|
- There are discoveries about Covid 19 every day.
- Her gün Kovid 19 ile ilgili keşifler yapılıyor.
- We must also encourage a Europe of discovery.
- Ayrıca bir keşif Avrupa'sını da teşvik etmeliyiz.
- This is a very disturbing discovery.
- Bu çok rahatsız edici bir keşif.
- Surely, this discovery should set off alarm bells.
- Elbette, bu keşif alarm zillerini çaldırmalıdır.
- The oil discoveries in Sudan have not yet led to a return to peace.
- Sudan'daki petrol keşifleri henüz barışa dönüşe yol açmadı.
- This is a very disturbing discovery.
- Bu çok rahatsız edici bir keşiftir.
- This is required by the precautionary principle, given the new discoveries that have been made.
- Yapılan yeni keşifler göz önüne alındığında ihtiyatlılık ilkesi bunu gerektirmektedir.
- We must also encourage a Europe of discovery.
- Ayrıca bir keşif Avrupasını da teşvik etmeliyiz.
- The oil discoveries in Sudan have not yet led to a return to peace.
- Sudan'daki petrol keşifleri henüz barış ortamına dönülmesine öncülük etmemiştir.
- Now the US has overtaken Europe in the discovery of new chemical or biological entities.
- ABD, yeni kimyasal ve biyolojik varlıkların keşfinde Avrupa'yı geride bırakmış durumda.
- It is indeed a fact that only an invention may be patented, not a discovery.
- Bir keşfin değil, yalnızca bir buluşun patentlenebileceği sahiden de bir gerçektir.
- A discovery must not be recast as an invention.
- Bir keşif, buluş olarak yeniden düzenlenmemelidir.
- The Pythagoreans are credited with many mathematical discoveries, including finding the first irrational number, 2.
- Pisagorcular, ilk irrasyonel sayı olan 2'yi bulmak da dahil olmak üzere birçok matematiksel keşifle anılırlar.
- This concert, recorded at an industry convention, was a great discovery.
- Bir sektör kongresinde kaydedilen bu konser büyük bir keşifti.
- This concert, recorded at an industry convention, was a great discovery.
- Bir endüstri kongresinde kaydedilen bu konser büyük bir keşif oldu.
- This concert, recorded at an industry convention, was a great discovery.
- Bir sanayi kongresinde kaydedilen bu konser harika bir keşif oldu.
- That discovery was quite accidental.
- Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- This discovery has the potential to transform the field.
- Bu keşif, alanı dönüştürme potansiyeline sahip.
- They made a strange discovery.
- Onlar tuhaf bir keşif yaptı.
- The conquest of İstanbul antedates the discovery of America.
- İstanbul'un fethi Amerika'nın keşfinden öncedir.
- Tom made a terrible discovery.
- Tom korkunç bir keşif yaptı.
- Many of the world's greatest discoveries happened by pure chance.
- Dünyanın en büyük keşiflerinin çoğu, tesadüfen oldu.
- The discovery of oil was a lucky accident.
- Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- It was one of the great discoveries in science.
- Bilimdeki en büyük keşiflerden biriydi.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
- Keşif 1896 yılının sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- Dan made a grizzly discovery.
- Dan korkunç bir keşif yaptı.
- Galileo's discoveries forever changed the face of astronomy.
- Galileo'nun keşifleri astronominin çehresini sonsuza dek değiştirdi.
- Sami made another disturbing discovery.
- Sami rahatsız edici bir keşif daha yaptı.
- What a great discovery!
- Ne büyük bir keşif!
- This is a surprising discovery.
- Bu şaşırtıcı bir keşif.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
- Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- She made a series of medical discoveries.
- Bir dizi tıbbi keşif yaptı.
- That scientist is responsible for many discoveries.
- O bilim adamı birçok keşiften sorumlu.
- Layla made a shocking discovery.
- Layla şok edici bir keşif yaptı.
- This a very significant discovery.
- Bu çok önemli bir keşif.
- That discovery changed the whole tone of the investigation.
- Bu keşif soruşturmanın tüm gidişatını değiştirdi.
- This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- Bu keşif, araştırma kapılarını açmış ve disiplinin meşru bir araştırma alanı olarak kurulmasına önayak olmuştur.
- Sami made a strange discovery.
- Sami garip bir keşif yaptı.
- Sami was stunned by that discovery.
- Sami bu keşif karşısında şaşkına döndü.
- Sami made another disturbing discovery.
- Sami başka bir rahatsız edici keşif yaptı.
- This discovery has the potential to radically change the field.
- Bu keşif, alanı kökten değiştirme potansiyeline sahiptir.
- He made an important discovery.
- Önemli bir keşif yaptı.
- I've made an interesting discovery.
- Ben ilginç bir keşif yaptım.
- The researchers made a surprising discovery.
- Araştırmacılar şaşırtıcı bir keşif yaptı.
- He made an important discovery.
- O önemli bir keşif yaptı.
- This discovery was made accidentally.
- Bu keşif tesadüfen yapıldı.
- We've made a shocking discovery.
- Biz şok edici bir keşif yaptık.
- I've made a discovery.
- Bir keşif yaptım.
- The discovery of electricity gave birth to an innumerable number of inventions.
- Elektriğin keşfi sayısız icadın doğmasına neden oldu.
- This is an amazing discovery.
- Bu inanılmaz bir keşif.
- Tom made an important discovery.
- Tom önemli bir keşif yaptı.
- I have made a most marvellous discovery.
- Çok muhteşem bir keşif yaptım.
- Tom has made a very valuable discovery.
- Tom çok değerli bir keşif yaptı.
- This is a very exciting discovery.
- Bu çok heyecan verici bir keşif.
- We've made a very interesting discovery.
- Çok ilginç bir keşif yaptık.
- The conquest of İstanbul antedates the discovery of America.
- İstanbul'un fethi, Amerika'nın keşfinden önce gelir.
- The value of his discovery was not realized until after his death.
- Keşfinin değeri ölümünden sonra anlaşıldı.
- Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
- Bilimsel buluşların çoğu, apaçık ortada olanın keşfinden başka bir şey değildir.
- We are pleased with his discovery.
- Keşfinden çok memnunuz.
- The discovery of electricity changed our history.
- Elektriğin keşfi tarihimizi değiştirdi.
- He made a very valuable discovery.
- Çok değerli bir keşif yaptı.
- We are pleased with his discovery.
- Biz onun keşfinden memnunuz.
- I have made a most marvellous discovery.
- Harika bir keşif yaptım.
- The experiments led to great discoveries.
- Deneyler, büyük keşiflere önayak olmuştur.
- That discovery was quite accidental.
- Bu keşif oldukça tesadüfiydi.
- They made a strange discovery.
- Garip bir keşif yaptılar.
- This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.
- Bu keşif yoksul köylülerin aleyhine kullanıldı.
- The value of his discovery was not realized until after his death.
- Onun keşfinin değeri onun ölümünün sonrasına kadar fark edilmedi.
- Many of the world's greatest discoveries happened by pure chance.
- Dünyanın en büyük keşiflerinin çoğu tamamen tesadüfen gerçekleşmiştir.
- The discovery surprised me.
- Keşif beni şaşırttı.
- The researchers made a surprising discovery.
- Araştırmacılar şaşırtıcı bir keşif yaptılar.
- The new discovery proved useful to science.
- Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.
- Columbus' discovery of America was accidental.
- Kolomb'un Amerika'yı keşfi kazara oldu.
- They made a strange discovery.
- Tuhaf bir keşif yaptılar.
- Tom made a terrible discovery.
- Tom müthiş bir keşif yaptı.
- Sami made an alarming discovery.
- Sami endişe verici bir keşif yaptı.
- If we are to judge the future of ocean study by its past, we can surely look forward to many exciting discoveries.
- Okyanus çalışmalarının geleceğini geçmişine bakarak değerlendirecek olursak, heyecan verici keşifler yapacağımızdan emin olabiliriz.
- The researchers made a dramatic discovery.
- Araştırmacılar dramatik bir keşif yaptılar.
- Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.
- Bilimsel buluşların çoğu, aşikar olanın keşfinden başka bir şey değildir.
- She made a series of medical discoveries.
- O bir dizi tıbbi keşifler yaptı.
- He became world-famous for his discovery.
- Keşfiyle dünyaca ünlü oldu.
- That scientist is responsible for many discoveries.
- O bilim adamı birçok keşiften sorumludur.
- Scientists regard the discovery as important.
- Bilim insanları bu keşfin önemli olduğunu düşünüyor.
- The discovery surprised me.
- Bu keşif beni şaşırttı.
- The discovery of truth should remain the single aim of science.
- Gerçeğin keşfi bilimin tek amacı olarak kalmalı.
- This discovery will be recorded in history.
- Bu keşif tarihe geçecek.
- The new discovery proved useful to science.
- Yeni keşif bilim için yararlı oldu.
- We've made a shocking discovery.
- Şok edici bir keşif yaptık.
- It was one of the great discoveries in science.
- Bilimdeki büyük keşiflerden biriydi.
- The discovery of oil was a lucky accident.
- Petrolün keşfi şanslı bir kazaydı.
- What a great discovery!
- Ne harika bir keşif!
- Layla made a shocking discovery.
- Leyla şok edici bir keşif yaptı.
- Sami made a frightening discovery.
- Sami korkutucu bir keşif yaptı.
- Tom made a horrible discovery.
- Tom korkunç bir keşif yaptı.
- The scientists made a surprising discovery.
- Bilim insanları şaşırtıcı bir keşif yaptılar.
- This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.
- Bu keşif, fakir çiftçilerin aleyhine oldu.
Show More (93)
|