The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Englisch |
Türkisch |
|
| 1 |
cellmate |
hücre arkadaşı |
n. |
|
- Sami's cellmate was Muslim.
- Sami'nin hücre arkadaşı Müslüman'dı.
- Sami's cellmate was Muslim.
- Sami'nin hücre arkadaşı Müslümandı.
- Tom was John's cellmate.
- Tom John'un hücre arkadaşı idi.
- Tom's cellmate is a Canadian.
- Tom'un hücre arkadaşı bir Kanadalı.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı bir ömür boyu hapis cezası yatıyor.
- Tom's cellmate was a Canadian.
- Tom'un hücre arkadaşı bir Kanadalıydı.
- Tom was my cellmate.
- Tom benim hücre arkadaşımdı.
- Tom told his cellmate about his plans to escape.
- Tom hücre arkadaşına kaçış planını anlattı.
- Tom told his cellmate about his plans to escape.
- Tom hücre arkadaşına kaçma planlarından bahsetti.
- Tom was John's cellmate.
- Tom, John'un hücre arkadaşıydı.
- I was Tom's cellmate.
- Ben Tom'un hücre arkadaşıydım.
- I was Tom's cellmate.
- Tom'un hücre arkadaşıydım.
- Dan devised an escape scheme with one of his cellmates.
- Dan onun hücre arkadaşlarından biriyle bir kaçış planı kurdu.
- Dan devised an escape scheme with one of his cellmates.
- Dan hücre arkadaşlarından biriyle bir kaçış planı tasarladı.
Show More (12)
|
