|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
mask n.
|
maske |
|
Wearing masks in public places is still mandatory.
Umuma açık yerlerde maske takmak hâlâ zorunludur.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
mask v.
|
maskelemek |
|
The effort to mask the class aspects of the problem is obvious.
Sorunun sınıfsal yönlerini maskeleme çabası açıktır.
More Sentences
|
| General |
|
| 3 |
General |
mask n.
|
örtü |
|
Her constant smile might be a mask for her mischief.
Sürekli gülümsemesi, fesatlığını gizlemek için bir örtü olabilir.
More Sentences
|
| 4 |
General |
mask v.
|
gizlemek |
|
Steven masks his feeling like a poker player.
Steven duygularını bir poker oyuncusu gibi gizler.
More Sentences
|
| 5 |
General |
mask v.
|
bastırmak |
|
She sprayed too much air freshener to mask the smell of cooking.
Yemek kokusunu bastırmak için çok fazla oda parfümü sıktı.
More Sentences
|
| 6 |
General |
mask v.
|
kapatmak |
|
Vines masked the small door of the secret entrance.
Sarmaşıklar, gizli girişin küçük kapısını kapatmıştı.
More Sentences
|
| Informatics |
|
| 7 |
Informatics |
mask n.
|
maske |
|
Gina couldn't recognize me because of my masquerade masks.
Maskeli balodaki maskem yüzünden Gina beni tanıyamadı.
More Sentences
|
| 8 |
Informatics |
mask v.
|
maskelemek |
|
Select the channel you want to mask.
Maskelemek istediğiniz kanalı seçin.
More Sentences
|
| General |
|
| 9 |
General |
mask n.
|
maskeli kimse |
|
| 10 |
General |
mask n.
|
mask |
|
| 11 |
General |
mask n.
|
maskeleme |
|
| 12 |
General |
mask n.
|
alçı yüz kalıbı |
|
| 13 |
General |
mask n.
|
alalama |
|
| 14 |
General |
mask n.
|
yüz kalıbı |
|
| 15 |
General |
mask n.
|
köpek, kurt veya tilki başı |
|
| 16 |
General |
mask n.
|
maskeli balo |
|
| 17 |
General |
mask n.
|
yüzün korkutmak veya güldürmek için takılan grotesk veya gülünç temsili |
|
| 18 |
General |
mask n.
|
bir kimsenin yüzünün genellikle ölümünden sonra yapılan kalıbı |
|
| 19 |
General |
mask n.
|
bir hayvanın genellikle gözlerinin üzerinde yer alan, yüzün rengine zıt olan kısım |
|
| 20 |
General |
mask n.
|
deniz gözlüğü |
|
|
|
| 21 |
General |
mask v.
|
alalamak |
|
| 22 |
General |
mask v.
|
maske takmak |
|
| 23 |
General |
mask v.
|
maske ile örtmek |
|
| 24 |
General |
mask v.
|
kamufle etmek |
|
| 25 |
General |
mask v.
|
saklamak |
|
| 26 |
General |
mask v.
|
gizlenmek, saklanmak |
|
| 27 |
General |
mask v.
|
maskeli baloya katılmak |
|
| 28 |
General |
mask v.
|
maskeyle dolaşmak |
|
| 29 |
General |
mask v.
|
tat vermek |
|
| 30 |
General |
mask v.
|
(sesin) işitilebilirlik eşiğini aynı anda başka bir sesin varlığı ile yükseltmek |
|
| Technical |
|
| 31 |
Technical |
mask n.
|
koruyucu gaz maskesi |
|
| 32 |
Technical |
mask n.
|
metal kalkan |
|
| 33 |
Technical |
mask n.
|
tüplü televizyon alıcısı ekranını çevreleyen şeffaf veya opak kenarlık |
|
| 34 |
Technical |
mask n.
|
(çip üretimi) kaplama veya dağlama işlemi sırasında ışığa duyarlı bir yüzeyin belirli kısımlarını korumak için kullanılan, ışık geçirmeyen malzemeden kapılmış bir kalıp |
|
| 35 |
Technical |
mask n.
|
belirli bir şablona göre kesilip açıkta kalan kısımlarının üzerine çip yapılabilmesi için yarı iletken bir parçanın üzerine yerleştirilen ince bir levha |
|
| 36 |
Technical |
mask n.
|
bir tasarımı nesneye aktarmak için kullanılan şablon |
|
| Computer |
|
| 37 |
Computer |
mask n.
|
başka bir karakter, bit veya bayt örüntüsünün elenmesini veya saklanmasını kontrol eden bir karakter, bit veya bayt örüntüsü |
|
| Informatics |
|
| 38 |
Informatics |
mask n.
|
örtü |
|
| 39 |
Informatics |
mask v.
|
örtmek |
|
| Medical |
|
| 40 |
Medical |
mask n.
|
burnu ve ağzı kapatan ve özellikle ameliyatlarda mikropların yayılmasını önlemek için kullanılan steril gazlı bez |
|
|
|
| Dermatology |
|
| 41 |
Dermatology |
mask n.
|
cilt maskesi |
|
| 42 |
Dermatology |
mask n.
|
özellikle nemli yüze uygulanan, kurudukça temizleyen ve sıkılaştıran bir kozmetik ürün |
|
| Gastronomy |
|
| 43 |
Gastronomy |
mask v.
|
(kıvamlı bir sos veya mayonez ile) üstünü kaplamak |
|
| Chemistry |
|
| 44 |
Chemistry |
mask v.
|
(atomun) olağan tepkilerini göstermesini engellemek |
|
| 45 |
Chemistry |
mask v.
|
(sürecin veya tepkimenin) etkisini veya faaliyetini değiştirmek |
|
| History |
|
| 46 |
History |
mask n.
|
16. ve 17. yüzyıllarda maskeli aktörlerin sergilediği kısa ve alegorik eğlence |
|
| Military |
|
| 47 |
Military |
mask n.
|
(surda) bataryanın yer aldığı siper |
|
| Sport |
|
| 48 |
Sport |
mask n.
|
eskrim, buz hokeyi gibi sporlarda yüzü korumak için takılan maske |
|
| Photography |
|
| 49 |
Photography |
mask n.
|
mat örtü kağıdı |
|
| 50 |
Photography |
mask n.
|
vinyet efekti vermek veya hassas yüzeyi kısmen örtmek için kullanılan bir tür tasarım |
|
| 51 |
Photography |
mask n.
|
fotoğrafın boyut, şekil veya görünümünü değiştirmek için kullanılan, diyafram açıklığı bulunan mat tabaka |
|
| 52 |
Photography |
mask n.
|
fotoğrafik bir görüntüyü değiştirmek için kullanılan yardımcı görüntü |
|
| 53 |
Photography |
mask v.
|
(fotoğrafın veya görüntünün) boyutunu veya biçimini opak kenarlık ile değiştirmek |
|
| Entomology |
|
| 54 |
Entomology |
mask n.
|
yarı ergin kızböceğinin ağzının kavrayıcı bir uzva dönüşen alt kısmı |
|