lump - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
lump yumru n.
  • A lump that big on your foot can be caused by a serious illness.
  • Ayağınızdaki bu denli büyük bir yumru ciddi bir hastalıktan kaynaklanıyor olabilir.
  • Tom felt a lump in his throat.
  • Tom boğazında bir yumru hissetti.
  • Have you noticed any lumps in your breasts?
  • Göğüslerinizde herhangi bir yumru fark ettiniz mi?
Show More (5)
lump bir araya toplamak v.
  • You can't lump all the problems together and blame me for all of them!
  • Tüm sorunları bir araya toplayıp hepsi için beni suçlayamazsın!
  • We will lump together all expenses.
  • Tüm masrafları bir araya toplayacağız.
  • The author lumps all the different European literatures together.
  • Yazar tüm farklı Avrupa edebiyatlarını bir araya toplamış.
Show More (0)
lump parça n.
  • I need a big lump of cheese.
  • Bana büyük bir parça peynir lazım.
  • He gave him a lump of silver as big as his head.
  • Ona kafası kadar büyük bir parça gümüş verdi.
Show More (-1)
lump küp şeker n.
  • I'd like a tea with two lumps, please.
  • İki küp şekerli bir çay alayım, lütfen.
Show More (-2)
lump ahmak n.
  • You are a miserable lump, living in your world of imagination!
  • Sen hayal dünyasında yaşayan sefil bir ahmaksın!
Show More (-2)