|
- I pay very close attention to the comments made out loud.
- Yüksek sesle yapılan yorumlara çok dikkat ediyorum.
- Do you want me to read this out loud to you?
- Bunu sana yüksek sesle okumamı ister misin?
- Tom read the poem out loud.
- Tom şiiri yüksek sesle okudu.
- Tom read it out loud.
- Tom yüksek sesle okudu.
- Tom read the story out loud.
- Tom hikayeyi yüksek sesle okudu.
- I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle ağlama dürtüsü hissettim.
- I felt an impulse to cry out loud.
- Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
- Tom read the document out loud.
- Tom belgeyi yüksek sesle okudu.
- Tom read the letter out loud.
- Tom mektubu yüksek sesle okudu.
- Tom sobbed out loud.
- Tom yüksek sesle hıçkırarak ağladı.
- Read it out loud.
- Yüksek sesle oku.
- She read the poem out loud.
- Şiiri yüksek sesle okudu.
- Tom sobbed out loud.
- Tom yüksek sesle hıçkırdı.
- I can't believe I'm saying this out loud.
- Bunu yüksek sesle söylediğime inanamıyorum.
- Tom nearly laughed out loud.
- Tom neredeyse yüksek sesle kahkaha atacaktı.
- I always read books out loud before sleeping.
- Uyumadan önce hep yüksek sesle kitap okurum.
Show More (13)
|
