parcel - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

parcel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "parcel" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 51 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
parcel n. parsel
parcel n. koli
General
parcel n. bohça
parcel n. toplu miktar
parcel n. takım
parcel n. çıkın
parcel n. miktar
parcel n. parti
parcel n. posta
parcel n. paket
parcel n. arazi parçası
parcel n. bütünün parçası
parcel n. bütünün bileşeni
parcel n. bölüm
parcel n. kısım
parcel n. parça
parcel n. birim
parcel n. (tek bir bütün olarak kabul edilen) sıvı hacmi
parcel n. kalafat macunlu armuz örtüsü
parcel n. uzun dar branda astarı
parcel n. kargo paketi
parcel n. sevkiyat paketi
parcel n. az miktarda sarılı yiyecek
parcel n. kargo ambalajı
parcel v. bölmek
parcel v. hisselere ayırmak
parcel v. parsellemek
parcel v. paket yapmak
parcel v. sarmalamak
parcel v. bohça yapmak
parcel v. paketlemek
parcel v. kanvas astar ile kaplamak
parcel v. maddelendirmek
parcel v. listelemek
parcel v. madde olarak eklemek
Trade/Economic
parcel n. arsa
parcel n. koli
parcel n. kolipostal
parcel n. miktar
parcel n. parti (mal)
parcel n. paket
parcel n. parsel arsa
parcel n. yük
Law
parcel n. parsel
parcel v. parsellemek
Construction
parcel n. arsa
Meteorology
parcel n. parsel
Archaic
parcel adj. yarı zamanlı
parcel adj. bölümlü
parcel adv. kısmen
parcel adv. kısmi

Bedeutungen, die der Begriff "parcel" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 114 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
parcel of land n. parsel
part and parcel n. tamamlayıcı kısım
part and parcel n. ayrılmaz parça
uninsured parcel n. sigortasız koli
inland parcel n. yurtiçi paket
parcel package n. posta paketi
post parcel n. posta paketi
parcel goods n. parça eşya
parcel package n. koli
parcel tape n. koli bandı
parcel sealing tape n. koli bandı
parcel post n. paket postası
sample parcel n. örnek gönderiler
united parcel service (ups) n. birleşik paket servisi
parcel bag n. kargo poşeti
parcel [obsolete] n. madde
parcel [obsolete] n. belirli detay
parcel [obsolete] n. husus
parcel poet [obsolete] n. çakma şair
parcel poet [obsolete] n. zayıf şair
parcel something up v. paketlemek
parcel out v. eşit kısımlara ayırıp dağıtmak
parcel up v. paketlemek
be a part and parcel of v. bir şeyin önemli bir öğesi olmak
parcel out v. ifraz etmek
parcel up v. paket etmek
parcel something out v. taksim etmek
parcel out v. hisselere ayırmak
parcel out v. üleştirmek
parcel out v. parsellemek
parcel out v. bölmek
parcel up v. paket yapmak
parcel out v. taksim etmek
parcel out v. hisseye ayırmak
enclose with a parcel v. beraber paket yapmak
send a parcel v. koli göndermek
parcel-mele adv. parseller ile
parcel-mele adv. bölümlü olarak
parcel-mele adv. parçalı olarak
parcel-mele adv. parsel parsel
Colloquial
part and parcel n. ana bölüm
part and parcel n. temel kısım
Idioms
pass the parcel n. çocukların bir hediyenin üzerindeki ambalaj katmanlarını sırayla açtıkları ve son katmanı açanın hediyeyi kazandığı bir oyun
pass the parcel n. sorumluluğu birbirinin üstüne atma
pass the parcel n. birbirine mal etme
be a part and parcel of v. bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak
be part and parcel of something v. bir şeyin önemli bir parçası olmak
be part and parcel of something v. bir şeyin ayrılmaz bir parçası olmak
be part and parcel of something v. bir şeyin temeli olmak
be part and parcel of something v. bir şeyin kaçınılmaz bir yanı/özelliği/parçası olmak
pass the parcel adj. sorumluluğu başkalarına atıldığı
pass the parcel adj. başkalarına mal edilen
part and parcel expr. pılını pırtısını toplayarak
part and parcel expr. pılı pırtı
part and parcel expr. pılıyı pırtıyı toplayarak
part and parcel expr. pılı pırtıyı toplayarak
part and parcel expr. tüm eşyası ile birlikte
Trade/Economic
land parcel identification system n. arazi parsel tanımlama sistemi
parcel of land n. arsa
express parcel n. ekspres gönderilen koli
parcel tracking number n. kargo takip no
parcel tracking number n. kargo takip numarası
part and parcel n. mütemmim cüz
parcel receipt n. paket taşıma makbuzu
parcel post receipt n. paket postası makbuzu
parcel post n. posta paketi
parcel receipt n. paket alındısı
parcel post n. paket postahanesi
post parcel n. posta paketi
prepaid parcel n. peşin ödenen koli
parcel of land n. parsel arsa
parcel post n. paket postası
parcel of goods n. parça mal
registered parcel n. taahhütlü paket
parcel note n. yük belgesi
parcel car n. yük vagonu
parcel note n. yük senedi
parcel note n. yük makbuzu
p.p. (parcel post) abrev. paket postası
Law
parcel bomb n. bombalı paket
parcel bomb n. bombalı mektup
value-parcel n. kıymetli paket
Insurance
insured parcel n. sigortalı posta kolisi
Technical
parcel shelf n. arka raf
parcel corner n. parsel köşesi
Telecom
cash-on delivery parcel n. ödeme şartlı koli
air parcel n. uçak kolisi
surface parcel n. yüzey kolisi
Construction
land parcel n. arazi parseli
individual land parcel plan n. çaplı tasarruf belgesi
cadastral parcel n. kadastro parseli
parcel number n. parsel numarası
parcel corner n. parsel köşe noktası
parcel number n. parsel no
parcel boundary n. parsel sınırı
parcel area n. parsel yüzölçümü
parcel boundary n. parsel hududu
parcel identifier n. parsel tanımlayıcısı
Automotive
parcel shelf/blinds n. arka raf/panjurları
rear parcel shelf n. arka bagajlık
rear parcel shelf n. şapkalık
rear parcel shelf n. şapkalık
parcel shelf n. pandizot
Aeronautic
fluid parcel n. en küçük akışkan parçası
Marine
parcel a rope v. şeritler halindeki katranlı yelken bezlerini sarmak
parcel a seam v. katranlı yelken bezi ile örtmek
Agriculture
agricultural parcel n. tarımsal parsel
Meteorology
parcel methos n. parsel yöntemi
Military
parcel post n. paket postası
parcel post shipments n. paket postası sevkiyatı
registered air parcel post n. taahhütlü hava paket postanesi
Art
parcel-gilt n. kısmen süslenmiş gereç
parcel-gilt adj. kısmen süslü
parcel-gilt adj. bir bölümü süslenen