mask - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
mask maske n.
  • Coconut ultra-hydrating facial masks have improved my skin a lot.
  • Hindistan cevizli ultra nemlendirici yüz maskeleri cildimi çok güzelleştirdi.
  • Wearing masks in public places is still mandatory.
  • Umuma açık yerlerde maske takmak hâlâ zorunludur.
  • Gina couldn't recognize me because of my masquerade masks.
  • Maskeli balodaki maskem yüzünden Gina beni tanıyamadı.
Show More (22)
mask maskelemek v.
  • The effort to mask the class aspects of the problem is obvious.
  • Sorunun sınıfsal yönlerini maskeleme çabası açıktır.
  • Layla's innocent looks masked her true nature.
  • Layla'nın masum görünüşü onun gerçek doğasını maskeliyordu.
  • Sami's smile masks a tragic past.
  • Sami'nin gülümsemesi trajik bir geçmişi maskeliyor.
Show More (2)
mask gizlemek v.
  • Steven masks his feeling like a poker player.
  • Steven duygularını bir poker oyuncusu gibi gizler.
Show More (-2)
mask örtü n.
  • Her constant smile might be a mask for her mischief.
  • Sürekli gülümsemesi, fesatlığını gizlemek için bir örtü olabilir.
Show More (-2)
mask kapatmak v.
  • Vines masked the small door of the secret entrance.
  • Sarmaşıklar, gizli girişin küçük kapısını kapatmıştı.
Show More (-2)
mask bastırmak v.
  • She sprayed too much air freshener to mask the smell of cooking.
  • Yemek kokusunu bastırmak için çok fazla oda parfümü sıktı.
Show More (-2)