Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
your ˈall
"your ˈall"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrases
1
İfadeler
all your base are belong to us
expr.
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı
2
İfadeler
in full possession of all your faculties
expr.
akli dengesi yerinde
3
İfadeler
all your base are belong to us
expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
4
İfadeler
all your base are belong to us
expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
Colloquial
5
Konuşma Dili
your ˈall
i.
sahip olduğun her şey
6
Konuşma Dili
your ˈall
i.
her şeyin
7
Konuşma Dili
your ˈall
i.
varını yoğunu
8
Konuşma Dili
place all your eggs in one basket
f.
her şeyini riske atmak
9
Konuşma Dili
have it (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiğini okumak
10
Konuşma Dili
have it (all) your (own) way
f.
canının istediğini yapmak
11
Konuşma Dili
have it (all) your (own) way
f.
istediği gibi at koşturmak
12
Konuşma Dili
have it (all) your (own) way
f.
nasıl bilirse öyle yapmak
13
Konuşma Dili
have it (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiği gibi yapmak
14
Konuşma Dili
have things (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiğini okumak
15
Konuşma Dili
have things (all) your (own) way
f.
canının istediğini yapmak
16
Konuşma Dili
have things (all) your (own) way
f.
istediği gibi at koşturmak
17
Konuşma Dili
have things (all) your (own) way
f.
nasıl bilirse öyle yapmak
18
Konuşma Dili
have things (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiği gibi yapmak
19
Konuşma Dili
have everything (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiğini okumak
20
Konuşma Dili
have everything (all) your (own) way
f.
canının istediğini yapmak
21
Konuşma Dili
have everything (all) your (own) way
f.
istediği gibi at koşturmak
22
Konuşma Dili
have everything (all) your (own) way
f.
nasıl bilirse öyle yapmak
23
Konuşma Dili
have everything (all) your (own) way
f.
(kendi) bildiği gibi yapmak
24
Konuşma Dili
take all your medicine
expr.
tüm ilaçlarını al
25
Konuşma Dili
take all your medicine
expr.
tüm ilaçlarınızı alın
26
Konuşma Dili
it's all in your mind
expr.
hepsi senin kafanda/zihninde (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)
27
Konuşma Dili
it's all in your mind
expr.
kafanda kuruyorsun
Idioms
28
Deyim
plague-on-all-your-houses
i.
felaket
29
Deyim
egg all over your face
i.
komik/gülünç durum
30
Deyim
egg all over your face
i.
mosmor/bozum olma durumu
31
Deyim
egg all over your face
i.
utanç verici durum
32
Deyim
egg all over your face
i.
utanılacak durum
33
Deyim
egg all over your face
i.
eline yüzüne bulaştırma
34
Deyim
put all your eggs in one basket
f.
tek bir şeye bel bağlamak
35
Deyim
give your all
f.
elinden geleni yapmak
36
Deyim
be written all over your face
f.
(bir şey) yüzünden okunmak
37
Deyim
be written all over your face
f.
(bir şey) yüzünden belli olmak
38
Deyim
be written all over your face
f.
(bir şey) yüzüne yansımak
39
Deyim
have something written all over your face
f.
(bir şey) yüzünden okunmak
40
Deyim
have something written all over your face
f.
(bir şey) yüzünden belli olmak
41
Deyim
have something written all over your face
f.
(bir şey) yüzüne yansımak
42
Deyim
be written all over your face
f.
yüzünden okunmak
43
Deyim
be written all over your face
f.
yüzünden belli olmak
44
Deyim
be written all over your face
f.
yüzüne yansımak
45
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) hazırlıklarını tamamlamak
46
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) işlerini yoluna koymak
47
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
(her şeyi) düzene/sıraya koymak
48
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
(tamamen) hazır ve organize olmak
49
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) hazırlıklarını tamamlamak
50
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) işlerini yoluna koymak
51
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
(her şeyi) düzene/sıraya koymak
52
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
(tamamen) hazır ve organize olmak
53
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
deveyi düze çıkarmak
54
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
hazırlıklarını tamamlamak
55
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
işlerini yoluna koymak
56
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
işleri muntazamca yapmak
57
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
işleri düzenlemek
58
Deyim
get/have (all) your ducks in a row [us]
f.
işleri nizam içinde yürütmek
59
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
deveyi düze çıkarmak
60
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
işleri muntazamca yapmak
61
Deyim
have (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) işleri düzenlemek
62
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
deveyi düze çıkarmak
63
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
işleri muntazamca yapmak
64
Deyim
get (all) your ducks in a row [us]
f.
(bütün) işleri düzenlemek
65
Deyim
put all your eggs into one basket
f.
tek bir şeye bel bağlamak
66
Deyim
put all your eggs into one basket
f.
tüm kaynaklarını aynı işe yatırmak
67
Deyim
put all your eggs into one basket
f.
tüm yumurtalarını aynı sepete koymak
68
Deyim
put all your eggs into one basket
f.
tüm parasını/emeğini tek bir şeye yatırmak
69
Deyim
written all over your face
s.
yüzünden okunan
70
Deyim
written all over your face
s.
yüzünden belli
71
Deyim
got all your bases covered
expr.
tüm detaylar düşünülmüş
72
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
kolay gelsin
73
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
eline kuvvet
74
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
tanrı sana güç versin
75
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı gücünü artırsın
76
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
beline kuvvet
77
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
başarılar
78
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
şansın bol/açık olsun
79
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı kolaylık versin
80
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
yolun açık olsun
81
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
kolay gelsin
82
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
eline kuvvet
83
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
tanrı sana güç versin
84
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı gücünü artırsın
85
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
beline kuvvet
86
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
başarılar
87
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
şansın bol/açık olsun
88
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
allah/tanrı kolaylık versin
89
Deyim
all power to your elbow [old-fashioned] [uk]
expr.
yolun açık olsun
90
Deyim
in all your puff [uk]
expr.
bütün hayatı boyunca
91
Deyim
in all your puff [uk]
expr.
ömründe
92
Deyim
in all your puff [uk]
expr.
hayatında
93
Deyim
with all your heart
expr.
tüm kalbiyle
94
Deyim
with all your heart
expr.
içtenlikle
95
Deyim
with all your heart
expr.
yürekten
96
Deyim
with all your heart
expr.
canı gönülden
97
Deyim
with all your whole heart
expr.
tüm kalbiyle
98
Deyim
with all your whole heart
expr.
içtenlikle
99
Deyim
with all your whole heart
expr.
yürekten
100
Deyim
with all your whole heart
expr.
canı gönülden
Speaking
101
Konuşma
this is all your fault
i.
hepsi senin suçun
102
Konuşma
are these all from your dad?
expr.
bunların hepsi babandan mı?
103
Konuşma
it's all your fault
expr.
bütün bunlar senin hatan
104
Konuşma
it's all your fault
expr.
bütün bunlar senin eserin
105
Konuşma
we all appreciate your efforts
expr.
emeklerini hepimiz takdir ediyoruz
106
Konuşma
it is all in your head
expr.
hepsi senin kafanda (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)
107
Konuşma
this is all your fault!
expr.
hepsi senin suçun!
108
Konuşma
why can't you give your all?
expr.
neden kendinizi tamamen adayamıyorsunuz?
109
Konuşma
did your parents let you come over here all by yourself?
expr.
senin ailen buralara kendi başına gelmene izin mi verdi?
110
Konuşma
you got this way all on your own
expr.
sen buraya tamamen kendi çabalarınla geldin
111
Konuşma
all your friends
expr.
tüm arkadaşların
112
Konuşma
don't put all your eggs in one basket
expr.
tüm yumurtalarını aynı sepete koyma
113
Konuşma
take up all your courage
expr.
tüm cesaretini topla
114
Konuşma
don't put all your eggs in one basket
expr.
tüm kaynaklarını aynı işe yatırma
115
Konuşma
I hope all your family are keeping well
expr.
umarım ailenizin sağlığı sıhhati yerindedir
116
Konuşma
it's written all over your face
expr.
yüzünden okunuyor
117
Konuşma
it's written all over your face
expr.
yüzünden belli
Politics
118
Siyasal
it may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded.
i.
cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir
Computer
119
Bilgisayar
log out of all games before changing your password
expr.
şifrenizi değiştirmeden önce bütün oyunlardan çıkın
Modern Slang
120
Modern Argo
all your base are now belong to us
i.
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı
121
Modern Argo
all your base are now belong to us
i.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
122
Modern Argo
all your base are now belong to us
i.
bütün üslerini/üslerinizi aldık/ele geçirdik
123
Modern Argo
all up in your shit
s.
işine burnunu sokan
124
Modern Argo
all up in your shit
s.
meraklı
125
Modern Argo
all up in your shit
s.
yakasından düşmeyen
126
Modern Argo
all of your eggs in one basket
expr.
tek bir şeye bağlı kalma
127
Modern Argo
all of your eggs in one basket
expr.
tüm kaynaklarını tek bir şeye yatırma
128
Modern Argo
all of your eggs in one basket
expr.
tek bir şeye bel bağlama
129
Modern Argo
all of your eggs in one basket
expr.
tüm yumurtalarını aynı sepete koyma
"your ˈall"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
all your base are belong to us ifadesinin kısaltması
ba
kısalt.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of your ˈall
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy