nose - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
nose burun n.
  • Don't touch your nose with dirty hands.
  • Kirli ellerle burnunuza dokunmayın.
  • Some planes have pointed noses.
  • Bazı uçakların sivri burunları vardır.
  • They only see as far as the ends of their noses.
  • Sadece burunlarının ucuna kadar görebiliyorlar.
Show More (222)
nose şarap vb. için ayırt edici aroma n.
  • This wine has a great nose.
  • Bu şarabın harika bir ayırt edici aroması var.
Show More (-2)
nose yavaş ilerlemek v.
  • The car nosed through the crowds.
  • Araba kalabalığın arasından yavaş ilerleyerek geçti.
Show More (-2)