yasaklanmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yasaklanmış



"yasaklanmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yasaklanmış embargoed s.
yasaklanmış forbidden s.
yasaklanmış inhibited s.
yasaklanmış enjoined s.
yasaklanmış barred s.
yasaklanmış proscribed s.
yasaklanmış banned s.
yasaklanmış prohibited s.
yasaklanmış tapu s.
yasaklanmış off-limits s.
Law
yasaklanmış interdicted s.
yasaklanmış forbidden s.
yasaklanmış barred s.
yasaklanmış prohibited s.

"yasaklanmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ithal veya ihracı yasaklanmış contraband i.
toplama (yasaklanmış şeyi) confiscation i.
yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmama chastity i.
yasaklanmış bölge forbidden zone i.
yasaklanmış patlayıcılar prohibited explosives i.
yasaklanmış işlemler prohibited transactions i.
uzun zaman yasaklanmış ziyaret long-banned visit i.
yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki unlawful carnal knowledge i.
yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki criminal congress i.
ahlak dışı olduğu için kanunen yasaklanmış eylem vice crime i.
toplamak (yasaklanmış şeyi) confiscate f.
yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmayan chaste s.
kanunen yasaklanmış forbidden by law s.
uzun zaman yasaklanmış long-banned s.
kanunen yoldan geçilmesi yasaklanmış roadless s.
araçla girilmesi yasaklanmış roadless s.
kesin bir şekilde yasaklanmış close-barred s.
belirli bir kesime yasaklanmış segregated s.
yönetmeliklerle girilmesi yasaklanmış bir alanda off limits zf.
Trade/Economic
ithal veya ihracı kanunen yasaklanmış olan mallar contraband i.
Law
yasaklanmış işlemler prohibited transactions i.
yasaklanmış silahlar prohibited arms i.
yasaklanmış silahlar forbidden arms i.
yasaklanmış ve kontrole tabi (uyuşturucu) madde controlled substance i.
teamül hukukuna aykırı olup sadece ahlaki olan suçlardan kanunlarla yasaklanmış olmaları ile ayrışan ihlaller mala prohibita i.
kanunen yasaklanmış suçlar mala prohibita i.
tahdit kanunu ile yasaklanmış barred by by the statute of limitation s.
Politics
yasaklanmış ürünler prohibited products i.
Telecom
yasaklanmış mobil telefonu bandit mobile i.
Traffic
yasal olarak yolu kullanması yasaklanmış roadless s.
Aeronautic
yasaklanmış saha prohibited area i.
Chemistry
yasaklanmış amaçlar prohibited purposes i.
Religious
kutsal kitapta ne yasaklanmış ne şart koşulmuş şey adiaphoron i.
(doğu ortodoks kilisesi'nde) ibadete izni olup ekmek ve şarap ayinine katılması yasaklanmış tövbekar kimse consistent i.
Environment
müsaadesiz dağıtımı yasaklanmış bazı tasnif dışı hükümet malumatı unclassified controlled nuclear information i.
Military
daha önce yasaklanmış bilgi formerly restricted data i.
yasaklanmış tehlikeli hava yükü restricted dangerous air cargo i.
yasaklanmış hava savunma bölgesi air defence restricted area i.
Hunting
avlanması yasaklanmış close s.
Cinema
yasaklanmış film banned film i.
Printery
karşıt görüşteki veya yasaklanmış edebi eserlerin gizlice basımı ve dağıtımı underground press i.
Star Wars
yasaklanmış şelaleler forbidden falls i.