|
- It has taken some time to get it to the plenary session.
- Konunun genel kurula taşınması biraz zaman aldı.
- I am sorry that it was not possible to get it on the agenda for this month.
- Bu ayki gündemde yer alması mümkün olmadığı için üzgünüm.
- I have to work on the basis of the French version and I just hope I get it right.
- Fransız versiyonunu temel alarak çalışmak zorundayım ve umarım doğru anlamışımdır.
- I have to work on the basis of the French version and I just hope I get it right.
- Fransızca versiyonu temel alarak çalışmak zorundayım ve umarım bunu doğru yapabilirim.
- And it does not always get it.
- Ve her zaman alamıyor.
- So if you want it, get it fast.
- Yani eğer onu istiyorsan, çabucak al.
- Could you please come down here and get it?
- Lütfen aşağı inip onu alır mısınız?
- So if you want it, get it fast.
- Bu yüzden onu istiyorsanız almakta acele edin.
- So if you want it, get it fast.
- Yani eğer istiyorsan, çabuk al.
- Come down and get it!
- Aşağı gel ve al!
- I haven't got it yet.
- Henüz onu almadım.
- I didn't get it.
- Onu almadım.
- We'll get it this time.
- Onu bu kez alacağız.
- I'll get it for you.
- Onu senin için alacağım.
- Let me get it.
- Onu almama izin ver.
- If I want something, I get it.
- Bir şey istersem, alırım.
- You'll get it someday.
- Bir gün alacaksın.
- How did you get it?
- Bunu nasıl aldın?
- You can get it for free.
- Onu ücretsiz alabilirsin.
- We got it for her.
- Onun için aldık.
- Tom got it for free.
- Tom bedavaya aldı.
- We'll get it.
- Onu alacağız.
- How did you get it?
- Onu nasıl aldın?
- I'll get it back from her.
- Ondan geri alacağım.
- Tom didn't get it.
- Tom onu almadı.
- Where do you think Tom got it?
- Tom'un onu nereden aldığını düşünüyorsun?
- I'll get it back from him.
- Bunu ondan geri alacağım.
- I haven't got it yet.
- Henüz almadım.
- I think you should get it.
- Bence almalısın.
- I got it from someone.
- Onu birinden aldım.
- I'll get it for you.
- Senin için alacağım.
- I have to go get it.
- Gidip almam lazım.
- I think we got it under control.
- Sanırım kontrol altına aldık.
- I think you should get it.
- Sanırım bunu almalısın.
- Tom asked for it and he's going to get it.
- Tom istedi ve alacak.
- Why didn't you go get it?
- Neden gidip almadın?
- I will get it for you.
- Onu sizin için alacağım.
- Can you please go get it?
- Lütfen gidip alabilir misin?
- Tell us what you want and we'll try to get it for you.
- Bize ne istediğini söyle ve onu senin için almaya çalışacağız.
- You'll never get it.
- Asla alamayazsın.
- I can get it from him.
- Bunu ondan alabilirim.
- In order to get it done, you'll have to take risks.
- Bunu başarmak için risk almalısın.
- He applied for the job and got it.
- İş için başvurdu ve işi aldı.
- He was interviewed for the job, but couldn't get it.
- İş için mülakata girdi ama işi alamadı.
- I can get it from them.
- Bunu onlardan alabilirim.
- Tom doesn't seem to get it.
- Tom onu alacak gibi görünmüyor.
- Have you got it yet?
- Daha almadın mı?
- I think we got it under control.
- Sanırım onu kontrol altına aldık.
- I got it for Christmas.
- Noel için almıştım.
- I said I'd get it.
- Onu alacağımı söyledim.
- Get it, and put it on the fire.
- Al ve ateşe koy.
- I knew you'd get it.
- Onu alacağını biliyordum.
- We're starting to get it now.
- Şimdi onu almaya başlıyoruz.
- Did you really get it for free?
- Gerçekten bedavaya mı aldın?
- I'll get it back from her.
- Bunu ondan geri alacağım.
- Tom didn't get it.
- Tom alamadı.
- Put it back where you got it from.
- Onu aldığın yere geri koy.
- I'll get it back.
- Onu geri alacağım.
- Tom can get it.
- Tom onu alabilir.
- I got it free.
- Onu ücretsiz aldım.
- Go get it.
- Onu almaya git.
- You can get it at a bookstore.
- Onu kitapçıdan alabilirsin.
Show More (60)
|
|
- Looking at the situation in the UK, the British Government quite simply got it wrong.
- Birleşik Krallık'taki duruma baktığımızda, İngiliz Hükümeti basitçe yanlış anlamıştır.
- We have not got it right.
- Doğru anlamadık.
- We are told by the fishermen that the scientists have got it wrong.
- Balıkçılar bize bilim adamlarının yanlış anladığını söylediler.
- Now he gets it.
- Şimdi onu anlıyor.
- Do you get it?
- Onu anlıyor musun?
- Tom obviously doesn't get it.
- Tom belli ki anlamıyor.
- Did I get it right?
- Onu doğru anladım mı?
- You don't get it, do you?
- Anlamıyorsun, değil mi?
- You don't seem to get it, Tom.
- Anlıyor gibi görünmüyorsun Tom.
- You've got it backwards.
- Ters anladın.
- OK, I think I get it.
- Tamam, sanırım anlıyorum.
- They don't get it.
- Anlamıyorlar.
- You don't get it, do you?
- Sen bunu anlamıyorsun, değil mi?
- I'm not sure I get it.
- Anladığımdan emin değilim.
- They just don't get it.
- Anlamıyorlar.
- Will anybody get it?
- Kimse anlayacak mı?
- Tom still doesn't really get it.
- Tom hâlâ gerçekten bunu anlamıyor.
- I don't get it at all.
- Hiç anlamıyorum.
- You don't seem to get it.
- Anlıyor gibi gözükmüyorsun.
- I guess Tom got it wrong again.
- Sanırım Tom tekrar onu yanlış anlamış.
- I got it wrong, didn't I?
- Yanlış anladım, değil mi?
- I still don't get it.
- Hâlâ anlamadım.
- I don't get it.
- Anlamıyorum.
- I think I got it right.
- Sanırım doğru anladım.
- I got it right.
- Ben onu doğru anladım.
- You've got it backwards.
- Tersinden anlamışsın.
- Does anyone get it?
- Anlayan var mı?
- You've got it all wrong.
- Her şeyi yanlış anladın.
- Everyone gets it wrong at first.
- Önce herkes yanlış anlıyor.
- I just don't get it.
- Ben sadece anlamıyorum.
- You're not getting it.
- Onu anlamıyorsun.
- I just don't get it.
- Anlamıyorum.
- I don't think you'll get it.
- Anlayacağını sanmıyorum.
Show More (34)
|
