Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | mousetrap n. | tuzak |
General | mousetrap n. | fare kapanı |
General | mousetrap n. | fare kapanında kullanılan türde keskin kokulu peynir |
General | mousetrap n. | tek göz ev |
General | mousetrap n. | (içinde yaşanan) küçük yer |
General | mousetrap n. | sondajla açılmış bir kuyudan küçük nesnelerin çıkarılması için kullanılan gereç |
General | mousetrap v. | kapana kıstırmak |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | mousetrap n. | ekonomi planlamalarında varsayımsal olan yeni veya geliştirilmiş ürün |
Advertising | ||
Advertising | mousetrap n. | rekabetin yoğun olduğu bir pazarda rağbet gören yeni veya geliştirilmiş ürün |
Technical | ||
Technical | mousetrap n. | tuzak |
Computer | ||
Computer | mousetrap n. | kullanıcının sayfayı kapatmaya çalışması ile başka bir kopyasını açacak şekilde tasarlanmış olan internet sitesi |
Sport | ||
Sport | mousetrap n. | (amerikan futbolunda) dizilme çizgisini aşan defans oyuncusunun bloklandığı taktik |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | mousetrap [uk] n. | düşük kalite peynir | ||
Idioms | ||||
Idioms | a better mousetrap n. | daha iyisi | ||
Idioms | a better mousetrap n. | daha gelişmişi | ||
Idioms | a better mousetrap n. | daha üst versiyonu | ||
Idioms | a better mousetrap n. | daha geliştirilmişi | ||
Idioms | build a better mousetrap v. | olan bir şeyin daha iyisini yapmak | ||
Idioms | build a better mousetrap v. | olan bir şeyi geliştirmek | ||
Idioms | build a better mousetrap v. | olan bir şey üzerinde iyileştirme yapmak | ||
Idioms | (if one can) build a better mousetrap expr. | (eğer biri) var olan bir şeyin daha iyisini yapabilirse/var olan bir şeyi geliştirebilirse başarıyı elde eder | ||
Speaking | ||||
Speaking | the only free cheese is in the mousetrap expr. | bedava peynir sadece fare kapanında olur | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | mousetrap [new zealand] n. | ızgarada veya mikrodalga fırında pişirilmiş, üzerinde peynir bulunan ekmek dilimi |