Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yapmak (konuşma)
"yapmak (konuşma)"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yapmak (konuşma)
deliver
f.
"yapmak (konuşma)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
konuşma yapmak
give a speech
f.
General
2
Genel
bir konuşma yapmak
give a speech
f.
3
Genel
konuşma yapmak
orate
f.
4
Genel
bir konuşma yapmak
make a speech
f.
5
Genel
konuşma yapmak
speak
f.
6
Genel
bir konu hakkında konuşma yapmak
dissertate
f.
7
Genel
konuşma yapmak
perorate
f.
8
Genel
konuşma yapmak
confer
f.
9
Genel
konuşma yapmak
address
f.
10
Genel
heyecanlı konuşma yapmak
declaim
f.
11
Genel
konuşma yapmak
harangue
f.
12
Genel
konuşma yapmak
make speech
f.
13
Genel
konuşma yapmak
do a speech
f.
14
Genel
güzel bir konuşma yapmak
give/make a good talk/speech
f.
15
Genel
konuşma yapmak istemek
want to give a speech
f.
16
Genel
konuşma yapmak
give an address
f.
17
Genel
konuşma yapmak
enlarge one's self
f.
18
Genel
zorla yapmak (konuşma)
unload
f.
19
Genel
küçük istasyon kasabalarında konuşma yapmak
whistle-stop
f.
20
Genel
platform üzerinden konuşma yapmak
platform
f.
21
Genel
konuşma yapmak
oration
f.
22
Genel
kürsüde konuşma yapmak
soapbox
f.
23
Genel
(özel konuşma yapmak için) odaya kapanan
closeted
s.
Phrasals
24
Öbek Fiiller
bir konu ile ilgili konuşma yapmak
discourse upon/on
f.
25
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound on (someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound upon (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound upon (someone or something) to (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak
expound on (someone or something) to (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
konuşma yapmak
launch forth on (something)
f.
30
Öbek Fiiller
konuşma yapmak
launch forth upon (something) [old-fashioned]
f.
31
Öbek Fiiller
bir planla, fikirle, görüşle ilgili resmi olmayan bir konuşma yapmak
knock about
f.
32
Öbek Fiiller
bir planla, fikirle, görüşle ilgili resmi olmayan bir konuşma yapmak
knock around
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
36
Öbek Fiiller
(bir konu) ile ilgili konuşma yapmak
discourse upon (something)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir konu) ile ilgili konuşma yapmak
discourse on (something)
f.
38
Öbek Fiiller
ile ilgili konuşma yapmak
discourse on
f.
39
Öbek Fiiller
ile ilgili konuşma yapmak
discourse upon
f.
Colloquial
40
Konuşma Dili
bir konuşma yapmak için ayağa kalkmak
take the floor
f.
41
Konuşma Dili
konuşma yapmak
take the floor
f.
Idioms
42
Deyim
yağcılık yapmak amacıyla yapılan konuşma
sweet-talk
i.
43
Deyim
bir topluluk önünde konuşma yapmak
have the floor
f.
44
Deyim
bir topluluk önünde konuşma yapmak
get the floor
f.
45
Deyim
bir topluluk önünde konuşma yapmak
hold the floor
f.
46
Deyim
hazırlıksız konuşma yapmak
speak off-the-cuff
f.
47
Deyim
önceden hazırlanmış bir konuşma yapmak
feed (one) a line
f.
48
Deyim
konuşma yapmak için ayağa kalkmak
stand up on (one's) hind legs
f.
49
Deyim
isabetsiz bir konuşma yapmak
hit/strike the wrong note
f.
50
Deyim
kısa bir konuşma yapmak
say a few words
f.
51
Deyim
hazırlıksız konuşma yapmak
speak off the cuff
f.
52
Deyim
konuşma yapmak üzere ayağa kalkmış
on your hind legs
expr.
53
Deyim
(konuşma yapmak için) ayağa kalkmış
on (one's) hind legs
expr.
Politics
54
Siyasal
konuşma yapmak
address a speech
f.
Computer
55
Bilgisayar
görüntülü konuşma yapmak
facetime
f.
Literature
56
Edebiyat
(konuşma sanatında) monolog yapmak
monologize
f.
57
Edebiyat
(konuşma sanatında) monolog yapmak
monologise
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yapmak (konuşma)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy