outgrow - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
outgrow aşmak v.
  • It's often very hard to acknowledge that you may have outgrown your friendship.
  • Arkadaşlığınızı aşmış olabileceğinizi kabul etmek genelde çok zordur.
  • It's often very hard to acknowledge that you may have outgrown your friendship.
  • Arkadaşlığınızı aşmış olabileceğinizi kabul etmek genellikle çok zordur.
Show More (-1)
outgrow geçmek v.
  • Unfortunately, the European Union has in certain ways still not outgrown the satellite stage.
  • Ne yazık ki Avrupa Birliği bazı açılardan hala uydu aşamasını geçememiştir.
Show More (-2)
outgrow giysilerine sığmamak v.
  • Tom has outgrown his clothes.
  • Tom giysilerine sığmadı.
Show More (-2)