gizlemek - Türkisch Englisch Wörterbuch

gizlemek

Bedeutungen von dem Begriff "gizlemek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 129 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
gizlemek hide v.
The valley was part hidden by the fog.
Vadinin bir kısmı sisle gizlenmişti.

More Sentences
gizlemek conceal v.
The hut was concealed by large palm trees.
Kulübe büyük palmiye ağaçları tarafından gizlenmişti.

More Sentences
General
gizlemek cover v.
She laughed to cover her fear.
Korkusunu gizlemek için güldü.

More Sentences
gizlemek disguise v.
He couldn't disguise the fact that he felt awkward being there.
Orada bulunmaktan ötürü garip hissettiği gerçeğini gizleyemiyordu.

More Sentences
gizlemek cloak v.
Why he left is still cloaked in mystery.
Neden gittiği hala bir sır perdesinde gizli.

More Sentences
gizlemek dissemble v.
She tried to dissemble her disappointment.
Hayal kırıklığını gizlemeye çalışıyordu.

More Sentences
gizlemek veil v.
The fog on the plain veiled the mountains in the distance.
Ovadaki sis uzaktaki dağları gizliyordu.

More Sentences
gizlemek cover up v.
Fadil went to extremes to cover up his greed.
Fadıl açgözlülüğünü gizlemek için her yolu denedi.

More Sentences
gizlemek mask v.
Steven masks his feeling like a poker player.
Steven duygularını bir poker oyuncusu gibi gizler.

More Sentences
gizlemek obscure v.
The skyscrapers were obscured by the thick fog.
Gökdelenler yoğun sisle kaplanarak gizlenmişti.

More Sentences
gizlemek bury v.
Her identity card was buried under a pile of documents.
Kimlik kartı bir yığın belgenin altına gizlenmişti.

More Sentences
gizlemek obfuscate v.
But no solution will be generated by obfuscating facts in one way or the other.
Ancak gerçekleri şu ya da bu şekilde gizleyerek hiçbir çözüm üretilemeyecektir.

More Sentences
gizlemek shroud v.
A thickening fog shrouded the top of the mountain.
Yoğunlaşan sis dağın tepesini gizliyordu.

More Sentences
gizlemek conceal v.
He tried to conceal his disappointment from me.
Hayal kırıklığını benden gizlemeye çalışıyordu.

More Sentences
gizlemek hide v.
She tried hard to hide her disappointment.
Hayal kırıklığını gizlemek için çok çabalıyordu.

More Sentences
Law
gizlemek conceal v.
We have not concealed our disappointment and we have expressed it to those countries.
Hayal kırıklığımızı gizlemedik ve bunu söz konusu ülkelere ifade ettik.

More Sentences
Technical
gizlemek conceal v.
Is it to conceal this contradiction that the two documents are not the subjects of a joint debate?
İki belgenin ortak bir tartışma konusu olmaması bu çelişkiyi gizlemek için mi?

More Sentences
Textile
gizlemek conceal v.
It had no intention to conceal.
Gizlemek gibi bir niyeti yoktu.

More Sentences
Military
gizlemek disguise v.
Nor should we be surprised at Washington's pathetic need to disguise its crimes.
Washington'un suçlarını gizlemek için duyduğu acınası ihtiyaca da şaşırmamalıyız.

More Sentences
General
gizlemek gloze v.
gizlemek keep snug v.
gizlemek bosom v.
gizlemek keep in one's bosom v.
gizlemek secrete v.
gizlemek sweep under the carpet v.
gizlemek suppress v.
gizlemek huggermugger v.
gizlemek keep from v.
gizlemek enshroud v.
gizlemek hoodwink v.
gizlemek pocket v.
gizlemek keep back v.
gizlemek gloss over v.
gizlemek sheathe v.
gizlemek blot out v.
gizlemek bottle up v.
gizlemek tuck away v.
gizlemek slur v.
gizlemek plant v.
gizlemek keep in dark v.
gizlemek hush v.
gizlemek hush up v.
gizlemek occult v.
gizlemek screen v.
gizlemek cache v.
gizlemek shade v.
gizlemek belie v.
gizlemek keep under one's hat v.
gizlemek hugger-mugger v.
gizlemek efface v.
gizlemek ensconce v.
gizlemek bemask v.
gizlemek bewrap v.
gizlemek boggle v.
gizlemek blot v.
gizlemek hap v.
gizlemek wrap v.
gizlemek wry [obsolete] v.
gizlemek hele [dialect] v.
gizlemek hile v.
gizlemek huddle v.
gizlemek hugger [obsolete] v.
gizlemek hugger mugger v.
gizlemek muffle v.
gizlemek obliterate v.
gizlemek occlude v.
gizlemek darn v.
gizlemek delete v.
gizlemek depot v.
gizlemek derne [scotland] v.
gizlemek hoard v.
gizlemek overvail v.
gizlemek overveil v.
gizlemek immask [obsolete] v.
gizlemek dissimule [obsolete] v.
gizlemek closet v.
gizlemek incloud v.
gizlemek paper v.
gizlemek feal [dialect] v.
gizlemek insconce v.
gizlemek salve v.
gizlemek scyle v.
gizlemek secret [obsolete] v.
gizlemek shadow [obsolete] v.
gizlemek sheath v.
gizlemek shun v.
gizlemek shut out v.
gizlemek forwrap v.
gizlemek pretex [obsolete] v.
gizlemek skreen [obsolete] v.
gizlemek slick v.
gizlemek superinduce v.
Phrasals
gizlemek hush something up v.
gizlemek hush up something v.
gizlemek blank out v.
Colloquial
gizlemek dern v.
Idioms
gizlemek keep dark v.
gizlemek brush under the carpet v.
gizlemek sweep underneath the rug v.
gizlemek brush underneath the carpet v.
gizlemek sweep under the carpet v.
gizlemek brush under the rug v.
gizlemek sweep underneath the carpet v.
gizlemek brush underneath the rug v.
gizlemek keep under wraps v.
gizlemek sweep something under the mat v.
gizlemek sweep something under the rug v.
gizlemek paper over something v.
gizlemek paper something over v.
gizlemek cast a veil over (something) v.
gizlemek draw a veil over something [written] v.
gizlemek cast a veil over something [written] v.
gizlemek throw a veil over something [written] v.
gizlemek draw the curtain v.
gizlemek draw the curtain over (something) v.
gizlemek draw the curtain v.
gizlemek draw the curtain over (something) v.
gizlemek keep under cover v.
gizlemek black out v.
gizlemek cloak in secrecy v.
gizlemek draw a veil over v.
gizlemek keep under hat v.
gizlemek paper over v.
Military
gizlemek camouflage v.
Archaic
gizlemek glose v.
gizlemek glose v.
gizlemek cloke v.
gizlemek stifle v.
Slang
gizlemek rosa [australia] v.

Bedeutungen, die der Begriff "gizlemek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 182 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kusurlarını gizlemek whitewash v.
General
duygularını gizlemek hide your feelings v.
You don't have to hide your feelings.
Duygularını gizlemek zorunda değilsin.

More Sentences
Phrasals
(birini ya da bir şeyi birinden ya da bir şeyden) gizlemek conceal (someone or something) from (someone or something) v.
We cannot conceal from consumers the fact that genetically-modified organisms are everywhere.
Genetiği değiştirilmiş organizmaların her yerde olduğu gerçeğini tüketicilerden gizleyemeyiz.

More Sentences
General
büyükbaş hayvan çalıp çalıntı olduklarını gizlemek için kulak küpelerini değiştiren hırsız blotter [dialect] n.
eskiden botun üst kısmını gizlemek için giyilen dantel boot top n.
erkek travestilerin cinsel organlarını gizlemek için giydikleri külot gaff n.
kimliği gizlemek için yüze takılan krepe kağıt parçası crape n.
gençlerin alkol veya sigara kullandıklarını gizlemek için faydalandıkları nefes spreyi sen sen n.
gerçek duyguları gizlemek veya tehlikelerden korunmak için takınılan tutum shell n.
kusurlarını gizlemek whitewash v.
gerçeği gizlemek hide the truth v.
güvenli bir yere gizlemek stash v.
gizlemek (gerçeği) dissimulate v.
kimliğini gizlemek disguise v.
gerçeği gizlemek dissemble v.
emin bir yere gizlemek stash v.
gizlemek (gerçeği) dissemble v.
gerçek olduğunu gizlemek belie v.
duygularını gizlemek dissemble v.
birinden gizlemek hold out on one v.
duygularını gizlemek dissimulate v.
acısını gizlemek conceal one's pain from v.
kimliğini gizlemek secret one's identity v.
kimliğini gizlemek hide one's identity v.
kimliğini gizlemek conceal one's identity v.
kimliğini gizlemek keep one's identity v.
üzüntüsünü gizlemek hide one's sorrow v.
üzüntüsünü gizlemek conceal one's distress v.
(gerçek duygu/düşüncelerini) gizlemek dissemble v.
(gerçeği) gizlemek dissemble v.
heyecanını gizlemek hide one's excitement v.
yeteneğini gizlemek hide one's light under a bushel v.
(gerçek duygularını) gizlemek dissemble v.
hislerini gizlemek hide one's feelings v.
duygularını gizlemek hide one's feelings v.
niyetini gizlemek conceal one's intention v.
niyetini gizlemek hide one's intention v.
birisinin hatalarını gizlemek conceal someone's errors v.
birisinin hatalarını gizlemek conceal someone's mistakes v.
suç örtmek/gizlemek hide a crime v.
suç örtmek/gizlemek cover up a crime v.
şaşkınlığını gizlemek hide one's surprise v.
bilgiyi gizlemek black out v.
kimliği gizlemek de-identify v.
yere çökerek kendini gizlemek tapish [obsolete] v.
karayı gizlemek shut in the land v.
ağaçlarla gizlemek tree v.
(konuyu, fiziksel bir şeyi) gizlemek envelop v.
aldatıcı bir şekilde gizlemek veneer v.
örterek gizlemek mantle v.
kendini gizlemek hide v.
sisle örtermişçesine gizlemek mist v.
(bir şeyin) anlamını gizlemek offuscate v.
örterek gizlemek immantle v.
gerçeği gizlemek dissimule [obsolete] v.
duygularını gizlemek dissimule [obsolete] v.
gerçeği gizlemek feine v.
gerçeği gizlemek feign v.
sahte renklerle gizlemek plant v.
(bir şeyi) geçici olarak gizlemek plant v.
(kimyasal) aldatıcı değişikliklerle gerçek durumunu gizlemek doctor v.
(izi veya kokuyu) kovalayanlardan kurtulmak için gizlemek foil v.
(günah veya hata) gizlemek scoug v.
(günah) gizlemek scug [scotland] v.
bir şeyin altına gizlemek shroud v.
(parıltısını) gizlemek stain [obsolete] v.
(av kokusunu) gizlemek stain v.
(duygu) gizlemek conceal v.
gerçeği gizlemek fudge v.
rahatsız edici kısımları gizlemek fumigate v.
Phrasals
gerçek düşüncelerini gizlemek act a part v.
gömüp gizlemek bury away v.
gömerek gizlemek bury away v.
birini bir şeyin arkasına gizlemek/saklamak hide someone behind something v.
gizlemek/maskelemek mask something out v.
(bir şeyin) altına/altında gizlemek bury under (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) gizlemek shroud (something) in (something else) v.
bir şeyi bir şeyin içinde gizlemek plant something in something v.
(bir şeyi bir şeyin) içinde gizlemek plant (something) in (something else) v.
(bir şeyi bir şey) içerisinde gizlemek submerge (something) in (something) v.
birini/bir şeyi bir şeyin altında gizlemek keep someone or something under something v.
bir duyguyu bir şeyin altına iterek gizlemek/bastırmak push (someone or something) under (something) v.
bir duyguyu bir şeyin altında gizlemek/baskılamak push (someone or something) under (something) v.
bir şeyi gizlemek bottle something up inside (someone) v.
bir şeyi gizlemek bottle something up v.
birini/bir şeyi bir şeyin altına gömerek saklamak/gizlemek bury someone or something under something v.
birini/bir şeyi (bir yere) gömüp saklamak/gizlemek bury someone or something away (some place) v.
'-den gizlemek conceal from v.
delilleri gizlemek cover something up v.
bir şeyi saklamak/gizlemek cover something up v.
birini/bir şeyi saklamak/gizlemek cover someone or something up v.
bir şey giyerek gizlemek disguise in v.
(birini/kendini) bir şey giyerek gizlemek disguise (someone or oneself) in (something) v.
(birini/kendini bir şeyle) gizlemek disguise (someone or oneself) in (something) v.
-in ardına/içine gizlemek disguise in v.
ile gizlemek disguise in v.
(birini/kendini bir şeyin) ardına/içine gizlemek disguise (someone or oneself) in (something) v.
karartma uygulayarak gizlemek dim out v.
(birini/bir şeyi gizlemek için) paravan olarak işlemek front for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi gizlemek için) paravan olarak işlemek front for v.
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for v.
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir yere) saklamak/gizlemek hide (someone or something) away (some place) v.
(birinden/bir şeyden para, bilgi) saklamak/gizlemek hold (something) out on (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden bir şey) saklamak/gizlemek hold (something) out on (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) para, bilgi saklamak/gizlemek hold out on (someone or something) v.
ile gizlemek shroud in v.
(bir şeyi bir yere) gizlemek stash (something) in (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) gizlemek submerge (something) under (something) v.
Colloquial
anlamı gizlemek için kullanılan karmaşık terim fuzzword n.
niyetini gizlemek lie low v.
durumu gizlemek get it covered v.
(birinden bir şeyi) gizlemek get past (someone or something) v.
kendini gizlemek/saklamak lay low v.
planlarını gizlemek/saklamak lay low v.
utangaçlığını/heyecanını gizlemek/göstermemek style it out v.
Idioms
(bir kusuru gizlemek için) kulp/kılıf a fig leaf n.
yeteneğini gizlemek hide one's light under a bushel v.
kusurları gizlemek paper over the cracks v.
kusurları gizlemek smooth over the cracks v.
içindeki cevheri gizlemek hide one's light under a bushel v.
(kötülükleri) gizlemek cover a multitude of sins v.
(kötülükleri) gizlemek hide a multitude of sins v.
öfkesini gizlemek bite one's lip v.
öfkesini gizlemek bite one's lips v.
gerçek amacını gizlemek pull the wool over someone's eyes v.
kusurları gizlemek cover a multitude of sins v.
kusurları gizlemek hide a multitude of sins v.
hakikati gizlemek cover a multitude of sins v.
hakikati gizlemek hide a multitude of sins v.
kendini gizlemek lay low and sing small v.
birisinin hatalarını gizlemek cover for someone v.
birisinin geçmişini gizlemek cover someone's tracks up v.
birisinin izlerini gizlemek cover someone's tracks up v.
birisinin bir kusurunu gizlemek cover up for someone v.
duygularını gizlemek play possum v.
(bir şey) hakkındaki duygularını/düşüncelerini gizlemek put down the shutters v.
(bir şey) hakkındaki duygularını/düşüncelerini gizlemek bring down the shutters v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek brush (something) under the mat v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek sweep (something) under the carpet [uk] v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek sweep something under the carpet [uk] v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek sweep something under the rug v.
kiri tozu halının altına doğru süpürerek gizlemek/saklamak sweep something under the carpet [uk] v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek brush something under the carpet [us] v.
(bir şeyi ya da birini) gizlemek/saklamak cloak (someone or something) in secrecy v.
duygularını gizlemek bottle up feelings v.
öfkeni gizlemek bite your lip v.
korktuğunu gizlemek put on a brave face v.
duygularını/düşüncelerini gizlemek/içine atmak bring/put down the shutters v.
herkesten/kamuoyundan gizlemek brush (something) under the rug v.
(bir şeyi) gizlemek draw the curtain on (something) v.
(bir şeyi) gizlemek gloss over (something) v.
endişesini/kaygısını gizlemek whistle past the graveyard v.
yeteneğini gizlemek hide your light under a bushel v.
yeteneğini gizlemek hide light under a bushel v.
bir şeyi (birinden) gizli tutmak/gizlemek keep something from (someone) v.
kendini gizlemek lie low and sing small v.
gerçek amacını gizlemek pull the wool over eyes v.
(birinden) gerçek amacını gizlemek pull the wool over (one's) eyes v.
niyetini gizlemek keep/hold/play your cards close to your chest v.
Trade/Economic
(tahvilleri) gerçek sahiplerini gizlemek için başkasının adına kaydetmek park v.
(kar payını) vergi kaçırmak için gizlemek skim v.
satıcının kimliğini alıcıdan gizlemek için finans kurumunun aracı olduğu (kredi düzenlemesi) back-to-back adj.
Law
suçluyu gizlemek harbour v.
suçluyu gizlemek harbor v.
Technical
otomatik gizlemek auto-hide v.
Computer
özellikle iş yerinde bilgisayarda oyun oynadığını gizlemek için kullanılan ekran görüntüsü boss screen n.
sayfa gizlemek hide a page v.
Textile
yakanın arkasında marka etiketinin dikişini gizlemek için kullanılan yarımay şeklindeki kumaş parçası half moon n.
yakanın arkasında marka etiketinin dikişini gizlemek için kullanılan yarımay şeklindeki kumaş parçası back batch n.
Construction
(yapıyı) ahşap levhalarla gizlemek box v.
Psychology
bireyin temel zayıflıklarını gizlemek için başkalarına ve kendine karşı gösterdiği savunma character armour n.
bireyin temel zayıflıklarını gizlemek için başkalarına ve kendine karşı gösterdiği savunma character armor n.
Astronomy
(gök cismi) tutulma nedeniyle gizlemek occult v.
Breeding
atın yaşını gizlemek için dişlerinde açılan delik countermark n.
Linguistics
gırtlaktan veya yöresel konuşma tarzını gizlemek için telaffuz veya ses kullanımının aşırı düzeltilmesi hyper-urbanism n.
Military
düşman istihkamının altını kazarken duvardaki çatlakları gizlemek için kullanılan çalı çırpı demeti sap fagot n.
Sport
servis yönünü gizlemek için (servis oyuncusunu) önünü kapatmak screen v.
Art
(sanat eserinin özünü gizlemek için) ilgisiz maddelerle doldurmak clog v.
Theatre
(tiyatroda) sahnenin yan taraflarını gizlemek için kullanılan dört parçalı düz bir panel wing flat n.
Archaic
peçeteye sararak gizlemek napkin v.
Slang
vajinanın (uyuşturucu vb gibi) bir objeyi gizlemek için kullanılması pussy pocket n.