you pay - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

you pay

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"you pay" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
you pay expr. sen öde

"you pay" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pay-as-you-go phone i. kontörlü hat
Phrases
if you pay peanuts you get monkeys expr. ucuz etin yahnisi yavan olur
Proverb
you get what you pay for ne kadar köfte o kadar ekmek
you get what you pay for ne kadar ekmek o kadar köfte
if you buy cheaply, you pay dearly ucuz etin yahnisi yavan olur
Colloquial
(you) pay your money and take your choice expr. parayı veren düdüğü çalar
(you) pay your money and take your choice expr. parayı verenin borusu öter
if you wanna play, you gotta pay expr. parayı veren düdüğü çalar
if you wanna play, you gotta pay expr. oyunu oynayacaksan sonuçlarına da hazırlıklı olacaksın/katlanacaksın
if you wanna play, you gotta pay expr. bir şeyi yapacaksan/yapmak istiyorsan sonuçlarına razı olacaksın
if you wanna play, you gotta pay expr. her yaptığının/her şeyin bir bedeli var
ygwypf (you get what you pay for) expr. ne kadar ekmek o kadar köfte
Idioms
pay as you go f. peşin ödemek
pay as you go f. aldığın anda ödemek
if you pay peanuts you get monkeys expr. ne kadar ekmek o kadar köfte
Speaking
don't roll the dice if you can't pay the price expr. adımını atmadan önce iyi düşün
don't roll the dice if you can't pay the price expr. boyundan büyük işlere kalkışma
if you pay attention to expr. dikkat ederseniz
if you pay attention expr. dikkat edersen
if you pay close attention to expr. dikkat ederseniz
if you pay attention expr. dikkat ederseniz
if you pay careful attention expr. dikkat edersen
if you pay close attention to expr. dikkat edersen
if you pay careful attention expr. dikkat ederseniz
if you pay attention to expr. dikkat edersen
you will pay the price! expr. gününü göreceksin
if you pay peanuts you get monkeys expr. fındık fıstığa sadece maymunlar gelir/çalışır
you will pay for it! expr. görürsün gününü!
you will pay for it! expr. gününü göreceksin
you will pay the price! expr. görürsün gününü
if you make a mistake you pay the price expr. hata yaparsan bedelini ödersin
I'll pay you double expr. iki katını öderim
I'll pay you double expr. iki katını veririm
how would you like to pay? expr. nasıl ödemek istersiniz?
you should figure out a way to pay him his money expr. ona, parasını ödemenin bir yolunu bulmalısın
how much did they pay you? expr. sana ne kadar ödediler?
don't roll the dice if you can't pay the price expr. sonuçlarını göze alamayacağın işe kalkışma
you will pay for it! expr. bunun bedelini ödeyeceksin!
Trade/Economic
pay as you go system i. anında öde yöntemi
pay as you go transport i. bindiğinde öde sistemi
pay-as-you-earn i. gelir vergisini kaynağından kesme
pay-as-you-go system i. gelirin tahakkuku anında vergi kesme
pay-as-you-go plan i. kaynaktan kesme
pay as you go system i. nesiller arası dayanışma
pay as you earn i. ücret tahakkuk ettikçe vergi kesilmesi yolu
pay as you can i. ücret tahakkuk ettikçe vergi kesilmesi yolu
pay as you earn i. ücretin tahakkuku anında vergi kesilmesi
pay-as-you-go plan i. yükümlülerden gelirin tahakkuku anında vergi kesmeye dayanan yöntem
pay as you go transport expr. bindiğinde ödersin (hizmeti kullanmak için hizmetin sunulduğu anda ödeme yapmaya izin veren sistem)
Politics
pay as you pollute principle i. kirleten öder ilkesi
Insurance
pay as you go i. dağıtım modeli
Telecom
pay-as-you-talk i. kontörlü telefon
pay-as-you-talk i. kontörlü cep telefonu
pay-as-you-go i. kontörlü telefon
pay-as-you-go i. kontörlü cep telefonu