indicator - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
indicator gösterge n.
  • National income is not a reliable indicator of economic welfare.
  • Milli gelir, ekonomik refahın güvenilir bir göstergesi değildir.
  • The pilot glanced at the altitude indicator.
  • Pilot irtifa göstergesine bir göz attı.
  • The Packaging Environment Indicator has generated a great deal of discussion.
  • Ambalaj Ortamı Göstergesi büyük tartışmalara yol açmıştır.
Show More (21)
indicator sinyal lambası n.
  • She left her right-hand indicator flashing.
  • Sağ sinyal lambasını yanıp söner halde bıraktı.
Show More (-2)
indicator indikatör n.
  • Phenolphthalein is an indicator used in acid-base titrations.
  • Fenolftalein asit-baz titrasyonlarında kullanılan bir indikatördür.
Show More (-2)