|
- The appalling news about the accident spread quickly.
- Kazayla ilgili korkunç haberler hızla yayıldı.
- This is an appalling waste of resources.
- Bu korkunç bir kaynak israfıdır.
- Safety is so appalling, it is a disgrace that all these power stations were not closed down long ago.
- Güvenlik düzeyi o kadar korkunç ki, tüm bu elektrik santrallerinin uzun zaman önce kapatılmamış olması utanç verici.
- Safety is so appalling, it is a disgrace that all these power stations were not closed down long ago.
- Güvenlik o kadar korkunç ki, tüm bu enerji santrallerinin uzun zaman önce kapatılmamış olması utanç verici.
- In addition, he has an appalling record on human rights.
- Buna ek olarak, insan hakları konusunda korkunç bir sicile sahiptir.
- Since then we have seen appalling destruction and misery.
- O zamandan bu yana korkunç bir yıkım ve sefalet gördük.
- As we know, stadiums have been the scene of appalling, tragic incidents.
- Bildiğimiz gibi stadyumlar korkunç ve trajik olaylara sahne olmuştur.
- In addition, he has an appalling record on human rights.
- Buna ek olarak, insan hakları konusunda korkunç bir sicili var.
- Their relatives are faced with appalling bureaucracy through which they have to wade.
- Balıkçıların yakınları, içinden geçmek zorunda oldukları korkunç bir bürokrasi ile karşı karşıyadır.
- Millions of citizens are living in appalling conditions.
- Milyonlarca vatandaş korkunç koşullarda yaşıyor.
- That would send a message from the world community to the warring parties as a way out of this appalling situation.
- Bu, dünya kamuoyundan savaşan taraflara bu korkunç durumdan çıkış yolu olarak bir mesaj gönderecektir.
- As we know, stadiums have been the scene of appalling, tragic incidents.
- Bildiğimiz gibi, stadyumlar korkunç ve trajik olaylara sahne olmuştur.
- I want to see the fight taken to poverty and the prevention of appalling human and social situations.
- Yoksullukla mücadele edilmesini ve korkunç insani ve sosyal durumların önlenmesini istiyorum.
- The Tibetan people have for many years been exposed to appalling treatment by Beijing, and this is continuing.
- Tibet halkı uzun yıllardır Pekin tarafından korkunç muamelelere maruz bırakılmıştır ve bu durum devam etmektedir.
- It is an appalling litany of crimes against humanity.
- Bu, insanlığa karşı işlenmiş korkunç bir suçlar silsilesidir.
- Two and a half years ago, one of the three prisoners died as a result of their appalling conditions of detention.
- İki buçuk yıl önce, üç mahkumdan biri korkunç tutukluluk koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
- Appalling things are currently happening in Chechnya.
- Şu anda Çeçenistan'da korkunç şeyler oluyor.
- That is an appalling fact for us to take on board.
- Bu bizim için kabul edilmesi gereken korkunç bir gerçek.
- Hoxha was Hoxha and he was appalling.
- Hoxha, Hoxha'ydı ve korkunçtu.
- He says appalling things.
- Korkunç şeyler söylüyor.
- This is appalling.
- Bu korkunç.
- I think that's appalling.
- Bence bu korkunç.
- Sami didn't deserve to die in this appalling way.
- Sami bu korkunç şekilde ölmeyi hak etmiyordu.
- That's appalling.
- O korkunç.
- Sami didn't deserve to die in this appalling way.
- Sami bu kadar korkunç şekilde ölmeyi hak etmedi.
- She is an appalling cook.
- Korkunç bir aşçı.
Show More (23)
|
|
- The proliferation of nuclear weapons in east Asia opens up an appalling vista.
- Doğu Asya'da nükleer silahların yayılması dehşet verici bir manzara ortaya çıkarmaktadır.
- The obstacles put in our way by Parliament itself are quite appalling.
- Bizzat Parlamento tarafından önümüze çıkarılan engeller oldukça dehşet vericidir.
- I believe the response of the EU in Geneva was appalling.
- AB'nin Cenevre'de verdiği tepkinin dehşet verici olduğuna inanıyorum.
- It is appalling how women in many developing countries are still being treated.
- Gelişmekte olan birçok ülkede kadınlara hala nasıl davranıldığı dehşet verici.
- It was an appalling decision in that the toll in human life was so great.
- İnsan hayatına verilen zararın bu kadar büyük olması dehşet verici bir karardı.
- It is an appalling situation and I would appeal to you to write to all the parties concerned.
- Bu dehşet verici bir durum ve sizden ilgili tüm taraflara yazmanızı rica ediyorum.
- The behaviour of the Member States and the Council in all of this has been quite appalling.
- Tüm bunlar olurken Üye Devletlerin ve Konseyin tutumu oldukça dehşet vericiydi.
- We have long been calling for an increase in funds for AIDS given the appalling situation.
- Dehşet verici durum göz önüne alındığında uzun zamandır AIDS'e yönelik fonların arttırılması çağrısında bulunuyoruz.
- What would have happened if these appalling events at a summit had taken place in Austria a year ago?
- Zirvede yaşanan bu dehşet verici olaylar bir yıl önce Avusturya'da gerçekleşmiş olsaydı ne olurdu?
- The disastrous floods in Central Europe have been, and remain, appalling.
- Orta Avrupa'da yaşanan sel felaketi dehşet verici olmuştur ve olmaya devam etmektedir.
- War is always war and its effects are always appalling.
- Savaş her zaman savaştır ve etkileri de her zaman dehşet vericidir.
- It is an appalling litany of crimes against humanity.
- İnsanlığa karşı işlenen suçların dehşet verici bir listesidir.
- It is in complete contrast to the Swedish approach, which I find utterly appalling.
- İsveç'in yaklaşımıyla tam bir tezat oluşturuyor ki ben bunu son derece dehşet verici buluyorum.
- The appalling onslaught against minorities in Egypt is terrifying to behold.
- Mısır'da azınlıklara yönelik korkunç saldırılar dehşet vericidir.
- The way in which this report has been adopted is appalling.
- Bu raporun kabul edilme şekli dehşet vericidir.
- The obstacles put in our way by Parliament itself are quite appalling.
- Bizzat Parlamento tarafından yolumuza çıkarılan engeller oldukça dehşet vericidir.
- I have to say, it is absolutely appalling, in any arena of politics, to set expectations which cannot be met.
- Söylemeliyim ki, siyasetin herhangi bir alanında, karşılanamayacak beklentiler oluşturmak kesinlikle dehşet vericidir.
- This was appalling of you.
- Bu yaptığınız dehşet vericiydi.
- The results were appalling.
- Sonuçlar dehşet vericiydi.
- The destruction of the environment is appalling.
- Çevrenin tahrip edilmesi dehşet verici.
- This is appalling.
- Bu dehşet verici.
- The destruction of the environment is appalling.
- Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
- That's appalling.
- Dehşet verici.
Show More (20)
|