| 1 |
anonymous |
anonim |
adj. |
|
- Our aim must be a foot and mouth policy that is not anonymous.
- Amacımız anonim olmayan bir şap politikası olmalıdır.
- Their ownership was not anonymous and their staff worked there all their lives.
- Sahipleri anonim değildi ve çalışanları hayatları boyunca orada çalıştılar.
- It is fundamentally essential, therefore, that the authority is not anonymous.
- Bu nedenle, otoritenin anonim olmaması temel bir gerekliliktir.
- Politics will become more anonymous and inaccessible.
- Siyaset daha anonim ve erişilmez hale gelecektir.
- It is fundamentally essential therefore that the authority is not anonymous.
- Bu nedenle otoritenin anonim olmaması temel bir gerekliliktir.
- We cannot allow anonymous terror to undermine the values of the free and democratic world.
- Anonim terörün özgür ve demokratik dünyanın değerlerini baltalamasına izin veremeyiz.
- The European Investment Bank has for many years been one of the EU's more anonymous powers that be.
- Avrupa Yatırım Bankası uzun yıllar boyunca AB'nin en anonim güçlerinden biri olmuştur.
- Our aim must be a foot and mouth policy that is not anonymous.
- Amacımız anonim olmayan bir ayak ve ağız politikası olmalıdır.
- xB Browser is a free and open-source anonymous web browser.
- xB Browser ücretsiz ve açık kaynaklı anonim bir web tarayıcısıdır.
- The anonymous Internet is said to attract criminals and those interested in black market activities as well.
- Anonim internetin suçluları ve karaborsa faaliyetleriyle ilgilenenleri de cezbettiği söyleniyor.
- Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanınmaları çok zordur.
- He got an anonymous tip.
- O anonim bir ihbar aldı.
- Contributors can also remain anonymous.
- Katkıda bulunanlar anonim de kalabilir.
- I'd rather stay anonymous.
- Anonim kalmayı tercih ederim.
- He wants to be anonymous.
- O anonim olmak istiyor.
- An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
- Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
- Tom received an anonymous phone call.
- Tom anonim bir telefon araması aldı.
Show More (14)
|
| 2 |
anonymous |
isimsiz |
adj. |
|
- The police learned about the attack beforehand thanks to an anonymous phone call.
- Polis, isimsiz bir telefon görüşmesi sayesinde saldırıyı önceden öğrendi.
- The European Investment Bank has for many years been one of the EU's more anonymous powers that be.
- Avrupa Yatırım Bankası uzun yıllar boyunca AB'nin isimsiz güçlerinden bir tanesi olmuştur.
- All of those who make up the anonymous population of Angola are, quite simply, heroes and martyrs.
- Angola'nın isimsiz nüfusunu oluşturan herkes, tek kelimeyle, kahramanlar ve şehitlerdir.
- He wants to be anonymous.
- İsimsiz kalmak istiyor.
- We got an anonymous call.
- İsimsiz bir telefon aldık.
- This poem was written by an anonymous poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmış.
- An anonymous benefactor bequeathed several hundred thousand dollars to an animal shelter.
- İsimsiz bir hayırsever, bir hayvan barınağına birkaç yüz bin dolar miras bıraktı.
- Sami began an anonymous new life in another country.
- Sami başka bir ülkede isimsiz yeni bir hayata başladı.
- I'd rather stay anonymous.
- İsimsiz kalmayı tercih ederim.
- An anonymous benefactor bequeathed several hundred thousand dollars to an animal shelter.
- İsimsiz bir hayırsever bir hayvan barınağı için birkaç yüz bin dolar bağışladı.
- In his time, he was an anonymous writer.
- Onun zamanında, o isimsiz bir yazardı.
- Tom received an anonymous phone call.
- Tom isimsiz bir telefon aldı.
- The person who donated this money wishes to remain anonymous.
- Bu parayı bağışlayan kişi isimsiz kalmak istiyor.
- An anonymous caller contacted the police to report a murder.
- İsimsiz biri polisi arayarak bir cinayet ihbarında bulunmuş.
- We got an anonymous call.
- Biz isimsiz bir çağrı aldık.
- In his time, he was an anonymous writer.
- Onun zamanında, isimsiz bir yazardı.
Show More (13)
|
| 3 |
anonymous |
gizli |
adj. |
|
- The questions will not take long, and everything would be kept completely anonymous.
- Sorular uzun sürmeyecek ve her şey tamamen gizli tutulacak.
- I'd like to remain anonymous.
- Kimliğimin gizli kalmasını istiyorum.
- The person who donated this money wishes to remain anonymous.
- Bu parayı bağışlayan kişi kimliğinin gizli kalmasını istiyor.
- You may remain anonymous.
- Kimliğiniz gizli kalabilir.
- Tom wants to remain anonymous.
- Tom kimliğinin gizli kalmasını istiyor.
- I want to remain anonymous.
- Kimliğimin gizli kalmasını istiyorum.
- The person who donated this money wishes to remain anonymous.
- Bu parayı bağışlayan kişi adının gizli kalmasını istiyor.
- I wish to remain anonymous.
- Kimliğimin gizli kalmasını istiyorum.
Show More (5)
|
| 4 |
anonymous |
kimliği bilinmeyen |
adj. |
|
- An anonymous person donated 100,000 dollars to the charity.
- Kimliği bilinmeyen bir şahıs, hayır kurumuna 100.000 dolar bağışlamış.
Show More (-2)
|
| 5 |
anonymous |
alelade |
adj. |
|
- The streets of the city were full of white, anonymous cars.
- Şehrin sokakları beyaz, alelade arabalarla doluydu.
Show More (-2)
|
