|
- Tom's cellmate was a Canadian.
- Tom'un hücre arkadaşı bir Kanadalıydı.
- Tom was John's cellmate.
- Tom, John'un hücre arkadaşıydı.
- Tom's cellmate is a Canadian.
- Tom'un hücre arkadaşı bir Kanadalı.
- Sami's cellmate was Muslim.
- Sami'nin hücre arkadaşı Müslüman'dı.
- Dan devised an escape scheme with one of his cellmates.
- Dan onun hücre arkadaşlarından biriyle bir kaçış planı kurdu.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı bir ömür boyu hapis cezası yatıyor.
- Tom told his cellmate about his plans to escape.
- Tom hücre arkadaşına kaçış planını anlattı.
- Tom was John's cellmate.
- Tom John'un hücre arkadaşı idi.
- Tom was my cellmate.
- Tom benim hücre arkadaşımdı.
- Dan devised an escape scheme with one of his cellmates.
- Dan hücre arkadaşlarından biriyle bir kaçış planı tasarladı.
- Sami's cellmate was Muslim.
- Sami'nin hücre arkadaşı Müslümandı.
- I was Tom's cellmate.
- Ben Tom'un hücre arkadaşıydım.
- Tom told his cellmate about his plans to escape.
- Tom hücre arkadaşına kaçma planlarından bahsetti.
- I was Tom's cellmate.
- Tom'un hücre arkadaşıydım.
- Tom's cellmate is serving a life sentence.
- Tom'un hücre arkadaşı ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Show More (12)
|