|
- The lack of attention caused the devastation in the region.
- Dikkatsizlik bölgede yıkıma neden oldu.
- The devastation is immense and the people are in deep despair.
- Yıkım çok büyüktür ve insanlar derin bir umutsuzluk içindedir.
- War is awful, but the consequences of an overly tolerant attitude may in time cause more devastation.
- Savaş korkunçtur, ancak aşırı hoşgörülü bir tutumun sonuçları zaman içinde daha fazla yıkıma neden olabilir.
- The devastation caused by HIV/AIDS is well-known but TB is increasing and malaria remains endemic.
- HIV/AIDS'in yol açtığı yıkım iyi bilinmektedir ancak tüberküloz artmakta ve sıtma endemik olmaya devam etmektedir.
- The only word to describe it is devastation.
- Bunu tanımlayacak tek kelime yıkımdır.
- The devastation is immense and the people are in deep despair.
- Yıkım çok büyük ve insanlar derin bir umutsuzluk içinde.
- The devastation in Kobe was as terrible as I had imagined.
- Kobe'deki yıkım tahmin ettiğim kadar korkunçtu.
- The devastation in Kobe was as terrible as I had imagined.
- Kobe'nin yıkımı düşündüğüm kadar kötüydü.
- The devastation in Kobe was as terrible as I had imagined.
- Kobe'deki yıkım hayal ettiğim kadar korkunçtu.
Show More (6)
|
