|
- She was in limbo until she knew whether she had gotten the job.
- İşi alıp almadığını öğrenene kadar belirsizlik içindeydi.
- In Europe, he would be abandoned in legal and financial limbo.
- Avrupa'da yasal ve finansal belirsizlik içinde terk edilecektir.
- It's still in limbo.
- Hâlâ belirsizlik içinde.
Show More (0)
|