have to do - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
have to do yapmak zorunda olmak v.
  • Every year I am shocked at the huge amount of work they have to do.
  • Her yıl yapmak zorunda oldukları devasa iş karşısında şok oluyorum.
  • There is no doubt that they have to do that, but that alone will not secure peace.
  • Bunu yapmak zorunda olduklarına şüphe yok, ancak bu tek başına barışı sağlamayacaktır.
  • Why should it have to do anything else?
  • Neden başka bir şey yapmak zorunda olsun ki?
Show More (685)