breakfast - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
breakfast kahvaltı n.
  • We are being asked to discuss directives about breakfast at the end of the morning.
  • Sabahın sonunda kahvaltı ile ilgili direktifleri görüşmemiz isteniyor.
  • Many people don't eat breakfast because they don't have time.
  • Çoğu kişi vakti olmadığı için kahvaltı bile yapmıyor.
  • When you wake up in the morning, eat a protein-rich, low-sugar breakfast.
  • Sabah uyandığınızda protein açısından zengin, şeker oranı düşük bir kahvaltı yapın.
Show More (748)
breakfast sabah kahvaltısı n.
  • I'd be almost there by now if I'd left right after breakfast.
  • Sabah kahvaltısından hemen sonra gitseydim şimdiye kadar neredeyse orada olurdum.
  • We could still have breakfast together.
  • Hâlâ birlikte sabah kahvaltısı yiyebiliriz.
  • Breakfast is a smorgasbord.
  • Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.
Show More (25)
breakfast kahvaltı etmek v.
  • Tom breakfasted alone.
  • Tom yalnız başına kahvaltı etti.
  • Tom breakfasted alone.
  • Tom yalnız kahvaltı etti.
Show More (-1)