yeterli miktarda

"yeterli miktarda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yeterli miktarda	sufficiently zf.

"yeterli miktarda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yeterli miktarda para	enough money i.
The Member States are simply not prepared to release enough money. Üye Devletler yeterli miktarda parayı kullanıma açmaya hazır değiller. More Sentences
2	Genel	yeterli miktarda para	sufficient amount of money i.
3	Genel	bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek)	mess i.
4	Genel	birine yeterli miktarda bir şey olmamak	go short of f.
5	Genel	birine yeterli miktarda bir şey olmamak	go short f.
6	Genel	yanında yeterli miktarda olmamak	be caught short of f.
7	Genel	yeterli miktarda bulunmak	have enough amount f.
8	Genel	yeterli miktarda bulunmak	have sufficient amount f.
9	Genel	yeterli miktarda bulunmak	be available in sufficient amount f.
10	Genel	yeterli miktarda bulunmak	have sufficient amount available f.
11	Genel	yeterli miktarda temin edilen	well-supplied s.
12	Genel	yeterli miktarda tedarik edilmemiş	undersupplied s.
Phrasals
13	Öbek Fiiller	yeterli miktarda bölmek	allow for f.
14	Öbek Fiiller	yeterli miktarda paylaştırmak	allow for f.
15	Öbek Fiiller	yeterli miktarda bölmek	allow for f.
16	Öbek Fiiller	yeterli miktarda paylaştırmak	allow for f.
Colloquial
17	Konuşma Dili	bir şeyden yeterli sayıda/miktarda olmak	be well off for something f.
18	Konuşma Dili	(bir şey) yeterli miktarda kalmamak	go short (of something) f.
Idioms
19	Deyim	yeterli miktarda (yiyecek)	an elegant sufficiency i.
20	Deyim	yeterli miktarda (yiyecek)	a gracious plenty i.
21	Deyim	(bir şeyden) yeterli miktarda kalmamak	be short of something f.
22	Deyim	(bir şeyden) yeterli miktarda kalmamak	run short of something f.
23	Deyim	herkes için yeterli miktarda	enough to go around s.
24	Deyim	herkes için yeterli miktarda	enough to go round s.
25	Deyim	yeterli miktarda (yiyecek)	gracious plenty s.
26	Deyim	az miktarda (bir şey) yeterli olur	a little bit (of something) goes a long way expr.
Trade/Economic
27	Ticaret/Ekonomi	yeterli miktarda sermayeye sahip olmak	possess sufficient capital f.
Politics
28	Siyasal	(şirkette veya parlamentoda) karar verme yetkisini kullanmak için oylama organında yeterli miktarda oya sahip olma	working control i.
Food Engineering
29	Gıda	(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek	vitaminize f.
30	Gıda	(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek	vitaminise f.
Breeding
31	Hayvancılık	yeterli miktarda (besi hayvanı)	fair s.