|
- Sir, that's the adjoining room, just like you requested.
- İşte bitişik oda, efendim, tıpkı istediğiniz gibi.
- Germany adjoins Holland.
- Almanya, Hollanda ile bitişik.
- Sitting at the adjoining table was a German-speaking couple.
- Bitişik masada oturan, Almanca konuşan bir çiftti.
- There is an anteroom adjoining the library.
- Kütüphaneye bitişik bir antre var.
- Sitting at the adjoining table was a German-speaking couple.
- Bitişik masada Almanca konuşan bir çift oturuyordu.
- Tom went into the adjoining room.
- Tom bitişik odaya girdi.
- Tom went into the adjoining room.
- Tom bitişikteki odaya girdi.
- The hotel adjoins a lake on the east.
- Otel doğu tarafında bir göle bitişiktir.
- The two villages adjoin each other.
- İki köy birbirine bitişik.
- The two buildings adjoin.
- İki bina bitişik.
- Germany adjoins Holland.
- Almanya Hollanda'ya bitişik.
- The living room adjoins the dining room.
- Oturma odası, yemek odasına bitişiktir.
- Our house adjoins his.
- Evimiz onunkine bitişik.
- There is an anteroom adjoining the library.
- Kütüphaneye bitişik bir bekleme odası var.
- Germany adjoins Holland.
- Almanya Hollanda'ya bitişiktir.
- Their farms adjoin.
- Çiftlikleri bitişik.
- The living room adjoins the dining room.
- Oturma odası yemek odasına bitişiktir.
Show More (14)
|
