minimize - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
minimize en aza indirmek v.
  • During pandemic, minimizing physical contact with others is vital.
  • Pandemi sırasında diğer insanlarla fiziksel teması en aza indirmek hayati önem taşır.
  • Dunn says to first try to minimize stress in your home.
  • Dunn, öncelikle evinizdeki stresi en aza indirmeye çalışmanızı söylüyor.
  • Dunn says to first try to minimize stress in your home.
  • Dunn, öncelikle evinizdeki stresi en aza indirmeye çalışın diyor.
Show More (4)
minimize küçültmek v.
  • The button minimizes the window while the program keeps running.
  • Bu düğme, program hala çalışır haldeyken pencereyi küçültür.
  • I minimized the window.
  • Pencereyi küçülttüm.
  • I minimized the document and then maximized it again.
  • Belgeyi küçülttüm ve sonra tekrar büyüttüm.
Show More (0)
minimize küçümsemek v.
  • Amber minimizes the problems of other people around her.
  • Amber, etrafındaki insanların sorunlarını küçümsüyor.
  • Sami minimized his crimes.
  • Sami suçlarını küçümsedi.
  • I'm not minimizing the consequences.
  • Sonuçları küçümsemiyorum.
Show More (0)
minimize en aza indirgemek v.
  • Sami minimized his crimes.
  • Sami suçlarını en aza indirdi.
  • I want to minimize the chances of another accident.
  • Başka kaza olasılıklarını en aza indirgemek istiyorum.
  • I want to minimize the chances of another incident.
  • Başka kaza risklerini en aza indirgemek istiyorum.
Show More (0)
minimize simge durumuna küçültmek v.
  • I minimized the window.
  • Pencereyi simge durumuna küçülttüm.
Show More (-2)