|
- The second way is to buy from underground labs and black market suppliers.
- İkinci yol ise yeraltı laboratuvarlarından ve karaborsa tedarikçilerinden satın almak.
- May I take this, sir, just to get a small analysis down at the lab?
- Bunu laboratuarda küçük bir analiz yaptırmak için alabilir miyim efendim?
- May I take this, sir, just to get a small analysis down at the lab?
- Laboratuvarda küçük bir analiz yaptırmak için bunu alabilir miyim efendim?
- We'll need to bring this to the lab for further analysis.
- Daha detaylı inceleme için bunu laboratuvara getirmemiz gerekecek.
- We'll need to bring this to the lab for further analysis.
- İleri düzey inceleme için bunu laboratuara götürmemiz gerekecek.
- We'll need to bring this to the lab for further analysis.
- Daha detaylı inceleme için laboratuvara götürmemiz gerekiyor.
- May I take this, sir, just to get a small analysis down at the lab?
- Bunu alabilir miyim, efendim, yani laboratuarda küçük bir tahlil için?
- Tom was working alone in the lab.
- Tom laboratuvarda tek başına çalışıyordu.
- I spent three hours in the lab with Tom this afternoon.
- Bu öğleden sonra Tom'la birlikte laboratuvarda üç saat geçirdim.
- I'll be in the lab.
- Laboratuvarda olacağım.
- We've got to get back to the lab.
- Laboratuvara geri dönmeliyiz.
- He works in the lab.
- O, laboratuvarda çalışır.
- Can you meet me in the lab?
- Benimle laboratuvarda buluşabilir misin?
- The labs are closed today.
- Laboratuvarlar bugün kapalı.
- In the lab, two graduate students were waiting for me.
- Laboratuvarda iki yüksek lisans öğrencisi beni bekliyordu.
- I want to go back to the lab.
- Laboratuvara geri dönmek istiyorum.
- Tom was working alone in the lab.
- Tom tek başına laboratuvarda çalışıyordu.
- He works in the lab.
- Laboratuvarda çalışıyor.
- This virus was engineered in a lab.
- Bu virüs bir laboratuvarda tasarlandı.
- Go back to the lab.
- Laboratuvara geri dön.
- We don't have a lab.
- Bir laboratuvarımız yok.
- This virus was engineered in a lab.
- Bu virüs laboratuvarda üretildi.
- We don't have a lab.
- Laboratuvarımız yok.
- I'm going to the lab.
- Laboratuvara gidiyorum.
- Tom isn't allowed in the lab.
- Tom'a laboratuvarda izin verilmiyor.
- Tom analyzed the precious stone at his lab.
- Tom Laboratuarda kıymetli taş analizi yaptı.
- I spent three hours in the lab with Tom this afternoon.
- Bu öğleden sonra Tom'la laboratuvarda üç saat geçirdim.
- Go back to the lab.
- Laboratuara geri gidin.
- The lab is empty.
- Laboratuvar boş.
- Sami has to go to the lab.
- Sami laboratuara gitmek zorunda.
- Tom said that the alarm was coming from the lab.
- Tom alarmın laboratuvardan geldiğini söyledi.
- Tom isn't allowed in the lab.
- Tom'un laboratuvara girmesine izin yok.
- I'll be in the lab.
- Laboratuarda olacağım.
- Some people say that COVID-19 was created in a lab.
- Bazı insanlar COVID-19'un bir laboratuvarda yaratıldığını söylüyor.
- We've got to get back to the lab.
- Laboratuvara geri dönmek zorundayız.
- Sami has to go to the lab.
- Sami'nin laboratuvara gitmesi gerekiyor.
- He works in that lab.
- O laboratuvarda çalışıyor.
- Lieutenant Dan Anderson sent the sample to the FBI lab for testing.
- Teğmen Dan Anderson örneği test için FBI laboratuvarına gönderdi.
- Go into the lab.
- Laboratuvara git.
- Tom analyzed the precious stone at his lab.
- Tom değerli taşı laboratuvarında analiz etti.
- Some people say that COVID-19 was created in a lab.
- Bazı insanlar COVİD-19'un laboratuarda yaratıldığını söylüyorlar.
- In the lab, two graduate students were waiting for me.
- Laboratuarda iki tane lisansüstü öğrenci beni bekliyorlardı.
- Go into the lab.
- Laboratuvara gidin.
- There was an explosion in the lab.
- Laboratuvarda bir patlama oldu.
- I'll be in my lab.
- Laboratuvarımda olacağım.
Show More (42)
|