|
- I am referring to coccidiostats, which are substances used to prevent coccidia infections.
- Koksidia enfeksiyonlarını önlemek için kullanılan maddeler olan koksidiyostatlardan bahsediyorum.
- We do not really know what the routes of infection are.
- Enfeksiyon yollarının ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz.
- The relationship between risks of various infections and water quality has been demonstrated beyond all doubt.
- Çeşitli enfeksiyon riskleri ile su kalitesi arasındaki ilişki tüm şüphelerin ötesinde ortaya konmuştur.
- This was the case during the BSE crisis and again with infections caused by foot and mouth disease.
- BSE krizi sırasında ve yine şap hastalığının neden olduğu enfeksiyonlarda durum böyleydi.
- Infection in cattle and sheep is negligible so we can continue to eat our rare steak.
- Sığır ve koyunlarda enfeksiyon yok denecek kadar azdır, dolayısıyla az pişmiş bifteklerimizi yemeye devam edebiliriz.
- The first is to limit the chance of infection.
- Birincisi enfeksiyon olasılığını sınırlamak.
- More and more of our simple infections are tending to become serious again.
- Giderek daha fazla sayıda basit enfeksiyonumuz yeniden ciddileşme eğilimine giriyor.
- We know, for example, that a very great source of infection with salmonella aruba is Brazilian soya.
- Örneğin, salmonella aruba enfeksiyonunun çok büyük bir kaynağının Brezilya soyası olduğunu biliyoruz.
- There is a vaccine available that makes it possible to distinguish vaccination from infection.
- Aşılamayı enfeksiyondan ayırt etmeyi mümkün kılan bir aşı mevcuttur.
- Infection in cattle and sheep is negligible so we can continue to eat our rare steak.
- Sığır ve koyunlarda enfeksiyon yok denecek kadar az olduğu için az pişmiş bifteklerimizi yemeye devam edebiliriz.
- Both in terms of infection and the maintenance of supplies, the protection of patients has the highest priority.
- Hem enfeksiyon hem de malzemelerin bakımı açısından hastaların korunması en yüksek önceliğe sahiptir.
- We do not know anything about the infection channels.
- Enfeksiyon kanalları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
- We know that catering waste is a very serious channel of infection for both swine fever and foot and mouth disease.
- Yemek atıklarının hem domuz vebası hem de şap hastalığı için çok ciddi bir enfeksiyon kanalı olduğunu biliyoruz.
- Infection was originally thought only to occur through the air.
- Enfeksiyonun başlangıçta sadece hava yoluyla gerçekleştiği düşünülüyordu.
- The IgM antibodies in the blood are at their peak during the infection and then come down after a few weeks.
- Kandaki IgM antikorları enfeksiyon sırasında en yüksek seviyededir ve birkaç hafta sonra düşer.
- When you have a cold, you need bed rest to beat the infection.
- Soğuk algınlığı geçirdiğinizde, enfeksiyonu yenmek için yatak istirahatine ihtiyacınız vardır.
- It has even been shown to have an effect on severe infections like sepsis.
- Hatta sepsis gibi ağır enfeksiyonlar üzerinde bile etkisi olduğu gösterilmiştir.
- It has even been shown to have an effect on severe infections like sepsis.
- Sepsis gibi ciddi enfeksiyonlar üzerinde bile etkili olduğu gösterilmiştir.
- When you have a cold, you need bed rest to beat the infection.
- Soğuk algınlığınız olduğunda enfeksiyonu yenmek için yatak istirahatine ihtiyacınız vardır.
- It has even been shown to have an effect on severe infections like sepsis.
- Sepsis gibi ciddi enfeksiyonlarda bile etkili olduğu gösterilmiştir.
- When you have a cold, you need bed rest to beat the infection.
- Eğer nezleyseniz enfeksiyonu yenmek için yatak istirahatine ihtiyacınız vardır.
- Were you treated for an infection after your surgery?
- Ameliyatın ardından enfeksiyon tedavisi gördünüz mü?
- Tom could die from the infection.
- Tom enfeksiyondan ölebilir.
- The puncture wound was very deep and had to be examined for infection.
- Delinme yarası çok derindi ve enfeksiyon açısından incelenmesi gerekiyordu.
- If it's an infection, you might need antibiotics.
- Eğer bu bir enfeksiyon ise, antibiyotiklere ihtiyacınız olabilir.
- The infection has spread quickly.
- Enfeksiyon hızla yayıldı.
- You have an infection in your throat.
- Boğazınızda enfeksiyon var.
- These infections were caused by contaminated milk.
- Bu enfeksiyonlara mikroplu süt neden oldu.
- The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections.
- Antiseptiklerin etkili bir şekilde uygulanması, hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur.
- Antibodies fight off infections and viruses.
- Antikorlar enfeksiyon ve virüslerle savaşır.
- You seem to have an infection.
- Enfeksiyon kapmış gibi görünüyorsun.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Antibiotics are a cure for infection.
- Antibiyotikler enfeksiyon için bir tedavidir.
- The infection is spreading.
- Enfeksiyon yayılıyor.
- You appear to have an infection.
- Enfeksiyon kapmış gibi görünüyorsun.
- These infections were caused by contaminated milk.
- Bu enfeksiyonlara kirlenmiş süt sebep oldu.
- You have an infection in your throat.
- Boğazınızda bir enfeksiyon var.
- If it's an infection, you might need antibiotics.
- Enfeksiyon varsa antibiyotik gerekebilir.
- Tom might die from the infection.
- Tom enfeksiyondan ölebilir.
- It's an infection.
- Bu bir enfeksiyon.
- The infection has reached the bloodstream.
- Enfeksiyon kan dolaşımına ulaştı.
- The puncture wound was very deep and had to be examined for infection.
- Patlama yarası çok derindi ve enfeksiyon için muayene edilmesi gerekiyordu.
- You have a gum infection.
- Diş eti enfeksiyonunuz var.
- Were you treated for an infection after your surgery?
- Ameliyatınızdan sonra enfeksiyon tedavisi gördünüz mü?
- Sinus infection is a nuisance to most people.
- Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır.
- I think I have a gum infection.
- Sanırım diş eti enfeksiyonum var.
- You have a gum infection.
- Diş eti enfeksiyonun var.
- I have a sinus infection.
- Sinüs enfeksiyonum var.
- Tom could die from the infection.
- Tom enfeksiyondan ölebilirdi.
- Sinus infection is a nuisance to most people.
- Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir baş belasıdır.
- There's no sign of infection.
- Enfeksiyon belirtisi yok.
- You appear to have an infection.
- Bir enfeksiyonun var gibi görünüyorsun.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle bir enfeksiyon, tümör veya iltihaplanma bölgesinin yakınında bulunur.
- The infection has reached the bloodstream.
- Enfeksiyon kan dolaşımına ulaşmış.
Show More (51)
|
