yaralanma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaralanma



"yaralanma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaralanma laceration i.
yaralanma pounding i.
yaralanma wounding i.
yaralanma physical injury i.
yaralanma wound i.
yaralanma nocument i.
yaralanma lancination i.
yaralanma vulneration [obsolete] i.
yaralanma domage i.
Medical
yaralanma traumatisation i.
yaralanma traumatization i.
Military
yaralanma injury i.
Archaic
yaralanma impair i.

"yaralanma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kişisel yaralanma personal injury i.
General
kayaktan düşme veya snowboard yaparken yaralanma wipe out i.
ağır yaralanma horrendous injury i.
ağır yaralanma severe injury i.
ağır yaralanma serious injury i.
fiziksel yaralanma bodily contusion i.
fiziksel yaralanma bodily injury i.
fiziksel yaralanma personal injury i.
yaralanma korkusu bodily fear i.
yaralanma ihtimali possibility of injury i.
ufak yaralanma small injury i.
küçük yaralanma small injury i.
velileri tarafından istismar veya yaralanma riski bulunan çocuklara dair yerel otoritelerin tuttuğu liste nai register i.
acı verici ufak yaralanma tweak i.
çocuklar için yaralanma tehlikesi yaratan ilgi çekici şey attractive nuisance i.
ölümcül yaralanma bane i.
hafif yaralanma booboo i.
duygusal yaralanma bruise i.
(özellikle çocuklarda) ufak yaralanma bubu [dialect] i.
yaban domuzunun dişiyle yaralanma ganch i.
(atın arka ayağını ön ayağına vurması sonucu meydana gelen) yaralanma overreach i.
ingiliz askerleri ve denizcilerine yaralanma ve sakatlanmaları karşılığında tazminat olarak verilen para smart money i.
yaralanma acısı smarting i.
yaralanma acısı smartness i.
ısı, nem ve güneş nedeniyle bitki dokularında yaralanma sunscald i.
yaralanma sonrası kısır döngü hareketleri yapmak circus f.
uzun süreli tedavi veya iş göremezlik raporu ile sonuçlanan hastalık veya yaralanma ile ilgili catastrophic s.
insanların yaralanma veya ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olduğu duruma ilişkin humanitarian s.
(yaralanma) kalıcı zarar veren incapacitating s.
Colloquial
çok küçük yaralanma boo-boo i.
(yaralanma, işten çıkarılma için) tazminat compo [australia/new zealand] i.
Idioms
futbolda kendini bilerek yere atıp yaralanma numarası yapmak take a dive f.
çalışmamak (hastalık, yaralanma dolayısıyla) be out of action f.
Law
ciddi yaralanma serious injury i.
kazaya bağlı yaralanma accidental injury i.
Kişisel yaralanma davalarında mağdurun yasal harç ve avukatlık masraflarından çekinerek dava açmaktan kaçınmasını önlemek üzere getirilmiş bir kural (bu kurala göre avukatlık firması tazminat davasını kazanamazsa avukatlık ücreti almaz) no win no fee i.
ciddi şekilde yaralanma veya ölüme sebep olan fakat ihmal, haksız amaç veya yasadışı fiil içermeyen kaza misadventure i.
cezai yaralanma tazminat makamı cica (criminal injuries compensation authority) [uk] kısalt.
Politics
kazaya bağlı bedeni yaralanma veya ölüm accidental bodily injury or death i.
ölüme sebebiyet veren yaralanma fatal injury i.
Insurance
cismani yaralanma sorumluluğu bodily injury liability i.
kişisel yaralanma personal injury i.
kasten yaralanma intentional self-injury i.
sakat kalmaya neden olan yaralanma disability injury i.
Technical
basınç etkisiyle oluşan yaralanma aircraft hijacking i.
Automotive
baş yaralanma ölçütü head injury criterion i.
bedeni yaralanma bodily harm i.
hipodermik enjeksiyonla yaralanma tehlikesi hypodermic injection injury hazard i.
Traffic
ciddi yaralanma serious injury i.
Medical
yaralanma veya hastalık nedeniyle tahrip olmuş göz kapağı birleşim noktasının operasyonla düzeltilmesi canthoplasty i.
yaralanma sonucu organ (veya bitki kökünde) modifikasyon traumatropism i.
akut yaralanma acute injury i.
anatomik yaralanma anatomic injury i.
bedensel yaralanma personal injury i.
bedensel yaralanma bodily injury i.
ciddi fiziksel yaralanma grievous bodily harm i.
cinsel olmayan penetre edici yaralanma non-sexual penetrating trauma i.
çok seviyeli yaralanma multiple level injury i.
doksisiklin kullanımına bağlı özofageal yaralanma doxycycline induced esophageal injury i.
gastrointestinal yaralanma gastrointestinal injury i.
ezilme tarzı yaralanma crush injury i.
hayati yaralanma life-damaging injury i.
hayatı tehdit eden yaralanma life-threatening injury i.
hiperabduksiyon tip yaralanma hyperabduction injury i.
iatrojenik damarsal yaralanma iatrogenic vascular injury i.
iatrojenik damar yaralanma iatrogenic vascular injury i.
kan-enjeksiyon yaralanma fobisi blood-injection-injury phobia i.
kesici delici yaralanma perforating trauma i.
kesici delici yaralanma perforating injury i.
kombine yaralanma combined injury i.
organ yaralanma skalası organ injury scale i.
ölümcül yaralanma fatal injury i.
ölüme neden olan yaralanma fatal injury i.
trakeal yaralanma tracheal injury i.
yaralanma trasesi line of injury i.
yangın/elektrik çarpması ve yaralanma riskleri risks of fire/electric shock or injury i.
yaşamı zorlaştıran türde yaralanma life-damaging injury i.
yüksek basınçlı yaralanma high pressure injury i.
(yaralanma veya hastalık sonucu) vücutta fonksiyon bozukluğu distress i.
(hastalık, yaralanma nedeniyle) sakatlık compromise i.
(hastalık, yaralanma nedeniyle) özürlülük compromise i.
inflamasyon sonrası yapılan yaralanma ampütasyonu intermediary amputation i.
penetrasyon şeklinde yaralanma penetrating injury i.
vücuda nesne girmesi sonucu gelişen yaralanma penetrating injury i.
basit yaralanma minor injury i.
yaralanma içermeyen noninjury s.
yanarak yaralanma sonrası gelişen postburn s.
Psychology
hastanın yaralanma veya cerrahi operasyonlardan bilinçaltında zevk alması traumatophilia i.
yaralanma korkusu traumatophobia i.
Dentistry
diş fırçasına bağlı yaralanma toothbrush injury i.
gelişim sırasında yaralanma nedeniyle dişin uzun aksında eğrilik dilaceration i.
Pathology
kafa içi yaralanma intracranial injury i.
doğuştan gelen hastalık veya yaralanma sonucu irisin olmaması aniridia i.
genellikle yaralanma veya enfeksiyon sonucu oluşan fasya iltihabı fasciitis i.
Pharmaceutics
enfeksiyon veya yaralanma sonrası epitelizasyon sağlayan bir ilaç inositol i.
kas spazmları veya akut yaralanma için kullanılan bir kas gevşetici markası flexeril® i.
kas spazmları veya akut yaralanma için kullanılan bir kas gevşetici cyclobenzaprine i.
Optics
açık yaralanma open injury i.
kapalı yaralanma closed injury i.
Agriculture
yaralanma nedeniyle ayakta duramayan (çiftlik hayvanı) downer s.
Geography
yıldırım çarpması sonucu yaralanma thunderstrike f.
Military
yaralanma noktası point of injury i.
(ülke dışında görev yapan askerler için) ingiltere'ye gönderilmeye neden olan yaralanma blighty i.
(ülke dışında görev yapan askerler için) askerlerin ingiltere'ye gönderilmesine neden olan yaralanma blighty wound i.
çatışmada yaralanma sonucu ölüm died of wounds received in action i.
çatışmada ilk yaralanma first blood i.
çatışmada yaralanma sonucu ölüm dwria (died of wounds received in action) kısalt.
Sport
maç için belirlenmiş, yaralanma benzeri durumlar için verilen kayıp zamanın dahil edilmediği standart süre normal time i.
ulusal electronic yaralanma gözetim sistemi national electronic injury surveillance system (neiss) i.
(frizbi) havada birçok kişinin üzerinden geçerek yaralanma riski doğurabilecek kadar uzun kalan atış hospital pass i.
yaralanma, lekelenme, bozulma, hırsızlık ve kayba karşı koruma oluşturması için tasarlanmış sabit eşya veya ek parça guard i.
(sporcularda) yaralanma önleme programı prehab i.
(yaralanma gibi durumlarda destek sağlayan) jimnastikçi yardımcısı spotter i.
Modern Slang
makatta meydana gelen yaralanma anal laceration i.