Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
allow someone in
allow someone in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"allow someone in"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
allow someone in
v.
içeri girmesine müsaade etmek
2
General
allow someone in
v.
birisini içeri almak
Bedeutungen, die der Begriff
"allow someone in"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Phrasals
1
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
Did you tell Tom he's not
allowed in
this room?
Bu odaya
girmesine izin verilmediğini
Tom'a söyledin mi?
More Sentences
2
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
Tom's dog isn't
allowed in
the house.
Tom'un köpeğinin eve
girmesine izin verilmiyor.
More Sentences
3
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
4
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
5
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri almak
6
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
7
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
8
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
9
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
10
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
11
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
12
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
13
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
14
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
15
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
16
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
17
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere almak
18
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri almak
19
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
20
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek
21
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
22
Phrasals
and allow someone or something in
v.
birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
23
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
24
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
25
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
26
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
27
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
28
Phrasals
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of allow someone in
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy