arch - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
arch kemer n.
  • The bridge was closed as one of its arches cracked.
  • Kemerlerinden biri çatladığı için köprü kapatıldı.
  • The old church has spectacular door arches.
  • Eski kilisenin muhteşem kapı kemerleri var.
  • I need to use insoles as my feet have a low arch.
  • Ayaklarım kemerli olduğu için tabanlık kullanmam gerekiyor.
Show More (3)
arch kamburlaşmak v.
  • The cat arched its back.
  • Kedi sırtını kamburlaştırdı.
  • Cats arch their backs.
  • Kediler sırtlarını kamburlaştırır.
Show More (-1)
arch kabartmak (hayvan sırtını) v.
  • The cat arched its back.
  • Kedi sırtını kabarttı.
  • Cats arch their backs.
  • Kediler sırtlarını kabartırlar.
Show More (-1)
arch yay n.
  • They bought an arch-shaped wardrobe for her bedroom.
  • Yatak odası için yay şeklinde bir gardırop aldılar.
Show More (-2)
arch kamburlaştırmak v.
  • The caracal in the zoo arched its back and hissed.
  • Hayvanat bahçesindeki karakulak sırtını kamburlaştırdı ve tısladı.
Show More (-2)
arch mağrur adj.
  • He couldn't beat my record.' James said in an arch tone.
  • "Benim rekorumu kıramaz." dedi James mağrur bir ses tonuyla.
Show More (-2)
arch baş pref.
  • High carb food is the archenemy of a proper body.
  • Yüksek karbonhidratlı yiyecekler düzgün bir vücudun baş düşmanıdır.
Show More (-2)
arch baş adj.
  • The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death.
  • En tuhafı da baş düşmanını kaçınılmaz bir ölümden kurtarmış olması.
Show More (-2)