|
- I agree with this in principle, but as far as I know, this does not apply to any of the other subsections of the budget.
- Buna prensipte katılıyorum, ancak bildiğim kadarıyla bu durum bütçenin diğer alt bölümleri için geçerli değil.
- As far as I am aware the Strasbourg authorities are currently looking into the matter.
- Bildiğim kadarıyla Strazburg makamları şu anda bu konuyu inceliyor.
- The aim is to achieve these, as far as possible, by 2010.
- Amaç, bunları mümkün olduğunca 2010 yılına kadar gerçekleştirmektir.
- I would not go as far as to express satisfaction at this, but the situation is improving.
- Bu konuda memnuniyetimi ifade edecek kadar ileri gitmeyeceği ancak durum iyiye gidiyor.
- As far as I know, nevertheless, there is only one country which loses out and gets less than its natural share.
- Bildiğim kadarıyla, yine de kaybeden ve doğal payından daha azını alan tek bir ülke var.
- As far as I know, it is nearly October and the Commission has shown no intention of launching these initiatives.
- Bildiğim kadarıyla neredeyse Ekim ayındayız ve Komisyon bu girişimleri başlatma niyeti göstermedi.
- However, we cannot apply the food law retroactively and go back as far as 1992.
- Ancak gıda yasasını geriye dönük olarak uygulayamayız ve 1992'ye kadar geri gidemeyiz.
- As far as I can see, this draft resolution seems to be remiss on one particular point from an editorial point of view.
- Görebildiğim kadarıyla, bu karar taslağı editoryal açıdan belirli bir noktada ihmalkâr görünüyor.
- We can only, in conciliation, go as far as amendments allow us in second reading.
- Uzlaşmada ancak ikinci okumada değişikliklerin bize izin verdiği kadar ileri gidebiliriz.
- I hope he was wrongly quoted, because as far as I know, we are not.
- Umarım yanlış alıntı yapmıştır, çünkü bildiğim kadarıyla öyle değil.
- I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
- Bağırdım, yardım çağırdım ve failleri parka kadar kovaladım.
- That is as far as we can get with today's decision-making system.
- Bugünkü karar alma sistemiyle ancak bu kadar ilerleyebiliyoruz.
- As far as I know, the Greek government has taken similar steps.
- Bildiğim kadarıyla Yunan hükümeti de benzer adımlar atmıştır.
- Greece has seen an increase in the employment rate and, as far as I can see, an increase in productivity.
- Yunanistan'da istihdam oranında ve görebildiğim kadarıyla üretkenlikte bir artış görülmüştür.
- As far as I know, the Greek government has taken similar steps.
- Bildiğim kadarıyla Yunan hükümeti de benzer adımlar attı.
- I believe it would be a very important initiative to take it onward as far as Budapest.
- Bunu Budapeşte'ye kadar götürmenin çok önemli bir girişim olacağına inanıyorum.
- They only see as far as the ends of their noses.
- Sadece burunlarının ucuna kadar görebiliyorlar.
- As far as I know CESAR has already accomplished remarkable things in the short time it has been in existence.
- Bildiğim kadarıyla CESAR, var olduğu kısa süre içinde dikkate değer işler başarmıştır.
- For the first time, as far as I know, we are therefore voting twice in plenary about more or less the same amendments.
- Bildiğim kadarıyla ilk defa aşağı yukarı aynı değişiklikleri genel kurulda iki kez oyluyoruz.
- I would go as far as to say that in general this is not the problem with our work in the humanitarian aid area.
- Genel olarak insani yardım alanındaki çalışmalarımızla ilgili sorunun bu olmadığını söyleyecek kadar ileri gidebilirim.
- There, too, the process of political maturation has not yet progressed as far as it needs to.
- Orada da siyasi olgunlaşma süreci henüz gerektiği kadar ilerlemiş değil.
- As far as I am aware that is only illegal in the UK.
- Bildiğim kadarıyla bu sadece Birleşik Krallık'ta yasa dışıdır.
- As far as I am aware, the Russian Federation is not a member of the European Union.
- Bildiğim kadarıyla Rusya Federasyonu Avrupa Birliği üyesi değildir.
- That is it as far as the first directive is concerned.
- Birinci yönerge ile ilgili olarak bu kadar.
- We should not go as far as turning this light-weight version into an ultra-light-weight version, however.
- Ancak bu hafif versiyonu ultra hafif bir versiyona dönüştürecek kadar ileri gitmemeliyiz.
- As far as I know, this has not yet been done.
- Bildiğim kadarıyla bu henüz yapılmadı.
- We have wonderful documents on the subject, but this is as far as it goes.
- Bu konuda elimizde harika belgeler var, ancak buraya kadar.
- As far as we are concerned, in any case, we are prepared to consider this very favourably.
- Bizi ilgilendirdiği kadarıyla, her halükarda, bunu çok olumlu bir şekilde değerlendirmeye hazırız.
- And as far as I know, for my country and region at least, these are swathing cuts.
- Ve bildiğim kadarıyla, en azından benim ülkem ve bölgem için, bunlar çok büyük kesintiler.
- As far as infringements are concerned, as we see it taking vehicles out of service is the best approach.
- İhlaller söz konusu olduğunda, gördüğümüz kadarıyla araçların hizmet dışı bırakılması en iyi yaklaşımdır.
- As far as I know, the Viking was not denied access to a port of refuge.
- Bildiğim kadarıyla, Viking'in bir sığınma limanına erişimi reddedilmedi.
- Unfortunately, the proposal on the safety of aircraft from third countries does not go as far as this.
- Ne yazık ki üçüncü dünya ülkelerinden gelen uçakların güvenliğine ilişkin olan teklif bu kadar ileri gitmiyor.
- The second point on transition periods has not, as far as I know, been the subject of any requests.
- Geçiş dönemlerine ilişkin ikinci husus, bildiğim kadarıyla, herhangi bir talebe konu olmamıştır.
- As far as I know, the European Union has its share of terrorists, for example in Spain and Greece.
- Bildiğim kadarıyla Avrupa Birliği de teröristlerden payını alıyor, örneğin İspanya ve Yunanistan'da.
- I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
- Çığlık atıp yardım istedim ve failleri parka kadar kovaladım.
- This is quite simply how science works, and as far as I can see, science hinders this research as little as possible.
- Bilim bu şekilde işliyor ve görebildiğim kadarıyla bilim bu araştırmayı mümkün olduğunca az engelliyor.
- As far as I know, they have in fact, all done that.
- Bildiğim kadarıyla, aslında hepsi bunu yaptı.
- However, as far as I am aware, there are 788 of us.
- Ancak bildiğim kadarıyla bizden 788 kişi var.
- As far as the Commission is aware the matter concerns accusations of fraud unrelated to the Sensus contract.
- Komisyonun bildiği kadarıyla konu, Sensus sözleşmesiyle ilgisi olmayan dolandırıcılık suçlamalarıyla ilgilidir.
- As far as I am concerned, just like the new Farm Bill, this issue is not sufficiently covered in the two reports.
- Endişelendiğim kadarıyla, tıpkı yeni Çiftlik Yasası gibi, bu konu da iki raporda yeterince ele alınmamıştır.
- Mr Putin gave a frosty reply and that was as far as it went.
- Sayın Putin soğuk bir yanıt verdi ve konu buraya kadar geldi.
- Furthermore, those cash machines are a cause of concern, as far as I can see.
- Ayrıca görebildiğim kadarıyla bu bankamatikler endişe kaynağıdır.
- They are good as far as they go, but they do not go far enough, and they have to be obligatory rather than voluntary.
- Gittikleri yere kadar iyidirler ancak yeterince ileri gitmezler ve gönüllü olmaktan ziyade zorunlu olmalıdırlar.
- As far as I can see, we agree on the essence of the problem that we are attempting to solve.
- Görebildiğim kadarıyla, çözmeye çalıştığımız sorunun özü konusunda hemfikiriz.
- And again, as far as I am aware, this document is valid.
- Ve yine bildiğim kadarıyla bu belge geçerlidir.
- As far as I know, given how times are allocated, I shall not have a chance to speak.
- Bildiğim kadarıyla, sürelerin nasıl tahsis edildiği göz önüne alındığında, konuşma şansım olmayacak.
- As far as I know, that is acceptable to everybody.
- Bildiğim kadarıyla bu herkes tarafından kabul edilebilir.
- Unfortunately, the proposal on the safety of aircraft from third countries does not go as far as this.
- Ne yazık ki, üçüncü dünya ülkelerinden gelen uçakların güvenliğine ilişkin teklif bu kadar ileri gitmiyor.
- As far as I am concerned, naturally, as far as I know, that confidence is complete and absolute.
- Bildiğim kadarıyla, doğal olarak, bu güven tam ve mutlaktır.
- This is as far as the legal and the institutional answer goes.
- Yasal ve kurumsal cevap buraya kadar.
- As far as I know, we have not yet received this particular report.
- Bildiğim kadarıyla, bu özel rapor henüz elimize geçmedi.
- As far as we know, not many alternatives appear viable either.
- Bildiğimiz kadarıyla, pek çok alternatif de uygulanabilir görünmüyor.
- There, too, the process of political maturation has not yet progressed as far as it needs to.
- Burada da siyasi olgunlaşma süreci henüz gerektiği kadar ilerlememiştir.
- That is it as far as the first directive is concerned.
- İlk direktifle ilgili olarak bu kadar.
- As far as I can see, the conclusions are more or less obvious.
- Görebildiğim kadarıyla sonuçlar az çok belli.
- We should not go as far as turning this light-weight version into an ultra-light-weight version, however.
- Ancak bu hafif versiyonu ultra hafif versiyona çevirecek kadar da ileri gitmemeliyiz.
- Well, this is as far as we go on these.
- Bu konuda ancak bu kadar ilerleyebildik.
- We went by bus as far as London.
- Londra'ya kadar otobüsle gittik.
- As far as I know, Tom has never tried to commit suicide.
- Bildiğim kadarıyla, Tom intihara teşebbüs etmedi.
- As far as I know, Tom is retired.
- Bildiğim kadarıyla, Tom emekli oldu.
- As far as I know, she hasn't departed yet.
- Bildiğim kadarıyla, o henüz yola çıkmadı.
- Tom went as far as the station by himself.
- Tom tek başına istasyona kadar gitti.
- We went as far as Boston together.
- Beraber Boston'a kadar gittik.
- As far as I remember, he didn't say that.
- Hatırladığım kadarıyla o öyle demedi.
- As far as I know, he is a reliable friend.
- Bildiğim kadarıyla güvenilir bir dost.
- Tom walked as far as he could.
- Tom yürüyebildiği kadar yürüdü.
- We didn't go as far as Boston.
- Boston'a kadar gitmedik.
- As far as I can remember, it was three years ago that we last met.
- Hatırladığım kadarıyla en son üç yıl önce görüşmüştük.
- We ran on as far as the station.
- İstasyona kadar aralıksız koştuk.
- As far as I know, he is coming by car.
- Bildiğim kadarıyla arabayla geliyor.
- As far as I know, he's a diligent student.
- Bildiğim kadarıyla çalışkan bir öğrenci.
- As far as I know, Tom has never been to Boston.
- Bildiğim kadarıyla, Tom Boston'a hiç gitmedi.
- We went as far as Boston by bus.
- Boston'a kadar otobüsle gittik.
- As far as I know, this is the best one.
- Bildiğim kadarıyla, bu en iyi olanı.
- I went as far as Kyoto by train.
- Kyoto'ya kadar trenle gittim.
- As far as I know, there were no problems during the first semester.
- Bildiğim kadarıyla, ilk dönem boyunca hiç bir sorun yoktu.
- I'm not going to the library, but I can take you as far as the station.
- Kütüphaneye gitmiyorum ama seni istasyona kadar götürebilirim.
- As far as I know, Tom has never lied to me.
- Bildiğim kadarıyla Tom bana hiç yalan söylemedi.
- As far as I know, there is a lesson this evening.
- Bildiğim kadarıyla bu akşam ders var.
- Let me give you a lift as far as the station.
- Seni istasyona kadar götüreyim.
- As far as I know, this is the only translation available.
- Bildiğim kadarıyla, mevcut tek çeviri bu.
- As far as I know, she hasn't departed yet.
- Bildiğim kadarıyla, henüz ayrılmadı.
- As far as I know, they always keep their word.
- Bildiğim kadarıyla, onlar her zaman sözlerini tutarlar.
- She never said that, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla bunu hiç söylemedi.
- As far as I know, he's a nice guy.
- Bildiğim kadarıyla, o iyi bir adam.
- As far as I know, this is the only translation available.
- Bildiğim kadarıyla, bu mevcut tek çeviri.
- As far as I know, she is a very good person.
- Bildiğim kadarıyla, o çok iyi bir insan.
- As far as I know, Tom is still in his room.
- Bildiğim kadarıyla, Tom hala odasında.
- As far as I know, there are no good books on the theory.
- Bildiğim kadarıyla, teori üzerine iyi bir kitap yok.
- Why do you want to go as far as Germany to buy a car?
- Neden araba almak için Almanya'ya kadar gitmek istiyorsun?
- As far as I know, he won't come.
- Bildiğim kadarıyla, o gelmeyecek.
- I went as far as the post office.
- Postaneye kadar gittim.
- We went as far as Boston together.
- Boston'a kadar birlikte gittik.
- I'll walk with you as far as the supermarket.
- Seninle süpermarkete kadar yürüyeceğim.
- As far as I know, this is the latest edition.
- Bildiğim kadarıyla, bu en son baskı.
- As far as I know, he did nothing wrong.
- Bildiğim kadarıyla, o yanlış bir şey yapmadı.
- As far as I know, there is no such word.
- Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.
- She walked as far as Shinjuku.
- O, Shinjuku'ya kadar yürüdü.
- We went by bus as far as London.
- Otobüsle Londra'ya kadar gittik.
- As far as I can tell, there's nothing medically wrong with Tom.
- Bildiğim kadarıyla Tom'un tıbben bir sorunu yok.
- As far as I know, that never happened.
- Bildiğim kadarıyla böyle bir şey hiç olmadı.
- As far as I know, what he has said is true.
- Bildiğim kadarıyla, söyledikleri doğru.
- As far as I know, he has never made such a mistake.
- Bildiğim kadarıyla, o hiçbir zaman böyle bir yanlış yapmadı.
- As far as I know, he won't come.
- Bildiğim kadarıyla gelmeyecek.
- As far as I know he is not lazy.
- Bildiğim kadarıyla, o tembel değil.
- As far as I can tell, Tom isn't lying.
- Bildiğim kadarıyla Tom yalan söylemiyor.
- We plan to go as far as we can.
- Elimizden geldiği kadarıyla gitmeyi planlıyoruz.
- Could you take me as far as my hotel?
- Beni otelime kadar götürebilir misiniz?
- As far as I know, she is a very good person.
- Bildiğim kadarıyla çok iyi bir insandır.
- As far as I know, he is a person who keeps his promises.
- Bildiğim kadarıyla, verdiği sözleri tutan bir insandı.
- As far as I know, no one has ever done it.
- Bildiğim kadarıyla, hiç kimse bunu yapmadı.
- As far as I know, he is kind.
- Bildiğim kadarıyla nazik biri.
- As far as I know, he is a reliable man.
- Bildiğim kadarıyla güvenilir bir adam.
- As far as I can tell, Tom isn't lying.
- Anladığım kadarıyla Tom yalan söylemiyor.
- There was nothing but the ocean as far as the eye could see.
- Gözün görebildiği kadarıyla okyanustan başka bir şey yoktu.
- As far as I remember, he didn't say that.
- Hatırladığım kadarıyla böyle bir şey söylememişti.
- I want to go as far as I can.
- Gidebildiğim kadar uzağa gitmek istiyorum.
- Tom hasn't ever lied to me, as far as I know.
- Tom bildiğim kadarıyla bana hiç yalan söylemedi.
- As far as the eye could reach, there was no sign of life.
- Gözün ulaşabildiği kadarıyla hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
- Yes, as far as I know.
- Evet, bildiğim kadarıyla.
- As far as I know, they always keep their word.
- Bildiğim kadarıyla, her zaman sözlerini tutarlar.
- As far as I know, he isn't lazy.
- Bildiğim kadarıyla, o tembel değildir.
- As far as I know, he is reliable.
- Bildiğim kadarıyla güvenilir biri.
- As far as I know, Tom has never studied French.
- Bildiğim kadarıyla Tom hiç Fransızca öğrenmedi.
- I wish I could swim as far as he can.
- Keşke onun yüzebildiği kadar yüzebilsem.
- Tom swam as far as Mary did.
- Tom da Mary kadar uzağa yüzdü.
- As far as I know, they are still together.
- Bildiğim kadarıyla, onlar hâlâ birlikte.
- As far as I can tell, Tom's French is pretty good.
- Anladığım kadarıyla, Tom'un Fransızcası oldukça iyi.
- As far as I know, the novel is not translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla, roman Japoncaya çevrilmedi.
- I went by bus as far as London.
- Londra'ya kadar otobüsle gittim.
- As far as I can tell, Tom is doing well at school.
- Anladığım kadarıyla Tom okulda iyi gidiyor.
- As far as I know, the book has never been translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla, kitap Japoncaya çevrilmedi.
- Tom made it as far as Boston.
- Tom Boston'a kadar gitmiş.
- Let's drive as far as the sea.
- Denize kadar araba sürelim.
- As far as I know, he said that himself.
- Bildiğim kadarıyla, onu kendisi söyledi.
- He went as far as Kobe by train.
- Trenle Kobe'ye kadar gitti.
- As far as I know, he is the shortest student in this school.
- Bildiğim kadarıyla, bu okuldaki en kısa boylu öğrenci odur.
- As far as I can tell, the coast is clear.
- Söyleyebileceğim kadarıyla sahil temiz.
- As far as I am aware, there were no problems during the first semester.
- Bildiğim kadarıyla, ilk dönem sırasında hiçbir sorun yoktu.
- Tom went as far as the station by himself.
- Tom istasyona kadar kendi başına gitti.
- As far as I know he is not lazy.
- Bildiğim kadarıyla tembel biri değil.
- As far as I know, she has not yet married.
- Bildiğim kadarıyla henüz evlenmedi.
- As far as I know, it's not all that far to walk.
- Bildiğim kadarıyla, yürümek için o kadar da uzak değil.
- As far as I know, the rumor is not true.
- Bildiğim kadarıyla söylentiler doğru değil.
- As far as I know, the novel is not translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.
- As far as I know, she's not rich.
- Bildiğim kadarıyla, o zengin değil.
- As far as I can tell, there are no broken bones.
- Bildiğim kadarıyla, hiç kırık kemik yok.
- Tom made it as far as Boston.
- Tom onu Boston'a kadar yaptı.
- I'll go with you as far as the bridge.
- Köprüye kadar seninle gideceğim.
- We ran on as far as the station.
- İstasyona kadar devam ettik.
- As far as I know, no one here has seen Tom today.
- Bildiğim kadarıyla, buradaki hiç kimse bugün Tom'u görmedi.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
- Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- She walked as far as Shinjuku.
- Shinjuku'ya kadar yürüdü.
- We walked as far as 6 kilometers.
- Altı kilometre kadar yürüdük.
- As far as I know, he is innocent.
- Bildiğim kadarıyla o masumdur.
- They have no children, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla çocukları yok.
- We walked together as far as the next station.
- Biz istasyona kadar birlikte yürüdük.
- As far as I know, Tom has never studied French.
- Bildiğim kadarıyla, Tom hiç Fransızca okumadı.
- I went as far as Kyoto by train.
- Trenle Kyoto'ya kadar gittim.
- It is very far as far as I know.
- O, bildiğim kadarıya çok uzak.
- As far as I know, he is honest.
- Bildiğim kadarıyla dürüsttür.
- As far as I know, that's the only possible translation.
- Bildiğim kadarıyla, mümkün olan tek çeviri bu.
- As far as I know, this is not the case.
- Bildiğim kadarıyla durum böyle değil.
- I've never used illegal drugs, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla hiç yasadışı uyuşturucu kullanmadım.
- As far as I know, Tom and Mary are still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom ve Mary hala evli.
- As far as I know, this book has never been translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla, bu kitap Japoncaya hiç çevrilmedi.
- As far as I know, I'm in perfect health.
- Bildiğim kadarıyla, sağlığım mükemmel.
- As far as I know, Tom is still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom hala evli.
- As far as I know, he is one of the best doctors in town.
- Bildiğim kadarıyla şehirdeki en iyi doktorlardan biri.
- As far as I know, he used to be a good student.
- Bildiğim kadarıyla o iyi bir öğrenciydi.
- Let's drive as far as the sea.
- Hadi denize kadar arabayla gidelim.
- As far as I know, what he has said is true.
- Bildiğim kadarıyla, onun söylediği doğrudur.
- As far as I can tell, there are no broken bones.
- Söyleyebileceğim kadarıyla kırık kemik yok.
- As far as I know, he has never been overseas.
- Bildiğim kadarıyla, hiç yurtdışına çıkmadı.
- As far as I know, she hasn't left yet.
- Bildiğim kadarıyla henüz gitmedi.
- There wasn't a living soul as far as the eye could see.
- Gözün görebildiği kadarıyla yaşayan bir ruh yoktu.
- They pursued the enemy as far as the river.
- Düşmanı nehre kadar takip ettiler.
- We walked as far as the park.
- Biz parka kadar yürüdük.
- As far as I am concerned, everything is all right.
- Bildiğim kadarıyla her şey iyi.
- We went as far as Boston together.
- Boston'a kadar beraber gittik.
- As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
- Let me give you a lift as far as the station.
- Sizi istasyona kadar bırakayım.
- As far as the eye could see, there was nothing but sand.
- Gözün görebildiği kadarıyla kumdan başka bir şey yoktu.
- As far as I know, no one here has seen Tom today.
- Bildiğim kadarıyla bugün Tom'u gören olmadı.
- I'll walk with you as far as the supermarket.
- Süpermarkete kadar seninle yürüyeceğim.
- He went as far as Kobe by train.
- O, Kobe'ye kadar trenle gitti.
- As far as I know, there were no problems during the first semester.
- Bildiğim kadarıyla, ilk dönem boyunca hiçbir sorun yaşanmadı.
- They pursued the enemy as far as the river.
- Onlar düşmanı nehre kadar kovaladı.
- He went as far as the station.
- O, istasyona kadar gitti.
- As far as I know, Tom is honest.
- Bildiğim kadarıyla, Tom dürüst biri.
- I will go with you as far as Narita Airport.
- Narita Hava limanına kadar seninle gideceğim.
- As far as I know, Tom is a nice guy.
- Bildiğim kadarıyla, Tom iyi bir adam.
- We went as far as Kyoto.
- Kyoto'ya kadar gittik.
- As far as I know, he is a very kind man.
- Bildiğim kadarıyla çok nazik bir adam.
- As far as I know, this is the latest edition.
- Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.
- As far as I know, he is reliable.
- Bildiğim kadarıyla, o güvenilir.
- As far as I know, it's the first time Tom has ever done that.
- Bildiğim kadarıyla Tom bunu ilk kez yapıyor.
- Tom never said that, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla Tom bunu hiç söylemedi.
- As far as I know, he has not arrived yet.
- Bildiğim kadarıyla, o henüz varmadı.
- As far as I know it's a small city.
- Bildiğim kadarıyla küçük bir şehir.
- Tom walked as far as he could.
- Tom elinden geldiği kadarıyla yürüdü.
- As far as I know, he has never come on time.
- Bildiğim kadarıyla hiç zamanında gelmedi.
- As far as I can tell, the coast is clear.
- Gördüğüm kadarıyla ortalık sakin.
- As far as I can tell, Tom is having fun.
- Anladığım kadarıyla Tom eğleniyor.
- As far as I know, Tom has never tried to commit suicide.
- Bildiğim kadarıyla Tom hiç intihara kalkışmadı.
- As far as I know, he is an honest man.
- Bildiğim kadarıyla kendisi dürüst bir insan.
- As far as I could see, everything was covered with snow.
- Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.
- As far as I know, he is honest and reliable.
- Bildiğim kadarıyla dürüst ve güvenilir biri.
- We walked as far as 6 kilometers.
- Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
- As far as I know, he is honest and reliable.
- Bildiğim kadarıyla, o dürüst ve güvenilir.
- As far as I know, he did nothing wrong.
- Bildiğim kadarıyla yanlış bir şey yapmadı.
- As far as I know, she has nothing to do with that scandal.
- Bildiğim kadarıyla, onun skandalla bir ilgisi yok.
- As far as I am concerned, I have nothing to say.
- Bildiğim kadarıyla, söyleyecek bir şeyim yok.
- Yes, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla, evet.
- As far as I know, he is a very kind man.
- Bildiğim kadarıyla, o çok nazik bir adamdır.
- As far as I know, this is not the case.
- Bildiğim kadarıyla mesele bu değil.
- It is very far as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla çok uzak.
- We walked as far as the park.
- Parka kadar yürüdük.
- As far as I know, he is kind.
- Bildiğim kadarıyla, o nazik.
- I will go along with you as far as the station.
- İstasyona kadar sana eşlik edeceğim.
- As far as I know, Tom is a nice guy.
- Tanıdığım kadarıyla Tom efendi biri.
- As far as I know, he said that himself.
- Bildiğim kadarıyla bunu kendisi söyledi.
- I walked as far as the station.
- İstasyona kadar yürüdüm.
- As far as I know, there is a lesson this evening.
- Bildiğim kadarıyla, bu akşam bir ders var.
- As far as I could see, everything was covered with snow.
- Görebildiğim kadarıyla her yer karla kaplıydı.
- As far as I know, they are still together.
- Bildiğim kadarıyla hala birlikteler.
- They have no children, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla onların çocukları yok.
- As far as I know, she is a kind girl.
- Bildiğim kadarıyla, o iyi bir kız.
- As far as I know, I don't have any relatives in Boston.
- Bildiğim kadarıyla Boston'da hiç akrabam yok.
- The rumor is not true as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değil.
- As far as I know, he is American.
- Bildiğim kadarıyla o bir Amerikalı.
- I will go with you as far as Narita Airport.
- Narita Havaalanı'na kadar seninle geleceğim.
- As far as I know, he is the shortest student in this school.
- Bildiğim kadarıyla o bu okuldaki en kısa öğrenci.
- As far as I know, he's guilty.
- Bildiğim kadarıyla, o suçlu.
- As far as I know, there is no such function.
- Bildiğim kadarıyla böyle bir işlev yok.
- There was nothing but water as far as the eye could see.
- Gözün görebildiği kadarıyla sudan başka bir şey yoktu.
- As far as I know, he's an honest man.
- Bildiğim kadarıyla, o dürüst bir adam.
- As far as I know, he is not married.
- Bildiğim kadarıyla, o evli değil.
- We plan to go as far as we can.
- Gidebildiğimiz kadar uzağa gitmeyi planlıyoruz.
- As far as I know, she hasn't left yet.
- Bildiğim kadarıyla, henüz gitmedi.
- Mr Jones hasn't been here as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla Bay Jones burada bulunmadı.
- I rode with her as far as the station.
- Onunla birlikte istasyona kadar gittim.
- As far as I know, he is not married.
- Bildiğim kadarıyla evli değil.
- As far as I know, he is an honest man.
- Bildiğim kadarıyla o dürüst bir adam.
- As far as I know, Tom is honest.
- Tanıdığım kadarıyla Tom dürüst biri.
- As far as I know, he's a diligent student.
- Bildiğim kadarıyla, o çalışkan bir öğrenci.
- As far as I know, there is nothing wrong with his plan.
- Bildiğim kadarıyla onun planında yanlış bir şey yok.
- Ken went as far as Aomori this summer.
- Ken bu yaz Aomori'ye kadar gitti.
- As far as I can tell, Tom's French is pretty good.
- Bildiğim kadarıyla, Tom'un Fransızcası oldukça iyidir.
- As far as I know, Tom is happy.
- Bildiğim kadarıyla Tom mutlu.
- As far as I know, he is an honest man.
- Bildiğim kadarıyla dürüst bir adamdır.
- As far as I know, Tom and Mary are still married.
- Bildiğim kadarıyla, Tom ve Mary hâlâ evli.
- As far as I know, your letter is under that book.
- Bildiğim kadarıyla mektubunuz o kitabın altında.
- As far as I know, he has not arrived yet.
- Bildiğim kadarıyla, henüz gelmedi.
- As far as I know, there is nothing wrong with his plan.
- Bildiğim kadarıyla planında hiçbir sorun yok.
- As far as I know, he's a kind man.
- Bildiğim kadarıyla, o nazik bir adam.
- We didn't go as far as Boston.
- Biz Boston'a kadar gitmedik.
- As far as I know, he has never made such a mistake.
- Bildiğim kadarıyla, hiç böyle bir hata yapmadı.
- As far as I know, he isn't lazy.
- Bildiğim kadarıyla tembel değil.
- As far as I know they didn't hang out yesterday.
- Bildiğim kadarıyla dün takılmadılar.
- Mr Jones hasn't been here as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla Bay Jones buraya hiç gelmedi.
- As far as I know, he is honest.
- Bildiğim kadarıyla, o dürüst.
- He went as far as the station.
- İstasyona kadar gitti.
- As far as I know, she is a kind girl.
- Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, no one has ever done it.
- Bildiğim kadarıyla, şimdiye kadar onu hiç kimse yapmadı.
- As far as I can tell, Tom is having fun.
- Söyleyebileceğim kadarıyla Tom eğleniyor.
- I will help you as far as I can.
- Sana edebildiğim kadar yardım edeceğim.
- As far as I know, he is a reliable person.
- Bildiğim kadarıyla güvenilir bir insandır.
- As far as I know, she is still missing.
- Bildiğim kadarıyla o hâlâ kayıp.
- As far as I can tell, there's nothing medically wrong with Tom.
- Bildiğim kadarıyla Tom'un tıbbi bir sorunu yok.
- Try to do so as far as the station.
- İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
- As far as I know, it's the first time Tom has ever done that.
- Bildiğim kadarıyla, Tom bunu şimdiye kadar ilk kez yaptı.
- As far as we know, the earth is the only planet to have oceans.
- Bildiğimiz kadarıyla, dünya okyanusları olan tek gezegendir.
- As far as I know, she is a kind girl.
- Bildiğim kadarıyla, o nazik bir kız.
- We walked together as far as the next station.
- Bir sonraki istasyona kadar birlikte yürüdük.
- I walked as far as the school.
- Okula kadar yürüdüm.
- As far as I know, your letter is under that book.
- Bildiğim kadarıyla, mektubun o kitabın altında.
- As far as I know, he was born in Italy.
- Bildiğim kadarıyla, İtalya'da doğmuş.
- As far as I know, he's an excellent student.
- Bildiğim kadarıyla, o mükemmel bir öğrenci.
- As far as I know, there is no such word.
- Bildiğim kadarıyla, böyle bir kelime yok.
- As far as I know, Tom is still in his room.
- Bildiğim kadarıyla Tom hâlâ odasında.
- As far as I know, the rumor is not true.
- Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değil.
- As far as I know, this is the best one.
- Bildiğim kadarıyla, bu en iyisi.
- As far as I know, she is still missing.
- Bildiğim kadarıyla, o hala kayıp.
- As far as I can tell, Tom is having fun.
- Bildiğim kadarıyla Tom eğleniyor.
- As far as I can tell, the coast is clear.
- Anladığım kadarıyla sahil temiz.
- As far as I know, she's not rich.
- Bildiğim kadarıyla zengin değil.
- He went as far as to call you a hypocrite.
- Sana ikiyüzlü diyecek kadar ileri gitti.
- As far as I know, he has never been overseas.
- Bildiğim kadarıyla, o hiç deniz aşırı ülkelerde bulunmadı.
- As far as I know, Tom doesn't have a girlfriend.
- Bildiğim kadarıyla, Tom'un bir kız arkadaşı yok.
- As far as I can tell, the coast is clear.
- Bildiğim kadarıyla sahil açık.
- As far as I know, she has nothing to do with that scandal.
- Bildiğim kadarıyla, onun o skandalla hiçbir ilgisi yok.
- As far as I know, he is innocent.
- Bildiğim kadarıyla masumdur.
- As far as I know, he is a reliable friend.
- Bildiğim kadarıyla, o güvenilir bir arkadaş.
- As far as I know, the book has never been translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla kitap Japoncaya hiç çevrilmemiştir.
- As far as I know, he is American.
- Bildiğim kadarıyla, o Amerikalı.
- I rode with her as far as the station.
- İstasyona kadar onunla gittim.
- Tom hasn't ever lied to me, as far as I know.
- Bildiğim kadarıyla Tom bana hiç yalan söylemedi.
- As far as I know, he's a kind man.
- Bildiğim kadarıyla, o iyi bir adam.
- As far as we know, the earth is the only planet to have oceans.
- Bildiğimiz kadarıyla, dünya okyanusları olan tek gezegen.
- As far as I know, he has never come on time.
- Bildiğim kadarıyla, o asla zamanında gelmedi.
- As far as I know, this book has never been translated into Japanese.
- Bildiğim kadarıyla bu kitap Japoncaya çevrilmedi.
- As far as I know, she is a kind girl.
- Bildiğim kadarıyla nazik bir kız.
- As far as I know, Tom has never been to Boston.
- Bildiğim kadarıyla Tom hiç Boston'a gitmedi.
- As far as I am aware, there were no problems during the first semester.
- Bildiğim kadarıyla ilk dönem herhangi bir sorun yaşanmadı.
- I want to go as far as I can.
- Elimden geldiği kadarıyla gitmek istiyorum.
- As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, hala evli değil.
- I wish I could swim as far as he can.
- Keşke ben de onun kadar yüzebilsem.
- As far as I know, he's a good person.
- Bildiğim kadarıyla o iyi bir insan.
- As far as I know, he used to be a good student.
- Bildiğim kadarıyla, eskiden iyi bir öğrenciydi.
- As far as I know, he was born in Italy.
- Bildiğim kadarıyla İtalya'da doğdu.
- I will go along with you as far as the station.
- İstasyona kadar sizinle geleceğim.
Show More (309)
|