yetenekli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yetenekli



"yetenekli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yetenekli gifted s.
yetenekli capable s.
yetenekli talented s.
yetenekli skilled s.
yetenekli accomplished s.
General
yetenekli highflier i.
yetenekli facultative s.
yetenekli ready s.
yetenekli inclined s.
yetenekli crack s.
yetenekli strong s.
yetenekli fit s.
yetenekli promising s.
yetenekli intelligent s.
yetenekli skillful s.
yetenekli practised s.
yetenekli handsome s.
yetenekli skilful s.
yetenekli clever s.
yetenekli able s.
yetenekli apt s.
yetenekli competent s.
yetenekli efficient s.
yetenekli good s.
yetenekli great s.
yetenekli proficient s.
yetenekli practiced s.
yetenekli achieved s.
yetenekli tight s.
yetenekli au fait [french] s.
yetenekli endowed s.
yetenekli quaint s.
yetenekli wise-hearted s.
yetenekli workmanly s.
yetenekli hende s.
yetenekli hendy [obsolete] s.
yetenekli old s.
yetenekli dextrous s.
yetenekli skeely [obsolete] s.
yetenekli smooth s.
yetenekli solert s.
yetenekli poignant s.
Phrases
yetenekli (someone or something) promises well expr.
Idioms
yetenekli at home expr.
Trade/Economic
yetenekli competent s.
yetenekli able s.
Law
yetenekli competent s.
Archaic
yetenekli complete s.

"yetenekli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 231 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yetenekli kimse talent i.
çok yetenekli kimse highflyer i.
yetenekli gençler gifted teenagers i.
yetenekli çocuklar gifted children i.
ticaret konusunda yetenekli jack of all trades i.
üstün yetenekli çocuklar gifted children i.
yetenekli kişi talented person i.
çok yetenekli kimse maven i.
çok yetenekli kimse whiz i.
çok yetenekli kimse sensation i.
çok yetenekli kimse virtuoso i.
çok yetenekli kimse champion i.
çok yetenekli kimse whizz i.
çok yetenekli kimse hotshot i.
çok yetenekli kimse mavin i.
çok yetenekli kimse ace i.
çok yetenekli kimse wizard i.
en yetenekli genç cerrah the most gifted young surgeon i.
yetenekli sanatçı talented artist i.
yetenekli abaküs kullanıcısı abacist i.
yetenekli simyacı adeptist i.
çok yetenekli kimse phenom i.
yetenekli kimse animal i.
çok yetenekli kimse artist i.
yetenekli olmayan kimse unadept i.
yetenekli müdür engineer i.
üstün yetenekli kişi major i.
yetenekli dolandırıcı kidologist i.
en değerli, yetenekli veya ünlü kimseler best i.
kehanet konusunda yetenekli kimse mantologist i.
yönlendirme, etkileme ve idare etme konusunda yetenekli kimse whisperer i.
yetenekli olunan şey one's meat i.
yeni kelimeler türetme konusunda yetenekli kimse mintmaster [obsolete] i.
çok yetenekli kimse highflier i.
olağanüstü yetenekli binici horseman i.
olağanüstü yetenekli kadın binici horsewoman i.
bir alanda yetenekli kadın mistress i.
yetenekli oyuncu gamesman i.
çok yetenekli genç kız girl wonder i.
yetenekli kimse demon i.
(az eğitimli atları süren) yetenekli binici rough rider i.
fikir veya politikaları halka açıklamada yetenekli kimse communicator i.
şiir gibi metinleri genelde müzik eşliğinde ezbere okuyan yetenekli ve profesyonel kimse diseur i.
küçük ve şekilsiz bedeni olup zanaatta yetenekli insan benzeri mitolojik varlık dwarf i.
yetenekli tüccar craftsmaster i.
yetenekli kadın tüccar craftswoman i.
öğretme konusunda yetenekli kimse didact i.
konuşmada yetenekli kimse conversationist i.
konuşmada yetenekli kimse schmoozer i.
yetenekli hikaye anlatıcısı kadın scheherezade i.
av tüfeği kullanmada yetenekli kimse shotgunner i.
yetenekli kimse skill i.
yetenekli işçi prudhomme i.
yetenekli sanatçı star i.
olağandışı yetenekli kimse superhero i.
çok yetenekli muhbir superspy i.
olduğundan fazla yetenekli görmek overestimate f.
yetenekli olmak be skilled f.
yetenekli olmak be talented f.
yetenekli olmak be skilful f.
doğuştan yetenekli olmak have a talent for f.
doğuştan yetenekli olmak have natural ability f.
doğuştan yetenekli olmak have a gift for f.
doğuştan yetenekli olmak have a flair for f.
doğuştan yetenekli olmak be gifted f.
doğuştan yetenekli olmak be gifted for f.
bir şeyde doğuştan yetenekli olmak be gifted at something f.
yetenekli bir şekilde yönetmek engineer f.
daha yetenekli olmak own f.
yetenekli olmak skill [obsolete] f.
yetenekli (bir konuda) adept in s.
üstün yetenekli highly gifted s.
yetenekli (bir konuda) adept at s.
üstün yetenekli gifted s.
çok üstün yetenekli (oyuncu vb) highly talented s.
yetenekli (bir şeyi yapmada) apt at s.
alanında son derece yetenekli crackerjack s.
son derece yetenekli highly qualified s.
dikkat çekici derecede yetenekli whiz-bang s.
müziğe yetenekli musical s.
çok yetenekli kimse adept s.
üstün yetenekli gifted and talented s.
çok yetenekli multitalented s.
doğuştan yetenekli gifted s.
sosyal yetenekli socially skilled s.
doğuştan yetenekli apanaged s.
doğuştan yetenekli appanaged s.
yetenekli olmayan unadept s.
yetenekli olmayan unartificial s.
yetenekli olmayan unartistic s.
doğuştan yetenekli olmayan ungifted s.
müziğe yetenekli olmayan unmusical s.
yetenekli olmayan unpromising s.
eşit yetenekli equipotent s.
en yetenekli best s.
bir şeyde fevkalade yetenekli olan master s.
kusursuz biçimde başarılı veya yetenekli master s.
hava durumundaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weatherwise s.
düşünce veya duygudaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weatherwise s.
hava durumundaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weather-wise s.
düşünce veya duygudaki değişiklikleri tahmin etmede yetenekli olan weather-wise s.
yetenekli bir işçi olan workmanly s.
çok yetenekli high-calibre s.
aşırı yetenekli overcapable s.
özellikle alay amaçlı kıyaslama konusunda yetenekli comparative [obsolete] s.
(fiziksel olarak) yetenekli coordinated s.
fizyonomi konusunda yetenekli physiognomic s.
fizyonomi konusunda yetenekli physiognomical s.
aşırı yetenekli superslick s.
yetenekli bir biçimde promisingly zf.
yetenekli bir şekilde handsomely zf.
yetenekli bir şekilde talentedly zf.
yetenekli olmayan bir şekilde unartificially zf.
belirtilen konuda yazılar yazan veya yetenekli olan kimse anlamını veren bir son ek -grapher snk.
Phrasals
yetenekli, istenen, uygun kişileri seçip diğerlerini ayırmak/elemek winnow from (something) f.
yetenekli, istenen, uygun kişileri aradan seçmek winnow from (something) f.
yetenekli, istenen, uygun kişileri diğerlerinden ayırmak winnow from (something) f.
kendinden daha çekici, zeki, yetenekli, üst sınıftan biriyle evlenmek marry up f.
(bir şey) hakkında yetenekli olmak know about (something) f.
Phrases
sanki doğuştan yetenekli as to the manner born expr.
sanki doğuştan yetenekli as if to the manner born expr.
Proverb
yaşlılar çok yetenekli olabilir there's many a good tune played on an old fiddle
Colloquial
uyanık, yetenekli avukat legal-eagle i.
başkaları için güç elde etme konusunda yetenekli kişi hired gun i.
spora yetenekli/yatkın kimse jockstrapper i.
kaya tırmanışında yetenekli kimse rock jock i.
yetenekli kaya tırmanışçısı rock jock i.
teknoloji konusunda çok bilgili/yetenekli/hevesli kimse tech-nerd i.
çok yetenekli kimse hot-shot i.
bir konuda özellikle yetenekli kimse fiend i.
yetenekli izci superscout i.
doğuştan yetenekli born, not made s.
çok yetenekli killer-diller s.
-de yetenekli strong on s.
daha yetenekli better than s.
(birinin) gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu what (one) is made of expr.
gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğun what you are made of expr.
birinin gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu what somebody is made of expr.
biri/bir şey konusunda yetenekli at home with someone or something expr.
Idioms
son derece yetenekli/kabiliyetli/nüfuzlu ve başarılı kişi/grup ya da işletme big hitter i.
uyanık, yetenekli avukat legal eagle i.
az yetenekli yoksul yazar grub street i.
liderlik vasıfları olan, seçkin, yetenekli erkek/adam alpha male i.
üstün yetenekli kimse a whole team and the dog under the wagon i.
çok yetenekli kimse the whole team and the dog under the wagon [old-fashioned] [us] i.
üstün yetenekli kimse a class act i.
üstün yetenekli kimse a whole team and the dog under the wagon [us] i.
doğuştan yetenekli kimse a whole team and the dog under the wagon [us] i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse an ace i.
(bir şeyde) çok yetenekli kimse an ace i.
çok yetenekli/hünerli olmak be all that f.
yetenekli olmak have a good head on one's shoulders f.
yetenekli olmak have a head on one's shoulders f.
yetenekli olmak have the goods f.
(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak lose touch f.
yetenekli olmak be at home f.
sadece güzel veya yakışıklı değil aynı zamanda akıllı da/yetenekli de/başarılı da olmak be not just another pretty face f.
sadece güzel/yakışıklı olmamak (aynı zamanda akıllı, yetenekli olmak) be not just a pretty face f.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de olmak be not just a pretty face f.
(bir şeyde) usta/yetenekli olmak have (got) a knack for (something) f.
bir şeyde doğuştan yetenekli olmak have a flair for something f.
bir şey (yapma) konusunda doğuştan yetenekli olmak have a gift for (doing) something f.
yetenekli olmak have a good head on shoulders f.
yetenekli biri olmak have a good head on your shoulders f.
eskisi kadar yetenekli/becerikli olmamak lose a step f.
(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak lose your touch f.
son derece iyi/yetenekli/başarılı as ever trod shoe-leather s.
(bir şey) konusunda yetenekli death on (something) s.
sadece güzel/yakışıklı değil (aynı zamanda akıllı, yetenekli) not just a pretty face expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de not just a pretty face expr.
sadece güzel/yakışıklı değil (aynı zamanda akıllı, yetenekli) not just another pretty face expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de not just another pretty face expr.
uzman/iyi/yetenekli olduğu yerde/alanda in (one's) element expr.
uzman/iyi/yetenekli olduğu yerde/alanda in one's element expr.
uzman/iyi/yetenekli olduğu yerde/alanda in your element expr.
sadece güzel/yakışıklı değil (aynı zamanda akıllı, yetenekli) more than just a pretty face expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de more than just a pretty face expr.
Formal
çok yetenekli over-able s.
Speaking
yetenekli olduğumu düşünüyorum I think I am talented expr.
Trade/Economic
yetenekli işgücü talented workforce i.
yetenekli işçi etkisi superior-worker effect i.
Marine
yetenekli denizci able-bodied seaman i.
ticaret gemisini kumanda edecek yeterlilikte olduğu onaylanmış olan tecrübeli ve yetenekli denizci master mariner i.
Medical
tedavi etme sanatında yetenekli kimse medical i.
çok yetenekli cerrah supersurgeon i.
Pathology
belirli alanlarda üstün yetenekli olan zihinsel engelli savant i.
üstün yetenekli otistik savant i.
Breeding
engellerin üzerinden atlamada yetenekli at timber jumper i.
bütün koşu türlerinde yetenekli (at) thoroughpaced s.
bütün koşu türlerinde yetenekli (at) thorough-paced s.
Social Sciences
gruptaki en seçkin, yetenekli veya agresif kimse alpha i.
Education
alanında uzman bir kişinin yetenekli öğrencilere halka açık olarak veya televizyondan verdiği özel ders masterclass i.
üstün yetenekli (öğrenci) high-ability s.
Literature
bir hikayede önemli rol oynayan, sıra dışı fiziksel özelliklere sahip, gereksiz bir şekilde aşırı yetenekli ve aşırı idealize edilmiş kadın karakter mary sue i.
hitabet sanatında yetenekli kimse rhetorician i.
aruz vezninde yetenekli kimse prosodian i.
Linguistics
logografide yetenekli kimse logographer i.
aruz vezninde yetenekli kimse prosodist i.
History
büyücülükle ilgili şeyleri öğrenmede yetenekli kimse chaldaean i.
büyücülükle ilgili şeyleri öğrenmede yetenekli kimse chaldean i.
büyücülükle ilgili şeyleri öğrenmede yetenekli kimse chaldee i.
büyücülükle ilgili şeyleri öğrenmede yetenekli kimse chaldaic i.
büyücülükle ilgili şeyleri öğrenmede yetenekli kimse chaldee i.
birinci dünya savaşı'nda ölen çok sayıdaki yetenekli ve genç erkek lost generation i.
Religious
(şintoizm'de) doğa olaylarını ve bazen de özel yetenekli kişileri mesken tuttuğuna inanılan kutsal ruhlar kami i.
Philosophy
karmaşık, zor ve ezotorik konularda oldukça yetenekli kabala uzmanı cabalist i.
soylu olduğu için değil birçok alanda yetenekli olduğu için saygı duyulan kimse universal man i.
Military
çift yetenekli uçak dual capable aircraft i.
yeniden sınıflandırılmış muharebe yetenekli uçak reclassified combat capable aircraft i.
çift yetenekli hava aracı dual-capable aircraft i.
çift yetenekli dual capable s.
çift yetenekli hava aracı dca (dual-capable aircraft) kısalt.
Sport
üniversitedeki yetenekli sporcuları keşfeden kişi college scout i.
yetenekli golfçü ball-striker i.
birden fazla sporda yetenekli multisport s.
Basketball
yetenekli uzun mesafe atışçı bomber i.
Football
koşma, şut çekme ve ileri pas atmada yetenekli futbolcu triple threat i.
Baseball
az yetenekli oyuncu muffin i.
Art
çok yetenekli virtüöz supervirtuoso i.
Music
(kayıtta veya canlı performansta) sesleri karıştırmada yetenekli kimse mixologist i.
Mythology
(iskandinav mitolojisinde) dağlarda yaşayıp metal işlemede yetenekli olan bir cüce dvergr i.
Archaic
işinde yetenekli kimse pragmatic i.
yetenekli bir biçimde towardly zf.
Slang
çok yetenekli veya güçlü kimse badass i.
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi geek i.
yetenekli geçinen boş adam pudknocker i.
(güreşte) yetenekli birine yenilmek için görevlendirilen performansçı jobber i.
çok yetenekli kimse honcho i.
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi geke i.
çok yetenekli badass s.
pervasızca yetenekli hot s.