1 |
ages |
uzun zaman |
n. |
|
- I haven't seen them in ages.
- Uzun zamandır onları görmedim.
- It's been ages since I saw you last.
- Seni son gördüğümden beri uzun zaman oldu.
- I haven't seen him in ages.
- Uzun zamandır onu görmedim.
- It's been quite ages since we last met.
- Son karşılaştığımızdan beri oldukça uzun zaman oldu.
- It took me ages to pack up my suitcases.
- Valizlerimi toplamak uzun zamanımı aldı.
- Sorry that I haven't written in ages.
- Uzun zamandır yazmadığım için özür dilerim.
- It was ages ago.
- Uzun zaman önceydi.
- For the first time in ages, I slept late.
- Uzun zamandır ilk defa geç uyudum.
- It's been ages since I've heard from Tom.
- Tom'dan haber almayalı uzun zaman oldu.
- I haven't heard that joke in ages.
- Bu şakayı uzun zamandır duymamıştım.
- I haven't done this in ages.
- Bunu uzun zamandır yapmamıştım.
- We haven't heard from Tom in ages.
- Tom'dan uzun zamandır haber almadık.
- I haven't played guitar in ages.
- Uzun zamandır gitar çalmadım.
- Tom hasn't washed his car in ages.
- Tom uzun zamandır arabasını yıkamadı.
- It took us ages waiting for you.
- Sizi beklemek uzun zamanımızı aldı.
- I haven't seen her in ages.
- Uzun zamandır onu görmedim.
Show More (13)
|
2 |
ages |
uzun süre |
n. |
|
- It's been ages since we last met.
- Son karşılaştığımızdan beri uzun süre oldu.
- Tom hasn't been to Boston in ages.
- Tom uzun süre Boston'da bulunmadı.
- It's been ages.
- Uzun süre oldu.
Show More (0)
|
3 |
ages |
epey zaman |
n. |
|
- It's been quite ages since we last met.
- Son görüşmemizden bu yana epey zaman geçti.
- It's been ages since I've heard from Tom.
- Tom'dan haber almayalı epey zaman oldu.
Show More (-1)
|