|
- Together, the forestry and wood industries provide millions of jobs in Europe.
- Ormancılık ve ahşap endüstrileri birlikte Avrupa'da milyonlarca kişiye iş imkanı sağlamaktadır.
- In Sweden and Finland, forestry is the most important industry economically and cannot be a European matter.
- Ormancılık, İsveç ve Finlandiya'da ekonomik açıdan en önemli sektör olsa da bir Avrupa meselesi olamaz.
- I would just like to point again to the impact on the forestry industry throughout Europe.
- Avrupa genelinde ormancılık endüstrisi üzerindeki etkiye tekrar işaret etmek istiyorum.
- In Sweden and Finland, forestry is the most important industry economically and cannot be a European matter.
- İsveç ve Finlandiya'da ormancılık ekonomik açıdan en önemli sektördür ve bir Avrupa meselesi olamaz.
- The coordination of matters of forestry in the EU is poor.
- AB'de ormancılıkla ilgili konularda koordinasyon zayıftır.
- Sweden has a forestry law that is a hundred years old this year.
- İsveç'in bu yıl yüz yaşına basan bir ormancılık kanunu var.
- Agriculture, pastoralism and forestry play an essential role in mountain regions.
- Tarım, hayvancılık ve ormancılık dağlık bölgelerde önemli bir rol oynamaktadır.
- These are mainly those working in the mining, building, manufacturing, forestry and transport industries.
- Bunlar çoğunlukla madencilik, inşaat, imalat, ormancılık ve taşımacılık sektörlerinde çalışanlardır.
- We do not believe that there is any reason for centralising forestry.
- Ormancılığın merkezileştirilmesi için herhangi bir neden olduğuna inanmıyoruz.
- It is a semi-state company, and it is responsible for forestry development.
- Yarı devlet şirketidir ve ormancılığın geliştirilmesinden sorumludur.
- An entire section of the regulation deals with forestry, involving an annual subsidy of EUR 450 million.
- Yönetmeliğin bütün bir bölümü ormancılıkla ilgilidir ve yıllık 450 milyon Euro'luk bir sübvansiyon içermektedir.
- We are extremely hesitant about increasing the contribution of Community policy to forestry.
- Topluluk politikasının ormancılığa katkısını arttırma konusunda son derece tereddütlüyüz.
- Forestry production in southern Spain and northern Scandinavia cannot be compared with each other.
- Güney İspanya ve Kuzey İskandinavya'daki ormancılık üretimi birbiriyle kıyaslanamaz.
- It is true that the problem of the forestry sector is an extremely complex one.
- Ormancılık sektörü sorununun son derece karmaşık bir sorun olduğu doğrudur.
- I have a degree in forestry.
- Ormancılık diplomam var.
- Tom majored in forestry.
- Tom ormancılıkta uzmanlaştı.
- Tom has a degree in forestry.
- Tom'un ormancılık bölümünde bir derecesi var.
- Tom has a degree in forestry.
- Tom'un ormancılık alanında bir diploması var.
- Tom majored in forestry.
- Tom ormancılık alanında ihtisas yaptı.
- He has a degree in forestry.
- Ormancılık diploması var.
- Tom has a degree in forestry.
- Tom'un ormancılık diploması var.
- Tom has a degree in forestry.
- Tom, ormancılık bölümünden mezun.
Show More (19)
|