charter - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
charter şart n.
  • The UN Charter regulates the United Nation's duties and principles.
  • BM Şartı, Birleşmiş Milletler'in görev ve ilkelerini düzenlemektedir.
  • Similarly, it is a mistake to incorporate the Charter into the Treaty.
  • Benzer şekilde, Şart'ın Antlaşma'ya dahil edilmesi de bir hatadır.
  • I am in favour of the incorporation of the Charter into the treaty.
  • Şart'ın antlaşmaya dahil edilmesinden yanayım.
Show More (112)
charter bildirge n.
  • The Charter of Fundamental Rights requires us to uphold human dignity and protect life.
  • Temel Haklar Bildirgesi insan onurunu ve yaşamı korumamızı gerektirmektedir.
  • The Charter of Fundamental Rights is helpful too.
  • Temel Haklar Bildirgesi'nin de faydası olmaktadır.
  • So why choose the Charter of Fundamental Rights?
  • Peki neden Temel Haklar Bildirgesi'ni seçelim?
Show More (17)
charter tüzük n.
  • I would like to make a brief comment on the Charter.
  • Tüzük hakkında kısa bir yorum yapmak istiyorum.
  • This was included as Article 41 of the Charter.
  • Bu, Tüzüğün 41. Maddesi olarak yer almıştır.
  • The Charter is of a different character.
  • Tüzük farklı bir nitelik taşımaktadır.
Show More (10)
charter kiralamak v.
  • They chartered a plane to transport the group overseas.
  • Grubu denizaşırı ülkelere taşımak için bir uçak kiraladılar.
  • They chartered a bus for the firm's outing.
  • Firma gezisi için bir otobüs kiraladılar.
  • I chartered a jet.
  • Ben bir jet kiraladım.
Show More (4)
charter sözleşme n.
  • It is quite right to link this report with the human rights charter.
  • Bu raporu insan hakları sözleşmesi ile ilişkilendirmek oldukça doğrudur.
  • The Commission does not plan to create a single charter of rights for people living near airports.
  • Komisyon, havaalanlarının yakınında yaşayan insanlar için tek bir haklar sözleşmesi oluşturmayı planlamamaktadır.
  • A further important step was the ratification of the European Charter on regional or minority languages.
  • Bir diğer önemli adım da bölgesel veya azınlık dillerine ilişkin Avrupa Sözleşmesi'nin onaylanması olmuştur.
Show More (0)
charter uçak kiralamak v.
  • Our university chartered a plane for the football team and the marching band.
  • Üniversitemiz futbol ve bando takımları için bir uçak kiraladı.
  • Our university chartered a plane for the football team and the marching band.
  • Üniversitemiz futbol takımı ve bando için bir uçak kiraladı.
Show More (-1)
charter gemi kiralama n.
  • We want to hire a charter company with a bigger fleet.
  • Daha büyük filosu olan bir gemi kiralama şirketi ile çalışmak istiyoruz.
Show More (-2)
charter ruhsat n.
  • The university's charter was granted five years ago, and the construction is over now.
  • Üniversitenin ruhsatı beş yıl önce verilmişti ve inşaat artık bitti.
Show More (-2)
charter imtiyaz n.
  • Defunding the police would be a criminals' charter!
  • Polisin fonlarının kesilmesi suçlular için bir imtiyaz olacaktır!
Show More (-2)
charter (şehir, üniversite vb.) statüsü vermek v.
  • North Carolina Mayor chartered the school as a university in 1876.
  • Kuzey Carolina Belediye Başkanı 1876 yılında okula üniversite statüsü verdi.
Show More (-2)