| 1 |
parcel |
paket |
n. |
|
- The parcel will be delivered in a week.
- Paket bir hafta içinde teslim edilecek.
- The parcel was delivered yesterday.
- Paket dün teslim edildi.
- The address on this parcel is wrong.
- Bu paketin üzerindeki adres yanlış.
- Hasn't the parcel arrived yet?
- Paket hala gelmedi mi?
- Put a stamp on the parcel and post it.
- Paketin üzerine bir pul koy ve onu postala.
- I sent the parcel by airmail.
- Ben paketimi hava postası ile gönderdim.
- The parcel weighs more than one pound.
- Paket yarım kilodan fazla geliyor.
- She handed the parcel to the customer.
- Paketi müşteriye uzattı.
- She handed the parcel to the customer.
- Paketi müşteriye teslim etti.
- I want to send this parcel at once.
- Bu paketi hemen göndermek istiyorum.
- This parcel is addressed to you.
- Bu paket size gönderilmiş.
- She tied up the parcel with string.
- Paketi iple bağladı.
- I want to send a parcel to Japan.
- Japonya'ya bir paket göndermek istiyorum.
- Will you mail this parcel for me?
- Bu paketi benim için postalar mısın?
- If you want to send a Christmas parcel to Australia, you should post it now.
- Avustralya'ya bir Noel paketi göndermek istiyorsanız, şimdi postalamalısınız.
- He sent out the parcel the day before yesterday.
- Paketi dünden önceki gün gönderdi.
- Please take this parcel to the post office.
- Lütfen bu paketi postaneye götürün.
- If you want to send a Christmas parcel to Australia, you should post it now.
- Avustralya'ya Noel paketi göndermek isterseniz şimdi postalamanız gerekir.
- I want you to send this parcel at once.
- Bu paketi hemen göndermenizi istiyorum.
- I want you to send this parcel at once.
- Bu paketi hemen göndermeni istiyorum.
- Mary hasn't sent the parcel yet.
- Mary henüz paketi göndermedi.
- He is carrying a parcel under his right arm.
- Sağ kolunun altında bir paket taşıyor.
- I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air.
- Paketin hava yoluyla gönderilmesi için 2,000 yen ödedim.
- This is the first time I've ever received a parcel from abroad.
- İlk defa yurt dışından bir paket alıyorum.
- The parcel was tied with string.
- Paket iple bağlanmıştı.
- Send this parcel to him in care of his company.
- Bu paketi şirketi nezdinde ona gönderin.
- I mailed a parcel to him.
- Ona bir paket postaladım.
- Will you weigh this parcel?
- Bu paketi tartar mısınız?
- I sent the parcel by airmail.
- Paketi hava postasıyla gönderdim.
- There's a parcel for you on the table.
- Masanın üzerinde senin için bir paket var.
- Put a stamp on the parcel and post it.
- Paketin üzerine bir pul yapıştır ve postala.
- I'd like to send this parcel to Japan by sea.
- Bu paketi deniz yoluyla Japonya'ya göndermek istiyorum.
Show More (29)
|
| 2 |
parcel |
koli |
n. |
|
- I mailed a parcel to him.
- Ona bir koli gönderdim.
- I'm afraid I have addressed the parcel wrongly.
- Korkarım koliyi yanlış adresledim.
- I paid 2,000 yen for the parcel to be sent by air.
- Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.
- Please take this parcel to the post office.
- Lütfen bu koliyi postaneye götür.
- I'd like to send this parcel to Japan by sea.
- Bu koliyi deniz yoluyla Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'm afraid I have addressed the parcel wrongly.
- Korkarım ki koliyi hatalı şekilde adresledim.
- The parcel was tied with string.
- Koli, ip ile bağlıydı.
- Will you mail this parcel for me?
- Bu koliyi benim için postalar mısın?
Show More (5)
|
| 3 |
parcel |
parsel |
n. |
|
- The company has given up a parcel of land to be reforested.
- Şirket, yeniden ağaçlandırılmak üzere bir parsel araziden vazgeçti.
Show More (-2)
|
| 4 |
parcel |
az miktarda sarılı yiyecek |
n. |
|
- Emma prepared tomato puff pastry parcels for the night.
- Emma gece için milföy hamurundan yapılmış domatesli börekler ile sarılı yiyecekler hazırladı.
Show More (-2)
|
