dependency - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
dependency bağımlılık n.
  • Her dependency on her mother is worrisome.
  • Annesine olan bağımlılığı endişe vericidir.
  • We welcome the fact that in November the Council gave serious consideration to this issue of coffee dependency.
  • Kasım ayında Konseyin kahve bağımlılığı konusunu ciddi bir şekilde ele almış olmasını memnuniyetle karşılıyoruz.
  • How do we leave behind us fossil fuels and dependency on them, and achieve transparency?
  • Fosil yakıtları ve onlara olan bağımlılığımızı nasıl geride bırakacağız ve şeffaflığı nasıl sağlayacağız?
Show More (9)
dependency sömürge n.
  • Britain's Caribbean dependencies have been hurt by economic stagnation.
  • İngiltere'nin Karayip'deki sömürgeleri ekonomik durgunluktan zarar gördü.
  • The entire accession process reminds me of colonial-type dependencies.
  • Tüm katılım süreci bana sömürge tipi bağımlılıkları hatırlatıyor.
Show More (-1)