|
- Tom's barn was struck by lightning twice last year.
- Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Lightning hit that tower.
- O kuleye yıldırım düştü.
- Tom was struck by lightning.
- Tom yıldırım tarafından çarpıldı.
- Lightning does sometimes strike the same place twice.
- Yıldırım bazen aynı yere iki kez düşer.
- After the lightning, came the thunder.
- Yıldırımdan sonra, gök gürültüsü geldi.
- Lightning is an electrical phenomenon.
- Yıldırım elektriksel bir olaydır.
- Lightning is nearly instantaneous.
- Yıldırım neredeyse anlıktır.
- I swear that it is true, or may lightning strike me down.
- Ben bunun doğru olduğuna yemin ederim ya da yıldırım beni çarpsın.
- The house was struck by lightning yesterday.
- Dün eve yıldırım düştü.
- Tom has been struck by lightning three times.
- Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom was killed by lightning.
- Tom yıldırım tarafından öldürüldü.
- Tom's house was struck by lightning.
- Tom'un evine yıldırım düştü.
- Tom's barn was struck by lightning twice last year.
- Tom'un ahırına geçen yıl iki kez yıldırım düştü.
- Tom was hit by lightning.
- Tom yıldırım tarafından çarpıldı.
- Those jets were faster than lightning.
- O jetler yıldırımdan daha hızlıydı.
- Tom was hit by lightning.
- Tom'a yıldırım çarptı.
- Last night, there was thunder and lightning.
- Dün gece gök gürültüsü ve yıldırım vardı.
- He was hit by lightning.
- Ona yıldırım çarptı.
- No one can predict where lightning will strike.
- Kimse yıldırımın nereye düşeceğini tahmin edemez.
- I'm afraid of lightning.
- Yıldırımdan korkuyorum.
- I'm not afraid of lightning.
- Yıldırımdan korkmuyorum.
- The big tree was struck by lightning.
- Büyük ağaca yıldırım düştü.
- Lightning can be dangerous.
- Yıldırım tehlikeli olabilir.
- I got hit by lightning.
- Bana yıldırım çarptı.
- He was killed by lightning.
- Yıldırım çarpması sonucu öldü.
- Mary's house was struck by lightning.
- Mary'nin evine yıldırım düştü.
- Lightning never strikes twice in the same place.
- Yıldırım asla aynı yere iki kez düşmez.
- What is the difference between a lightning bolt and a lightning flash?
- Yıldırım ile şimşek arasındaki fark nedir?
- Tom's house was struck by lightning and burned to the ground.
- Tom'un evine yıldırım düştü ve temeline kadar yandı.
- What is the difference between a lightning bolt and a lightning flash?
- Bir yıldırımla bir şimşek arasındaki fark nedir?
- Tom was struck by lightning.
- Tom'un üzerine yıldırım düştü.
- Tom was killed by lightning.
- Tom yıldırım çarpması sonucu öldü.
- The tree was struck by lightning.
- Ağaca yıldırım düştü.
- Tom's house was struck by lightning and burned to the ground.
- Tom'un evine yıldırım düşmüş ve yanıp kül olmuş.
- The lightning lit up the sky.
- Yıldırım gökyüzünü aydınlattı.
- I saw the house struck by lightning.
- Yıldırım tarafından çarpılan evi gördüm.
- His house was struck by lightning.
- Evine yıldırım düştü.
- The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug.
- Doğru kelime ile neredeyse doğru kelime arasındaki fark, şimşek ile yıldırım böceği arasındaki fark gibidir.
- I've been struck by lightning three times.
- Ben yıldırım tarafından üç kere çarpıldım.
- I saw the house struck by lightning.
- Eve yıldırım düştüğünü gördüm.
- More than 300 reindeer were killed by a lightning strike in Norway.
- Norveç'te 300'den fazla geyik, bir yıldırım tarafından öldürüldü.
Show More (38)
|
|
- The lightning lighted the whole sky.
- Şimşek tüm gökyüzünü aydınlattı.
- The lightning lit up the sky.
- Şimşek gökyüzünü aydınlattı.
- We perceive lightning before thunder.
- Gök gürültüsünden önce şimşeği algılarız.
- There was thunder and lightning last night.
- Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
- Lightning can be dangerous.
- Şimşek tehlikeli olabilir.
- The thunderstorm produced a lot of lightning.
- Gök gürültülü fırtına çok fazla şimşek üretti.
- Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.
- Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.
- Lightning is an electrical phenomenon.
- Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- I heard the thunder, but did not see the lightning.
- Gök gürültüsünü duydum ama şimşeği görmedim.
- Lightning precedes thunder.
- Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
- Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.
- Hayat yağmur ve güneşten, kar ve sıcaktan, gök gürültüsü ve şimşekten, kış ve yazdan oluşur.
- After the lightning, came the thunder.
- Şimşekten sonra gök gürültüsü geldi.
- Don't stand under a tree in a lightning storm.
- Şimşekli bir fırtınada ağacın altında durmayın.
- With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.
- Üçüncü çeyreğin bitimine beş dakika kala şimşek yüzünden oyun durdu.
- Last night, there was thunder and lightning.
- Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
- He finished it as quick as lightning.
- O şimşek kadar hızlı bitirdi.
- The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug.
- Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.
- If there's no lightning, there'll be no thunder either.
- Şimşek yoksa gök gürültüsü de olmayacaktır.
- Lightning is usually followed by thunder.
- Şimşeği genellikle gök gürültüsü takip eder.
Show More (16)
|
