Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yapamamak
"yapamamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yapamamak
be incapable of
f.
2
Genel
yapamamak
cannot
f.
3
Genel
yapamamak
fail
f.
Archaic
4
Eski Kullanım
yapamamak
miss
f.
"yapamamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun zamandan beri bir şeyi yapmadığı için onu iyi yapamamak
be out of practice
f.
2
Genel
yapamamak (bir işi)
muff
f.
3
Genel
(birisi) olmadan yapamamak/idare edememek
can't manage without someone
f.
4
Genel
idrar yapamamak
be unable to void
f.
Phrasals
5
Öbek Fiiller
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak
fall behind on (something)
f.
6
Öbek Fiiller
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak
get behind on (something)
f.
7
Öbek Fiiller
(birisi veya bir şey) olmadan yapamamak
cannot carry on without someone or something
f.
8
Öbek Fiiller
kararlaştırılan (bir şeyi) yapmamak/yapamamak/yerine getirememek
welch on (something)
f.
9
Öbek Fiiller
kararlaştırılan (bir şeyi) yapmamak/yapamamak/yerine getirememek
welsh on (something)
f.
Phrases
10
İfadeler
'-den başka bir şey yapamamak/kalmamak
can but
expr.
11
İfadeler
(bir şey) dışında hiçbir şey (yapamamak)
can but
expr.
Colloquial
12
Konuşma Dili
hiç yapamamak
can't do something for nuts
f.
13
Konuşma Dili
hayatta/ölse yapamamak
can't do something to save your life
f.
14
Konuşma Dili
gidip de (bir şeyi) yapamamak
can't very well (do something)
f.
15
Konuşma Dili
gidip de (bir şeyi) yapamamak
couldn’t very well (do something)
f.
16
Konuşma Dili
çamur yüzünden yapamamak/devam edememek
mud out
f.
Idioms
17
Deyim
on işi aynı anda yapamamak
(one's) only got one pair of hands
f.
18
Deyim
iyi yapamamak
make a poor fist of (something)
f.
19
Deyim
ölse bile yapamamak
can't for the life of me
f.
20
Deyim
mümkün değil yapamamak
can't for the life of me
f.
21
Deyim
kendini ne kadar zorlasa da yapamamak
can't for the life of me
f.
22
Deyim
ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamamak
can't for the life of me
f.
23
Deyim
fark etmeden yapamamak/geçememek
can't help but notice (that) (something)
f.
24
Deyim
fark etmeden yapamamak/geçememek
can't help noticing (that) (something)
f.
25
Deyim
hayatta yapamamak
not have an earthly chance
f.
26
Deyim
dünyada yapamamak
not have an earthly chance
f.
27
Deyim
hayatta yapamamak
stand no earthly chance
f.
28
Deyim
dünyada yapamamak
stand no earthly chance
f.
29
Deyim
hayatta yapamamak
not stand an earthly chance
f.
30
Deyim
dünyada yapamamak
not stand an earthly chance
f.
31
Deyim
doğru zamanda görevini yapamamak
asleep at the wheel
f.
32
Deyim
işi yapamamak
can't hack it
f.
33
Deyim
işi yapamamak
not hack it
f.
34
Deyim
kolay görünen işi yapamamak
hit the broad side of a barn
f.
35
Deyim
kolay görünen işi yapamamak
hit the side of a barn
f.
36
Deyim
(bir şeyi) becerememek/yapamamak
can’t do something for toffee
f.
37
Deyim
nokta atışı yapamamak
not put your finger on something
f.
38
Deyim
on işi aynı anda yapamamak
(one) only has one pair of hands
f.
39
Deyim
hayatta yapamamak
not stand an earthly [uk]
f.
40
Deyim
dünyada yapamamak
not stand an earthly [uk]
f.
41
Deyim
hayatta yapamamak
not have an earthly [uk]
f.
42
Deyim
dünyada yapamamak
not have an earthly [uk]
f.
43
Deyim
doğru zamanda görevini yapamamak
be asleep at the wheel
f.
44
Deyim
seçim yapamamak
be sitting on the fence
f.
45
Deyim
bir şeyi bir türlü yapamamak/başaramamak
can't help something
f.
46
Deyim
payına düşeni layığıyla yapamamak
give a bad account of yourself
f.
47
Deyim
bir şeyi becerememek/yapamamak
not be able to do something for toffee
f.
48
Deyim
bir şeyi hayatta yapamamak
not be able to do something for toffee
f.
Aeronautic
49
Havacılık
uçak gemisine iniş yapamamak
bolter
f.
Medical
50
Medikal
çocuk yapamamak (erkek için)
be unable to impregnate
f.
51
Medikal
çocuk yapamamak (kadın için)
be unable to conceive
f.
Slang
52
Argo
en basit işi bile yapamamak
not know one's arse from one's elbow
f.
53
Argo
en basit işi bile yapamamak
can't tell one's arse from one's
f.
54
Argo
… bile yapamamak
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
55
Argo
eskisi gibi yapamamak
lose it
f.
56
Argo
yorum bile yapamamak
can't even
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yapamamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy