disregard - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
disregard dikkate almamak v.
  • Tom disregarded Mary's advice.
  • Tom, Mary'nin tavsiyelerini dikkate almadı.
  • He disregarded my advice.
  • Tavsiyelerimi dikkate almadı.
  • She continued to see him in disregard of my advice.
  • Tavsiyemi dikkate almadan onu görmeye devam etti.
Show More (2)
disregard hiçe sayma n.
  • It is precisely these values that Bush is scorning, with his warmongering cronies and his disregard for Europe.
  • Bush'un savaş çığırtkanlığı yapan yandaşları ve Avrupa'yı hiçe saymasıyla küçümsediği tam da bu değerlerdir.
  • Furthermore, the President's disregard for the rule of law became evident.
  • Dahası, Başkan'ın hukukun üstünlüğünü hiçe saydığı da açıkça ortaya çıkmıştır.
  • Saddam Hussein has shown a reckless disregard, not just for his international obligations, but for his own people.
  • Saddam Hüseyin sadece uluslararası yükümlülüklerini değil, kendi halkını da pervasızca hiçe saymıştır.
Show More (1)
disregard saygısızlık n.
  • They showed a brazen disregard for her privacy.
  • Mahremiyetine küstahça saygısızlık ettiler.
Show More (-2)
disregard göz ardı etmek v.
  • She completely disregarded Jack's point of view.
  • Jack'in bakış açısını tamamen göz ardı etti.
Show More (-2)