over to f.
Colloquial
yavaş yavaş yaklaştırmak inch up f.
yavaşça yaklaştırmak inch up f.
adım adım yaklaştırmak inch up f.
santim santim yaklaştırmak inch up f.
amaca yaklaştırmak vaunce [obsolete] f.
Idioms
(basketbol, futbol) topu potaya, kaleye yaklaştırmak advance the ball f.
(basketbol, futbol) topu potaya, kaleye yaklaştırmak advance the ball f.
(golfte, krikette) topa vurmadan önce sopanın düz tarafını vücuduna yaklaştırmak close the face f.
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak (birinin/bir şeyin) tabutuna çivi çakmak drive a nail in (someone's or something's) coffin f.
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak drive another nail in (someone's or something's) coffin f.
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak (birinin/bir şeyin) tabutuna çivi çakmak put a nail in (someone's or something's) coffin f.
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak put another nail in (someone's or something's) coffin f.
Computer
(görüntü) yaklaştırmak dither f.
Marine
gemiyi yelkenlerinin yarısı geriye dönecek şekilde rüzgara yaklaştırmak jam f.
(aracı) rıhtıma yaklaştırmak spring f.
Sport
(kriket) topu atıcının elini kaleye yaklaştırmak suretiyle atarak over the wicket zf.