democratisation - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
democratisation demokratikleşme n.
  • In addition, openness and accessibility of data are an important key to democratisation.
  • Ayrıca verilerin açıklığı ve erişilebilirliği demokratikleşmenin önemli bir anahtarıdır.
  • The democratisation process in Indonesia deserves due recognition and therefore support.
  • Endonezya'daki demokratikleşme süreci gerekli takdiri ve dolayısıyla desteği hak etmektedir.
  • We have invited four liberal friends from Cuba who are working entirely peacefully on issues of democratisation.
  • Küba'dan demokratikleşme konularında tamamen barışçıl bir şekilde çalışan dört liberal dostumuzu davet ettik.
Show More (35)
democratisation demokratikleştirme n.
  • Mr Prodi mentioned that we want to drive forward the political democratisation of the WTO.
  • Sayın Prodi, DTÖ'nün siyasi açıdan demokratikleştirilmesine katkıda bulunmak istediğimizden bahsetti.
  • The European Union needs political impetus and democratisation of its economic decision-making.
  • Avrupa Birliği'nin siyasi ivmeye ve ekonomik karar alma mekanizmasının demokratikleştirilmesine ihtiyacı vardır.
Show More (-1)