penalty - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
penalty ceza n.
  • You will receive a penalty if you push the enemy players like that again.
  • Düşman oyuncuları bir daha bu şekilde iterseniz ceza alırsınız.
  • Thirdly, there are major differences in the penalties imposed by the various Member States.
  • Üçüncü olarak, çeşitli Üye Devletler tarafından uygulanan cezalar arasında büyük farklılıklar vardır.
  • Thirdly, there are major differences in the penalties imposed by the various Member States.
  • Üçüncü olarak, çeşitli Üye Devletler tarafından uygulanan cezalarda büyük farklılıklar vardır.
Show More (39)
penalty penaltı n.
  • The team was awarded a penalty but couldn't score.
  • Takım bir penaltı kazandı ancak gol atamadı.
  • The penalty was missed.
  • Penaltı kaçırılmıştı.
  • England go out on penalties again.
  • İngiltere yine penaltılarla elendi.
Show More (2)
penalty para cezası n.
  • He paid a penalty of 1000 dollars as he didn't wait for the green light.
  • Yeşil ışığı beklemediği için 1000 dolar para cezası ödedi.
Show More (-2)
penalty cereme n.
  • He suffered from the penalties of being an immigrant.
  • Göçmen olmanın ceremesini çekiyordu.
Show More (-2)