limbo - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
limbo belirsizlik n.
  • She was in limbo until she knew whether she had gotten the job.
  • İşi alıp almadığını öğrenene kadar belirsizlik içindeydi.
  • In Europe, he would be abandoned in legal and financial limbo.
  • Avrupa'da yasal ve finansal belirsizlik içinde terk edilecektir.
  • It's still in limbo.
  • Hâlâ belirsizlik içinde.
Show More (0)